idea yayınevinin sahibi. öztürkçeci felsefeci. hegel çevirilerinin önsüzünü okumak bir dert anlamak bir dert anlatmak bambaşka bir derttir. lakin severiz, sayarız.
yaptığı çevirileri kendisinden başka kimsenin anlamadığı kişidir. orta düzeyde ingilizce ya da almanca bilenler aziz yardımlı çevirisi okuyacaklarına kitabı bulup aslından okumayı tercih etmektedirler. çünkü aziz yardımlı türkçesini öğrenmek yabancı bir dili öğrenmekten daha zordur...
Zarar ziyandır efendim. bir kaç kitabı dışında hiçbir felsefe çevirisini okumayınız. Keza bir örnek kitap spinoza, Ethica. Apetitas[iştah] kelimesini itki diye çevirmiştir. bir başka kitap Platon, Parmenides, kelime doxa, kendisi bu kelimeyi görüş diye çevirmiştir. şimdi doksa kelimesinin fransızca ve ingilizcede karşılığı "opinion"dur, bunun da anlamı tahmin edeceğiniz gibi görüştür[fakat bunun türkçe felsefe diline çevirisi "sanı" olmalıdır]. feci halde aziz yardımlı efendinin kitapları orjinal dillerinden çevirdiğinden şüphe etmekteyim. onun için ne alınız ne okuyunuz efendim.
ingiliz görgücülüğü başlıklı bu kitabın konusu ne biliyor musunuz? ingilizlerin toplumsal bağlamda nezaket ve zarafetle ilişkilendirilen hal ve hareketleri. Sütlü çay eşliğinde okuyabilirsiniz! Görgücülüğü demiş!
Kendisiyle tanışma fırsatı bulduğumda diline ilişkin eleştirileri sormuştum. Gerekçesi makul ama genelleştiremediği terimleştirme daima sadece kendisinin konuştuğu bir dil olarak kalır.
Felsefe hususunda, tarihine ve muhtevasına ilişkin reddedilemez bir yetkinliği var. Bunu herkes görebilir aMa sunma biçimi... Bilemiyorum.
Çevirilerini okumak yerine açıp eserin orijinalini okusanız daha iyi anlarsınız şayet aziz yardımlı çevirisini anlamak için yanında bir aziz yardımlı sözlüğü şart.
hocam felsefenin derdi anlaşılmak değildir diyorsunuz eyvallah da hani bu da çeviri sonuçta biraz anlamasak mı ama? sadece soruyorum.
Almanca’dan göktürkçe’ye* çevirdiği birçok temel felsefe metinlere burun kıvırmak kızıp beğenmemek gibi bir lüksümüz yok, gönül isterdi ki arı usun eleştirisi yerine saf aklın eleştirisini görelim, zira ortada alternatif bir kaynak da yok adam çatır çatır çeviriyor. Bizimki zevzeklik işte...