işsiz gençlere devlet bi çok tarım desteği veriyor. Köylerde tarlalar boş ama gidip çalışıyorlar mı gitmiyorlar. Neden iş beğenmiyorlar çünkü. Devlet kimseye iş vermek zorunda değil. diyen akademisyen olduğu iddia edilen şahsa karşı.
Onlarca yıl çiftçilik yaptım emekliyim açım aç. diyen kişiye kibirli ve kendinden emin bir şekilde
"Dayı telefonu göstersene bi." dedi.
Bunun üzerine çiftçi amcamızın cebinden çıkardığı 100-200 liralık tuşlu telefonu görünce apışıp kaldı.
Devlet kimseye iş vermek zorunda değilse , istihdam edemeyeceği kadar üniversitede öğrenci kontenjanı açmasın. Sağa sola üniversitede açmasın. Bu ülkede yüzbinlerce iibf'li yüzbinlerce öğretmenlik mezunu kişi atama veya kadro bekliyor.
iktisat mezunu özel sektörde o aldığı eğitimi nerede kullanacak yahut başka bir iş yapması gerektiğini söylüyorsan bu kişiye bu kişiler 4-5 senesini neden o üniversitelerde harcıyorlar o halde. iktisat derki kişinin yaptığı işin ve zamanının bir fırsat maliyeti vardır. Yani siz o insanın 4-5 senesini kuru umut vererek yediniz. Yemeseydiniz belki de kendi yolunu çizecekti zaten.
Devlet önümüzdeki dönemde hangi alandan ne kadar ihtiyacı olacağını öngöremiyor mu. Öngörsün hesaplasın ona göre kontenjan ayarlasın.
Şahsın söylemlerine karşı cevap olsun :
1. Tarım alanları boş da kardeşim senin babanın arsası mı adam mülkiyetine hakkı olmadığı arsada nasıl tarım yapacak velev ki kiraladı kira masrafı yok mu. Tarım yapacaksan yakında ikamet etmen lazım. Köyde kırsalda evin var mı?
2. Tarımı destekliyor diyor şahıs ben biraz ilgileniyorum ürüne göre değişmekle birlikte dönüm başı 10-80lira arası desteği var devletin. Bu destekle tohum masrafını bile çıkartamazsın zaten.
3. Hibe desteklerini diyorsa şahıs. %100 hibe yok zaten %65 civarı o da küçük ölçekli girişimlerde tamam eyvallah bu da iyi bir destek sayılır ancak devlet alırken hemen alır verirken ne zaman verir allah bilir. Sana diyor ki sen önce harcaman yap. Sistemi kur ben masrafının %65'ini sonra ödeyeyim.
Sistemi kurmanın yönetmenin sulamanın ilaçlamanın bunların da uzmanlığı var. Bir üretimde en ufak bir hata tüm mahsülünü yok eder.
Hadi ürünü yetiştirdin, ürün fiyatını alıcı belirliyor o da alıcı bulabilirsen. Tarım dediğin şey o kadar kolay mı bunun da bir rizikosu var masrafı var. işletmesel yönü var.
Tüm bu değişkenleri düşünemiyorsa bir insan bir üniversitede akademisyen nasıl olabiliyor şaşıp kaldım.
türkiye akademisinde iş hanından bozma üniversitelerin çoğalması, niteliksiz akademik yayınların yaygınlaşması gibi bir çok sorunun somut örneği bir öğretim üyesi.
cebinden i phone çıksa ne değişir ki?
adamların istediği millet açlık sınırında yaşasın, sürünsün, arkadan bi salağın da dediği gibi yamalı pantolanla gezsin. ancak o zaman ekoniminin kötü olduğuna inanacaklar.
Sağdan soldan ezberledigi bi kaç şeyden birinin sırası kayınca rezillik üstüne rezillik yaşadı. Telefon taktiği her zaman tutar düşüncesiyle durumu kurtarayım derken iyice batirdi.
Bizde de var böyle bir müdür bu ülkede ekonomik kriz falan yok kim kriz var diyorsa yalan söylüyor diyor. Aylık 10 bin lira kadar kazanıyor ve a haber izliyor.