bir de dayağı yedikten sonra ağlaya ağlaya uyuyakalmak vardır ki tadından yenmez.
hele ki bir yaz öğleden sonrası ise çaresizlik, yalnızlık nasıl bir duygudur o zaman anlarsın.
Benim yapamadığımdır. Yapmak istiyorum ama sakinleşmeden olmuyor o uyuma eylemi. Baş ağrısı da eklenirse ağrı kesici almadan huzurlu uyumam mümkün değil.
Bunun sabahının da olduğu düşünülerek yapılmaması gerekendir. Eğer gözleriniz de hassassa sabah balon gibi şişmiş göz kapaklariniza bakıp "aaaa n'oldu senin gözlerine??" Şeklinde gelen soruları sakinlikle yanitlamayi göze alamiyorsaniz ne yapın ne edin engelleyin o gözyaşlarını ne bileyim gulecek ya da sinirlenecek bir şeyler düşünün ya da super egolardan arının aglayin gitsin. Aglamak da tam olarak derde deva değil belki ama zehri bosaltiyor biraz olsun. Aglayin lan aglayalim. Tanrım hiçbir entry'min devaminda bu kadar kendimle çelişmemistim.
dünyanın en tatlı ikinci uykusudur.
o yada bu sebepten,geçecek yada geçmeyecek,unutulacak yada unutulamayacak herhangi bir sebeple avcuna damlattıkların aslında sana dünyanın en güzel ikinci şeyini veriyor.
çok ilginç.
Zordur.
Once gozleriniz siser.daha sonra basiniz agrir.o bas agrisi uyutmaz.
Sonra o agladiginiz seyi dusunursunuz.defalarca aglarsiniz.dusuncelerle uyuyakalirsiniz.