En sevdiğin elbiseni giydim
Bu gece kokunu sürdüm
Solgun yüzünü okşadım
Sessizce saçlarından öptüm
Yazdığın mektupları okudum
Kana kana su içer gibi
Plaklarını çaldım ah!
En çok o şarkıda özledim seni.
Issızlık kapıyı çaldı, açmaya korktum
gece yarısı
Şehir uykuya daldı, baktım dışarıya
katran karası
Rüzgar telaşla kokunu getirdi bana
aldım koynuma
Buseni hafızamdan koparıp
iliştirdim dudaklarıma
Üşüdüm karanlıkta
Tenine dokundum hissetsin diye
Aç gözlerini
Erguvanlarına su verdim
içerken benimle konuştular
Yastığını okşadım, kokladım
Anılar uçuştular
Soluğun saçlarımı yaladı sanki yine
bir meltem gibi
Teninin kokusu karıştı kokuma
Yakıştılar
Boğuldum karanlıkta
Yanı başımdasın benden çok
uzaklarda
Ellerimi tut dokun bana
Aç gözlerini.
Attım kendimi caddelere
Yeşil ceketin sardı beni
Yürüdüm üstüne karanlığın korkusuz
Tuttum ellerini.
aynı zamanda bir rashit şarkısı, bu aralar arabalarda mehter marşları ve mustafa yıldızdoğan şarkıları yerine çokça dinlenmesi gerekenlerden. sözleri şöyle:
Sokaklarda sadece nefret var
Aşk ve sevgi artık lüks konular
Bir savaş var ortalıkda
Sen olmasanda farkında
Mutlu mutlu gülümse şimdi yuvanda
Aptal ekranın karşısında
Radyasyona doyur beynini
Konuş konuş cep telefonunla
Aç gözlerini hayat o kadar da pembe değil
Bir çok insan aç evsiz bir çok insan fakir
Zenginler sömürür sen ise sersefil
Aç gözlerini salak hayat hiç pembe değil.
Gözlerini kapatmışsın dünyaya
Gerçekler değil senin umrunda
Hayatı pembe sanıyorsun
Hayat kapkara yanılıyorsun
Onlar aç ve gözlü hırslılar
Ne buldularsa çaldılar
Onlar adi birer hırsızlar
Çünkü zengin oldular
Aç gözlerini hayat o kadar da pembe değil
Bir çok insan aç evsiz bir çok insan fakir
Zenginler sömürür sen ise sersefil
Aç gözlerini salak hayat hiç pembe değil