aziz yıldırım ın sıradan bir kulüp başkanı olmasının ötesinde bilinmeyen bir durumdur.
bir kulüp başkanı ,daha doğrusu dünyanın her yerinde bütün kulüp başkanları başarılı olmaya çalışır ve olunca da sevinir , sevinmesini bilir. aziz yıldırım ise ne zaman şampiyon olsa fenerbahçe ki 2001 deki şampiyonluk hariç olmak üzere her zaman sıradan bir gün gibi davranmış sevinçlerin odağında olmamıştır.
büyük transferleri bile , mutlu mesut bir şekilde ülkeye getirmek yerine bu işleri yöneticiler genellikle bu oyuncuları getirmiştir.
aziz yıldırım sa genelde ülke içinde sorun yaratacak transferler de rol oynamıştır hem gelişlerinde hem de oyuncuların gidişinde.emre belözoğlu ve mehmet topuz transferlerinde bizzat br numaralı isimdir. gidişlerde de son derece profesyonel bir takım olmasına rağmen fenerbahçe her zaman ağzını açık tutmuştur. rüştü nün gidişinden sonra onca şey söylemiştir.
her zaman kaos durumlarını çok sevmiştir. ağzından hayırlı bir şey çıkmamıştır tabiri caizse.galatasarayla yemek masasında bile arda yı almaya çalışmış , ona gururunu zedelercesine onunla görüşme yaparsa hemen fenerli olacağını iddia etmiştir. hem de galatasaray başkanının olduğu masada.
fenerbahçe nin 2007 de şampiyonlar ligi macerasına , sırada bir lig maçı kadar önem vermemiştir. hatta rıdvan dilmen bile aziz başkan ligdeki bir şampiyonluğu , şampiyonlar ligi başarısına tercih etmektedir malesef diyerek zico yu göndermesini çok güzel bir şekilde açıklamıştır.
yahut en kulüp başkanı değil misin.şl de oynuyor takımın bunu gazetecilerle ya da kendi camianla kutlayacağına hatta zamandaşın özhan canaydın ın sana gösterdiği sonsuz nezaketi bile hatırlamadın ve en azından şl maçında onu davet bile edebilirdin ancak . sen her zaman lig maçları olsun , hep olay olsun.biri gelip fenerbahçe tasması takmış bir köpeğe bile yan baksa tepki göstermekten geri durmadın .
fenerbahçe nin başarısını istiyorsa ona göre davranmalı fenerbahçe başkanı.iyi transferle iyi bir hoca getirmekle olabilir mesela.ama genelde her zama fenerbahçe nin akıl sağlığı yerinde yöneticileri başarmıştır. kimse de buna hayır diyemez.rakibn anlaştığı veya sembol oyuncusu olarak km varsa aziz yıldırım ona yönelmiştir. amacı sarı lacivert renkler ile diğer renkleri birbirine kırdırmak ve bundan galip çıkmak.yoksa sportif başarı ilgilendirmiyor fenerbahçe başkanını.
galatasaray için 1993 de malatyaspor maçında şike yaptı deniyor . hadi yaptı varsayalım . bu halde sadece bir maçta kolay yolu seçmiş oluyor. sebep , daha önce oynadığı ve kazandığı maçların aldığı puanların heba olmaması ve hak etiklerne inandıkları şampiyonluğu almak
beşiktaş ın belediye ile oynadığı maçtan önce ibrahim akın ve iskenderi tarnsfer etmek istiyor . hadi istedi ve bunu o maçta bu oyuncuların beşiktaş a gol atmamaları için yaptığını var sayalım. neden , finale kadar yükselmiş bir takım olarak ihtiyacı olduğu kupa ya biraz daha az engelle ulaşmak.
aziz yıldırım ın şike dosyası ise nedense kabarık.amaç fenerbahçe nin uzun vadede başarısı olmuş olsaydı arsenal,liverpool seviyesinde transferler yapılırdı ve herkes işini yapardı. ancak bu böyle gitmedi hiç bir zaman . bunun adı takıntıdır. bu takıntı yüzünden koskoca bir futbol kulübü ki galatasaray ın uefa kupasını almasından sonra örnek bir ivme yakalayıp aynı başarıyı gösterebilecekken , sürekli bir açmaza doğru sürüklenmektedir fenerbahçe.
edit : aşırı bir şekilde yaptığım imla hataları
ayrıca yeni hatırladığım bir şey var ki hakikatten gülünç. aziz yıldırım ın yine beşiktaş ve galatasaray ın devre arası yaptığı transferlerine saldırdığı bir röportajda , bu takımların yöneticilerinin başarısız olduklarını ima etmiş ve 15-20 günde anca bir oyuncuyu transfer edebiliyorlar demek istemiştir.
bunu söylerken daha lig bitmeden aralıkta görüşüyorlar 3 şubatta anca alıyorlar , biz bir oyuncu alacaksık 3 şubatta görüşürüz ve aynı gün getiririz istanbula dedi.
bu röportajdan haberi olan hıncal uluç da başka bir gün yıldırım için , "arkadaşım sen 3 şubatta hemen anlaşıp bir oyuncuyu getirmek istiyorsan hiç elleme , o oyuncuyu da getirme gereksiz zaten " demiştir *