sineğin yağını çıkarma konusunda büyük yeminler etmiş sermayedir.
şöyle ki;
istanbul'da kar hayatı alt üst etmişken hala çalışanlarını işe çağıran bir kesim var. hem de tam vaktinde.
kendileri en ufak bir risk alamazken, çalışanlarının her türlü riski almasını bekliyor bu herifler.
şimdi oturup çok basit ve düz bir yoldan düşünce "e kardeşim kar yağdı diye işler yarım mı kalsın?" diyebiliriz.
evet, haklısınız. hiçbirimiz ekonominin bir kar yüzünden 'daha da' alt üst olmasını istemeyiz.
lâkin ki öyle değildir.
şöyledir: elin kanadalısı, yılın 4-5 ayını karlı geçiriyor ve hayat bu kadar aksamıyor.
neden? çünkü adamlar her şeyin en ince ayrıntısını düşünüp, önlemlerini almış.
peki biz önlem alıyor muyuz?
bırakın belediyenin, karayollarının önlem almasını; biz vatandaş olarak bile hiçbir önlem almıyoruz.
dümdüz yaşamaya çalışıyoruz.
biz bu kadar bilinçsizken, ne istediğini bilemezken hâliyle devlet de bu durumu sikine takmıyor.
bunun bir nedeni daha var tabii; bu konunun muhatapları da senin benim gibi kafalar...
gelelim açgözlü sermayeye.
onlar sadece çalışanı domaltmanın peşinde.
acaba kaçı çıkıp "yahu kardeşim ben çalışanımı işe getiremiyorum, hayat durdu resmen sikecem yapacağınızı işi" diyor?
ya da bunu kaçı yüksek sesle söyleyebiliyor?
alttan üste doğru şak şaklama merasimleri bitmeden, hiçbir şey düzelmeyecek.
evinize dönerken dikkat edin, kayıp düşüp bi tarafınızı kırmayın.
sevgiyle kalın.