sözlükte diktatörlük mü var acaba sorusunu akla getiren, demokrasilerde ortada bi yanlış olduğunda önce uyarılması gerektiğini, hatada ısrar ediliyorsa ya da rüzeltilmiyorsa başlığın ancak o zaman silinmesi gerektiğini, ayrıca yazarın kişiliğine ve duygularına da saygısızlık yapıldığını zira yazarın gecenin bi yarısı hislenmiş ve içinden geçenleri yazmış olabileceğini düşündüren durumdur.
bu silinen başlık-entry konusunda feryat etmek tabi ki karşılık bulmuyor.
buna rağmen neden mi mi tepkiliyiz?
anlama özürlü olanlara her gün onlarla aynı zeka seviyesinde ve etik değerler (sorumluluk-işletme-görev açısından, olur ya şimdi bunu ahlaksızlık olarak anlarlar ve hakaret ediyor derler) açısından aynı seviyede olmadığımızı belirtmenin verdiği hazzı jack daniel's ile orgazm sigarası bile vermiyor.
örn: tarafımdan seçilmiş olan kapak resmim ve profil resmim.
anlatmak istediği olgu, kullanılan tema, içeriği hakkında sayfalarca yazabilirim ki; insan davranışı, cinsler arası etkileşim, idari siyasi kamu yönetimi ekonomi vb konularda...
üstelik bu konular hakkında yazılmış edebi eserler, bilimsel makaleler, araştırma inceleme tez konularına bakınız vererek bir çok kitap örneği verebilirim.
ne olacak?
algısı eğitimi düşünce ve bilgisi konuyu idrak etmeye yetmeyecek bir sözlük yetkilisi tarafından sözlük formatı özel bir durum form chat tarzı entry konu vs diye başlık girilen entry silinecek.
bu ülkenin derdi okuduğunu anlamama...
bakınız: okuduğunu anlayamayan nesil.
gelip sözlükte yetkili oluyor.
unutmadan: her türlü hakaret suç unsuru olan ifadeler tabi ki silinir. konumuz o değil.
olur ya, entry çöpe gitmesin...
malum, bazı anlama özürlülerle muhatap oluyoruz.
bunda hakaret yoktur.
anlama özürlü biri demek hakaret değildir.
tıpkı yürüme özürlü veya konuşma ya da duyma özürlü demek gibi.
açılan başlık: 'günün cümlesiz kelimesiz harfsiz özeti'
altına girilen entry : tanım içeren, format dahilinde bir entry.
gelen uyarı: silik; başlık silindiği için entriniz silindi.
gerekçe : yok.
verilen tepki: bi sktir git.