bölücü ahmet kaya'nın şarkısını altıma girmeye cesaret edebilecek kapasitede bir yazar. hayır, militan olmayayım diyorum ama adamı resmen militan yapıyorlar azizim. sonradan yazdığı entyri değiştirip, edit bile vermeyecek tiyniyetsizlite bir insan. "finlandiya" yı ayar yeyince, "bosna hersek" yapıp söyleme ihtiyacını bile hissetmemiştir. ahmet kaya'ya olan sempatisinden ne olduğunu anlamakta da geçikmiyoruz. hayır, adamın şarkıları güzel ve onun ideolojisi ile şarkılarının sanatsallığını ayırabilecek kapasitede birisiyim; tamam da, bu adamın entrylerinden başka bi' şey kokuyor. anlatabildim mi?
beni orta yolcu olmakla itham etmiş. orta yolcuyum tabii. memur bir ailenin bir çocuğu başka ne yolcu olabilir? tek entryden karakter tahlileri de yapmış kendisi. Süper. Ben kendisi gibi çirkinleşmeyeyeceğim merak etmesin. O maganda diye itham ettiği ben, sadece bana itham edilene cevap için buraya yazıyorum. Hiçbir zaman hiç kimseyi tam olarak tanımadan itham etmem. Fakat biri beni itham ederse en güzel cevabı alır benden.
Görüyorum ki kendisi bir ideolojik düşüncenin içine sıkışmış. Belki ona bile sıkışamamış Ahmet kayadan anladığımız kadarıyla. Çünki Ahmet kaya ile sosyalizm propagandası yapmak abesle iştigal...bilmem anlatabildi mi?
Kendisini şöyle tanımlakta mümkün; dünya üzerinde bir oyun oynanıyor. herkes bir tarafı tutuyor fakat apolitik denilen adam bir tarafı tutmuyor. ve bunlar mütemadiyen orta yolcu olmakla suçlanıyor. bunlar sahneye de çıkmıyor. fakat "text" i biliyorlar. bi' nevi oyun bozanlar. çünkü biliyorlar ki politik olma uğruna benimseyecekleri iki görüş içinde de çürükler var. bu çürüklüküğü insanlar bazında da alabiliriz, ideolojinin çürüklüğü bazında da. ve "hangi taraf daha temizde ona vereyim" insancıklarının aksine, bir torbada bir çürük olduğunda torbadaki diğer mahsülerinde çürüyebileceklerini bilir bu "apolitik" genç. ve duruma daha insanca bir yaşam, daha özgür, daha eşit bir dünya, halkların kardeşliği, işçi sınıfı bla bla bla... gibi romantik çerçeveden değil, büyük fotoğrafa; "dünyayı iki kutup paylaşıyor; biz ise bunların hangisinin arkasında olduğumuza karar veriyoruz." şeklinde bakabiliyor. böylece büyük fotoğrafı görebiliyor ve ikisinin de arkasında olmaktan imtina ediyor. politik gencimizi ise sadece bu oyuna bir figüran olarak katılmış bulunmakta olduğunu kavrayamıyor. çünkü ona empoze edilen, öğretilen düşünce kalıpları içinde düşünebiliyor. kendi içindeki rolü sorgulama fırsatı yok. öyle bir yeteneğe sahip değil.
işte bu arkadaş bu politik görüşlerin bir ucunda. Piyonlardan sadece biri... Diğer ucuyla ise kavga etme niyetinde...ama kusura bakmasın geldiği adres yanlış. Ben hiçbir şeyin karşında veya ucunda değilim. Kafama yatmayan her şeyi eleştiririm -buna her türlü sistem dahil- ve kimsenin beni eleştirdiğim şey için maganda, burjuva diye itham etmesine bakmam, bakmadım.
barın yolunu bile bilmem, ne jigolosu, ne dulcusu, ne piposu, ne burjuvazisi filan diye kendimi savunmayacağım. beni bilen bilir. tanımak isteyen tanır. bilmeyen ve de tanımak istemeyen böyle kaba etinden sallar. başkası olsa, modersayona şikayet edip çaylak bile yaptırtırdı bu arkadaşı. yaptıramasa bile en azından entrysini sildirirdi. ama ben yapmayacağım. neden mi? efendiliğimden. ibret i alem için. ne demiş atalarımız? iyiliğe iyilik her kişinin, kötülüğe iyilik er kişinin kârıdır.
