Aziz Sancar Teksas Üniversitesi’ndeki doktora çalışması sırasında, bakterilerde UV (morötesi) ışımadan hasar görmüş DNA’yı onaran fotoliyaz enzimini kodlayan geni klonlamayı, yani genomdan ayrı olarak elde etmeyi, ayrıca bakterinin bu enzimi fazladan üretmesini sağlamayı başardı. Ancak daha sonra bu çalışmayı rafa kaldırmak zorunda kaldı. Yıllar sonra bu enzime geri döndü ve bakterideki fotoliyazın DNA’yı onarma mekanizmasını açıklığa kavuşturdu.
Ayrıca fotoliyazın insanda bulunan bir karşılığının, kirkadyan saati adı verilen biyolojik vücut saatinin işlemesinde rol oynadığının gösterilmesine yardım etti.
''Evrime inanmak gibi bir şey yoktur. Evrim bir gerçektir ve inanç meselesi değildir. Evrim vardır ve kim ne derse desin bu gerçek ortadadır'' sözünün sahibi.
Kendisi çok saygıdeğer bir bilim adamı olmakla birlikte işin ilginç tarafı çomar kitle de bu adamı sahipleniyor. Türkiye'de yaşayıp da bu sözü söyleseydi aynı kitle tarafından topa tutulurdu diye tahmin ediyorum. Ayrıca bu adamın nobel ödülü alması ile bir amerikalının nobel ödülü alması arasında hiçbir fark yok nitekim bu adam amerikan vatandaşı. Bizim millet neden türk vatandaşı biri nobel ödülü almış gibi seviniyor onu da anlamak güç. Bu adamın yaptığı her şey dolaylı olarak tüm dünya'ya faydalı olsa da başta vatandaşı olduğu amerika'ya fayda sağlıyor. Bence böyle değerli bir adamı türkiye'de tutamadık diye üzülmeliyiz.
Gurur duyuyorum. Aziz Sancar hocadan. Hem bizim bölgenin insanı Hem Ülkemizde Nobel ödülü almış sayılı kişilerden. Onun ilgilendiği alanlardan birinde okuyorum. Ona özeniyorum. Umarım ben de Ülkem ve Milletim adına önemli bir başarı sağlarım.
hayatımın en güzel yıllarını mardin de doktorluk yaptığı yıllar olarak tanımlayan güzel insan. yazdığı reçeteler insanları iyileştirince, o reçetelerden köylüler muska yapiyorlarmış.
bizim ülkede bi algı vardır nobeli mason olmayana vermezler diye. netekim orhan pamuk falan buna kanıttı. fekat bu adam farklı gibi belki de farmasondur bilinmez.
"müslümanmış sorsan bir sefer okumamıştır muhammed'in kuranını" bunu demeden önce okuyup anlamayanlara bakmak lazım. okuyup anlayıp uymayanlara bakmak lazım. müslüman kimliği ardına saklanıp islam'a aykırı her türlü işin içinde olana bakmak lazım. ayrıca bir kişinin dini nasıl yaşadığını bilmiyorken şöyledir böyledir diye yorum yapmak islami açıdan gıybet olup feci günahtır. adam kendince dinini ve mesleğini ayırmış. ki öyle olmasında bir sakınca yoktur bence. kaldı ki Muhammed'in kuranı değil Allah'ın kuranıdır. Hz. Peygamber elçi olarak o kitabı bizlere ulaştırmıştır.
ikincisi din başka bilim başka katılıyorum. biri diğerini yok saymadığı müddetçe katılırım ama. evrim teorisi üzerinde dini yok sayanla bu adamı bir tutmak asla doğru olmaz. kaldı ki din bir yaşam biçimidir. insana nasıl yaşaması gerektiğini öğretir. iş hayatına ahlaklı olmayı adil olmayı öğretir mesela. ama çalışmayın demez, araştırmayın demez, gelişmeyin demez. adam kendini yetiştirmiş mesleğinde bir şeyler yapmış. dinini yargılamak da bize düşmez kanımca. müslümanlar olarak bundan kurtulmamız lazım. iğneyi kendimize batırmalıyız önce. mesela ben önce kendimi yargılamalıyım dini açıdan diye düşünüyorum.
Ülkemin gururu falan değildir. Yetiştiren sen misin bu adamı? Bu adamın geçtiği eğitim sistemi bu ülkenin mi? Yok.
Bu adam burda mı tüm çalışmalarını sürdürdü? Yok.
Şimdi siktiriboktan faşizanlığınızı da alın ve milliyetçilik adı altında bize servis etmeyin.
Adam bu ülkeden giderek ilme fayda sağladı. Ana tema bu ülkede olmaması. Esas mesele bu.
Mardinden nobele giden doktor profesör nükleer enerji reklamında boy göstermiştir reklamın kademe olarak her noktada olduğunu uluslararası değerde gösterendir.