aç olmak abicim, aç olmak. fiziken de değil amma, ruhen daha çok. çok kolaydır kandırmak aç olanı, işte görüyoruz iktidardakileri. bırak onu, hergün milyonlarca duymuyor muyuz "tatlım, canım" laflarını? bir şirin gülümseme mi, ağzının suyunu akıtmak mı aç olduğu şeye yaklaşınca verdiği tepki? ben çözemedim. çözdüm esasen, ama dokunuyor kabul etmek. zor geliyor, sevdiğin insanın aç olduğuna tanık olmak. kendini hür sanıp, fikrini ruhunu satması; neredeyse bedenini satmasıyla eşit bir duruma girmesi. ve zordur, böyle aç birine tutulmak. sevilmemiş belki de, anlamamış yahut sevildiğini.
ama belli, aç ve muhtaç sevgiye, ilgiye... gene de vazgeçmeli mi?
iki kişilik bir öğrenci evinde yapılan 3 kiloluk hamsi ızgaradan yarım saat sonra "ben acıhtım laaağ" diye böğüren, şaşkın bakışlar altında dolaba gidip 8 dilimlik pınar aç bitir salamı bütün ekmeğin arasına koyup, içine 500 gramlık labnenin yarısını sürerek 2 lokmada yiyen hayvanımsıdır. Yedikten sonra toynaklarını yalamayı unutmamıştır. Ev bütçesinin adını koymuştur.