ardından açlık sınırı nedir diye sorulması gerekir. zira somali gezisinde açlık mevzusunu medya ile birlikte boy boy gözlere sermiş ve allaha şükür ve hamdolsunlar eşliğinde kıymetimizi bilelim geyikleri türetmişlerdir.
bu çerçevede açlık sınırından kasıtları budur. yani açlıktan ölme kıvamına gelmeden kimse aç açıkta değil bu memlekette.
bir bakıma haklılar da. sen sesini çıkarmazsan böyle karnın tok gözükür.
doğru lakırdıdır. açlık sınırında vatandaşımız yoktur, açlık sınırının altında vatandaşımız vardır.
zira;
temmuz 2010 verilerine göre;
türkiye kamu sen açıklamasına göre; çalışan tek kişinin yoksulluk sınırının 1.463,13 tl, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının ise 2.936,40 tl olduğu adaletli ülkemizde, yine yetişkin bir kişinin asgari ücretle aylık 599.12 tl ye çalıştığını bizzat tecrübe ederek görüyoruz..bunun içinden kira, elektrik, su, mutfak gibi ihtiyaçlarını da rahatlıkla (!) karşılayabiliyor.
eylül 2011 verilerine göre;
4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1,192 tl 53 kuruş, yoksulluk sınırı ise 2.939 tl 41 kuruş olarak hesaplandı.
günümüzde ise;
4 kişilik bir aile için açlık sınırı 1,011 tl, yoksulluk sınırı ise 3 bin 197 tl olarak hesaplanmıştır. *
açlık sınırının ne olduğunu bilmeyenlerin yanılgısıdır.
hayatını kuru ekmek ve hurma ile geçiren ebuzer gibi güzel insanların medeniyetinden, dininden gelen insanların dünyaya hep ekonomik açıdan bakmaları hazin bir durumdur.
toplumun refahını maddi refaha göre ölçmeleri nasıl bir medeniyet anlayışına sahip olduklarını göstermektedir. memlekette; zinanın, hırsızlığın, alkolün, fesadın çoğaldığı, ailenin bozulduğu, boşanmaların arttığı, saygı, sevgi gibi duyguların ve ilişki biçimlerinin tahrif edildiği, ahlakın çöktüğü, adaletten zerre miskal iz kalmadığı, insanların hiç ölmeyecekmiş gibi, dalıp gidenlerle birlikte dalıp giderek yaşadıkları, insani ve islami değerlerin soyutlandığı bir toplumda bütün bunlar sanki hiç yaşanmıyormuş gibi sadece maddi sorunlara takılmak, parayı merkeze almak aslında bütün bunlardan önce insanlığın öldüğünü göstermektedir.
sınır olarak nereyi aldığınla tabii doğru orantılı bir cümle.
mesela açlık sınırı olarak açlıktan ölmekten 5 dakika öncesi bir durumu alırsan, hani nabız 35´lere düşmüş, bilinç yitmek üzere, şeker seviyesi beynin yaşaması için gereken seviyenin 33,34 derece altına düşmüş...eğer bu seviyeyi "açlık seviyesi" olarak alırsan, belki de bakanımız haklıdır.
devlet istatistik kurumunun istatistiklerine değil de * asıl istatistiklere bakarsak, 4 kişilik bir aile için açlık sınırını 1.011 lira olduğu tespit edilmiştir. asgari ücretin net tutarı 701 küsur falan olduğuna göre açlık sınırı falan tanımayıp coşanlar vardır. yani yine halk suçludur, insan bir had falan bilir dimi. http://www.cnnturk.com/20...seldi/643298.0/index.html http://www.muhasebetr.com/asgari-ucret-2012/
