en çok beşiktaşlıların yazdığı başlık. tamam kardeşim eziksiniz de bu kadar kıskanmayın. galatasaray-fenerbahçe rekabetinin gölgesinde kalmaya alışın artık.
aziz yıldırım: türk futbolu için yatırımlar yaptı. şükrü saraçoğlu stadı gibi mükemmel bir stadı şehrin anasının amında değil de göbeğinde yaptı. ayrıca stadı fenerbahçe'nin mali ekibi karşıladı toki falan değil. bu yüzden işletmesi 30 yıllığına fenerbahçede, türk telekomda değil. ayrıca sadece fenerbahçeyi geliştirmedi. alt yapıda başarısız olan futbolcuları amatör kulüplere göndererek amatör kulüpleri geliştirdi. düzcespor gibi efsane olmuş ama tutunamamış takımların elinden tuttu.
olimpiyat takımının yarısını fenerbahçelilerden oluşmasına katkı sağladı, en çok olimpiyat madalyası olan spor takımı oldu.
ünal aysal: sadece futboldan anlamayan ama sadece futbola yatırım yapan iş adamı. tüm varlığı spk'daki amca oğlu. spk'nın 300 milyonluk piyasa ve kur artımından dolayı nereye domalacağını bilmeyen kişi. kendisinin en büyük yatırımı 35 yaşında çinden futbolcu getirmek. futbol bilgisi olmadığından emre çolak + 4,5 milyon ile alper'i alacağını sanan kişi.
ünal aysal galatasaray'ın başında olduğu 2 sezonda da şampiyonluk yaşamıştır. aziz yıldırım en çok galatasaray şampiyonluğu gören fenerbahçe başkanıdır. ikisi de galatasaray'ın şampiyonlukları açısından başarılı olmuşlardır.
bazı futbol cahillerine türkiye'de başkanların futbol bilgisi olması gerektiğini düşündüren kıyaslama. aziz yıldırım'ın futbol bilgisi çok üst düzey olduğundan en çok galatasaray şampiyonluğu görmüş fenerbahçe başkanıdır. zico'yu göndermesi, kulübe guiza gibi nice kazıklar kazandırması, söyle samet'lerden, alex'i yaka paça göndermeler önemli değil. ünal aysal en azından alper'in 10 milyon etmeyeceğini bilen ve işi profesyonellere bırakmayı görev edinmiş, geldiğinden beri galatasaray'ın yükselişinde büyük rol oynamış başkandır. kıyaslarsan ölürsün.
birisi oynanmamış maç öncesinde rakibi için kaba tabirle "yok yere sallar" ve fakat bir diğeri oynayıp da kaybettikleri bir maçtan sonra dahi "kapatalım bu konuyu" diyerek rakibine "sallama" şansı yakalamışken, efendiliğin dibine vurur.
birisi her fırsatta rakibi için "sallamaya devam eder" ve fakat bir diğeri "muhattap almıyoruz" diyerek duruverir kenarda.
denklemde x ve y değerlerini veremeyecek, bulamayacak olan akli melekeleri yerinde bir adam yoktur sanırım.
işte "fark" da buradadır. isimleri, renkleri bir kenara bıraktığınızda dahi kabul görecek olan gerçektir.
aziz yıldırım'ın ne olduğunu söylemeye gerek yok. yaptığı şikeyi inkar ederek kulübünü bataklığa sürüklediğinin farkında bile değil. kulübün sahibiymiş gibi.