kabuklarından sıyrılıp paket içerisinde "soyulmuş antep fıstığı" şeklinde satılan muadilinden daha delikanlı, daha merttir. çetincevizdir. gerçi fıstığa da "ceviz" li iltifat edilmez. ayıp
Ortak yenilen çerez tabağında önce 'açık antep fıstıkları' kapışılır. Uyanık olan çerez tabağı ortağı artık görünürde yenilebilir antep fıstığı kalmadığını anlar ve leblebi fıstık gibi daha az tercih edilen çerezgillerin içinde gizlenen 'açılmayan antep fıstığını' farkeder fakat garibim ötekine çaktırmaz. Bizim diğer ortağın malum yaramazı farkeder farketmez 'bu alemin en şanslısı benim ehehe' bakışıyla uyanık ortağını tahrik etmesiyle eline geçirdiği velinimetin açılmaz ulaşılmaz bir melun olduğunu anlaması bir olur. işte bundan sonrası feci halde bozulmalar, efendime söyleyeyim bastan aşağı kaynar su dökülmesi, sinirin tepeye çıkması, hüsran gibi duygular... ama bizim kendini uyanık sanan, sözüm ona, saftirik ortak hırs bu ya alır eline melun yemişi ağzına atar ve çatırrtt... bir güzel kırar dişiye, ağzına kabuk parçaları geldiği, dişleri sızım sızım sızladığı halde keyifle yer 'açılamayacağını sanan antep fıstığını'.
illaki azı dişlerinin arasında kırılır. tuz-parça olup da ağıza dağılmadıysa ne âlâ. o vakit, çöp olarak atılan boş yarım kabuklardan biri alınarak çatlayan yere sıkıştırılıp kangırtılır. kabuk muhtemelen ikiye ayrılmayıp üst ortasından kırılacaktır. bu durumda kangırtma işlemindeki kullanılan yarım kabuk bir kaşık gibi kullanılarak zerreler halinde iç fıstığın yerinden çıkarılması ve afiyetle yenmesi mümkündür.
- yapılan iş ürkütülen kurbağaya değmiş midir? o ayrı bir tartışma konudur.
Fazla abartılmıştır. Millet bu işi yapardı bir zamanlar antepte sokaklarda. Çuval çuval fıstık verilirdi, para karşılığı iç yapılırdı fıstıklar. E iki üç fıstığı da keyfi olarak kıramayan olmayın şimdi.