son olarak; istesem ben de peyami safa'nın yazdığı bir şiirle cevap veremez miydim kendisine? verirdim. niye vermiyorum? efendiliğimden. ama o kendisi bulup çıkarabilir. okuyabilir. kendisine de gayet uyan bir şiirdir.
beni yazdığı entryi anlamamakla itham etmiş yazar kişisi. (bkz: #3381610)
hadi ben anlamayacak kadar salak olayım;
-ki beni itham etmek için yazdığı görülmeyecek bir şey değil- tek başına ahmet kaya kişisini kullanması bile irite olmama yetmiştir kendisinden. bi' de yukarıda kendisini itham ettiğimi söylemiş. ben kendisi gibi bir entry girmedim dikkat ederse. öyle iğrenç bir şiir/şarkı sözü ile cevap vermedim kendisine. herhangi bir hakaret filan yok. kendisi ile ilgli tespitlerimi yazmışım. itham nerde? ben göremedim?
bir de değiştirdip, edit bile vermekten imtina ettiği entry için -madem öyleydi editi görseydik, fakat sümme haşa onu bile göremedik.*- açıklama yapma nezaketini göstermiş. işte insan düşünmeden yazınca neler gelebiliyor başına değil mi sevgili userlar?
son olarak tavsiyem slogan literatüründen çıkması...zira dünyanın en yüzeysel adamı oluyor gözümde. "taraf olmayan bertaraf olur..." bik bik bik... oraya gelirsek biz de öyle alengirli laflar buluruz yiğidim.
bu arada burayı foruma çevirme yolundaki emin adımlarını da nereye koysam bilmiyorum. bundan sonra da nik altını aşındırmayacağım yazardır. zira hem buna değmez, hem burası forum değil, hem de kısır kişi çatışmaları için eskitecek klavyem yok benim.
küçük insanlar kişileri, büyük insanlar fikirleri tartıştır diyor, baştan beri kendisi ile ne tartıştım ne de kendisini itham ettiğimi belirtmek istiyorum. fakat gösterdiğim saygıyı kendisinden bulabildim mi? hayır. sanırım bu utanç ona yeter.
grup yorum dinlemeyenleri tarkan dinlemekle itham eden yazar. ilginç bir tespit genellemeler ötesi bir tespit hatta. aslında o da grup yorum dinlemiyor ama dinlediğini sanıyor. manifesto dinliyor. müzik dinlediğini sanaraktan. kolay gelsin ne diyelim. #3413303
(#3447460) devrim ile ihtilali birbirine karıştıran yazar. ayrıca adnan menderes'in idamından da mutluluk duymaktadır. insanlar aç kalamaz ama idam edilebilir.
(bkz: çelişki)
(bkz: #3571394) nickimin altında gerenksiz bir yorumda bulunan gereksiz yazarımsı. beni kaale almadığını yazıp kendisiyle de ikileme düşmüştür akabinde. o zaman ne gereksiz polemiğe giriyon kardeşçe bir dünya arayışındaki (?) eleman? sözlük burası alooo, siyasi propaganda yeri değil. hamama giren terler, beğenmiyorsan git kumda oyna.
#3911958 şu entrysinden bile nasıl bir insan olduğunu anladığımız komünist yazar. milyon dolar verilse bile askerlik yapılmayacak bir yerde primden söz etmekte. konu para değil ki. umarım kendisi de orda yapar askerliğini de alır primini.
(bkz: #3383214) entrysi ile taraf olmayan bertaraf olur sözünü de kurallaştırmış yazardır. kendisinden daha neler öğreneceğim sabırsızlıkla bekliyorum.
12 eylül faşizmini eleştirip, 27 mayıs'a "devrim günü" şeklinde sahip çıkmış devrim ile alakası olmayan hatırla sevgili izleyicisi. deniz gezmiş'i çok seviyormuş ancak deniz gezmiş'i dar ağacına götürenlere bugün paşam diyebiliyor ve onlardan medet umabiliyor.
(#4031066) nolu entrysini okuduktan sonra, bu entryi hangi faşist ve bağnaz yazmış diye nickine gözüm ilişti. göğüs kafesimde bir acı hissettim. nicke bak, sığlığa bak. nicke bak, hoşgörüsüzlüğe bak. nicke bak, nick sahibinin vasatlığına ve basitliğine.
eski bir latince söz aynen şöyle der; isim karakterin yarısıdır.
üzgünüm dostum ama. senin nick karakterinin çeyreği bile değil.
