bakın şimdi, şöyle bir önerme yapalım. 4 kişilık bir aile hergün herbiri hiçbirşey yemesin sadece ekmek yesin ve üç öğün yemek yediklerini varsayalım. her öğünde bir kişi yarım ekmek yese bu günde toplam aile bireylerinin yediği ekmek sayısını altı yapar. ekmek 1 lira yani günde 6 ekmek yiyen bir ailenin aylık masrafı 180 tl e bide bu adamlar yaşam için temel gereksinimlerinden birisi olan su tüketimi yapmak zorunda hem yaşamını devam ettirebilmesi için hemde kuru kuru gitmez şimdi o ekmek. onuda ele alalım her biri günde yarım litre su içse buda günde 2 litre suya denk gelir. oda günde 2 tl ettimi aylık sana 60 tl yani sadece ekmek ve suyla beslense bir aile, o bile aylık 240 tl ye denk geliyor. asgari ücret ne kadar bü ülkede 629,96 lira. e şimdi bu aile faturamı ödesin geri kalanla, kiradaysa kiramı versin yoksa eğitimemi harcasın, diğer ihtiyaçları saymıyorum bile. ortada bu gerçekler varken birileri çıkıyor hebele şebele konuşuyor. onlar hangi dünyada yaşıyorlar bilinmez ama onlara sadece ekmek ve su diyorum.
başbakanının kendisine muhalif olan halkını vatandaştan saymamasına benzer bir algı ile devlet bakanımız da açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca vatandaşını algılamıyor ve bu sebeble vatandaş algıladığı godaman sınıfın haline bakıp, türkiye yi refah içinde semirilen bir malum hayvan ahırına benzetiyor olabilir ama yanıldığını bilmesini isterim.
gözlerini, kulaklarını, aklını ve algılarını açıp, kafasını bakanlık penceresinden dışarıya uzatması bile algısının düzelmesi için yeterli olacaktır diye düşünüyorum.
fakat yanılıyorum çünkü bakanlık koridorları bile açlık sınırının altında maaş alan memurları ile dolu.
istatiksel verilere göre bile doğru olması mümkün olmayan söylemdir. eğer ki cümle, "türkiye açlık sınırında bir ülke değildir" olsaydı doğru kabul edilebilirdi. ülkemizde birden zenginleşen, yeni hükümetimizle beraber, kişiler açlık sınırını yukarılara çekmektedir. bu demek değildir ki ülkemizde açlık sınırında yaşayan insan yok. yalan kısacası. külliyen yalan. ve bu yalanı doğrulamak için sokağa çıkmanız veya haberlerden haberdar olmanız yeterlidir.
zamanında süleyman dermirel'in "türkiye'de sokakta yaşayan insan yok" diyebilmesi ile eş tutulabilecek açıklamadır. ya sayın bakanın kendi memleketinden haberi yoktur, ya da milleti enayi yerine koymak hoşuna gidiyor.
eğer vatandaş saydığı kişiler, kendisine oy verip yakın olan ve cemaatten olanlar ise, doğru önermedir ki bu hükumet geri kalan kısmı vatandaştan saymamaktadır.