kendine güvenendir aynı zamanda, özellikle bu kişi henüz tıp fakültesinden mezun olmamışsa. çünkü bir tıpçı için ilk yardım yapmak sanıldığı kadar kolay değildir, çoğu tıp fakültesi yığınla ayrıntının arasında ilk yardımı gözardı edebilir; ancak tıp fakültesine adım atan hemen her insanın edindiği özellikler "açılın ben doktorum" demeye yeter. ne midir bu özellikler: kendine güven ve biraz da kendini beğenmişlik.
erkek: açılın ben doktorum
kadın: öylemi bende doktorum hangi okul
erkek: cerrahpaşa
kadın: kaç mezunusun
erkek: 96 sen
kadın: aa bende
erkek: sen cülükcoş değilmisin
kadın: evet evet nerden tanıdın
erkek: kokundan, hala adet kanı kokuyosun
kadın: euhuheu çok şakacısın. birer çay içelimmi şurda
erkek: olurr canımm şeyi hatırlıyomusun ..
vatandaş: hay mınıza koyim adam öldü.
erzurum atatürk üniversitesi tıp fakültesi kantininde birisinin bayılması üzerine, etrafta beşinci sınıflar, dördüncü sınıflar falan varken birinci sınıf öğrencisi bir veletin sarfettiği söz.
- allahın emri peygamberin kabriyle kızınız fatmayı kendime istiyorum
+ ver...
/ açılın ben doktorum.
+ doktora verdim gitti. daha arttıran varsa vericek çok şeyimiz var.
doktor olduğunu belirtmek ister abileri ablaları. az değil 6 sene okumuş. bırakın, açılın doktor olsun.
+ abi su çok güzel ben giriyorum
- tamam hacı fazla açılma.
+ açılın ben doktorum
- ehehe kurtarcan mı açılırsak
+ kurtaramam yüzme bilmiyorum. ama açılın ben doktorum.
- eöhhh!
- açılın ben doktorum
+ ne doktoru ya, gerek yok doktora
- niye toplandınız o zaman
+ öyle muhabbet ediyoruz.
- ben kalabalığı görünce... ama yine de doktorum yani, boru değil. aha böyle kitapları okuduk 6 yıl. *
tıp fakültesindeyken halı saha turnuvası sırasında en sık yapılan espri, topu ayağıma aldıkça ağzıma pelesenk olmuş laf, açılın ben doktorum diyince açılsınlar da karşı kaleye gideyim diye, ama tabii pek fazla işe yaramadı.
