şubat dizisinde babacan ve gizemli adamdır son zamanlarda çok hastadır allah şifa versindir. oğlunu öldüren samim akçayı öldürüp ortalardan kaybolmuştur.
Şubat dizisinden bir karakter.Bölüm girişlerinde yaptığı monologlar harikadır.
Yakınlarınızı, yakından bildiklerinizi hiç kaybetmeyeceğinizi zannedersiniz.
Hâlbuki insan hayatı ne zaman idrak eder biliyor musunuz?
Kaybettiğiniz zaman.
O ana kadar her şeyi büyük bir telaşla arzu edersiniz.
Büyük bir hedefiniz vardır: mutlu olmak, hep mutlu olmak.
Ama sonra kaybedersiniz.
Ah benim şaşkın oğlum!
O gün kara bir diken yuttun ve o diken senin kalbini parçaladı.
Kalbinin acısı sabredebildiğin kadar büyüdü.
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ama sağ kalacaksın, sağ kalmaya devam edeceksin.
Burada, bu dünyada olmaya devam edeceksin.
Çünkü babalarının ölülerini kaldırabilmek için çocuklarının sağ kalmaları gereklidir.
Bazılarıysa yapayalnız kalabilme cesaretine sahip doğarlar, korkmazlar.
Çünkü nadiren rastladığımız üzere kaybedecek hiçbir şeyleri yoktur.
Fakat size kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir adamdan daha kederlisi kimdir söyleyeyim mi?
Kazanacak hiçbir şeyi olmayan bir adam.
O adam bitmek tükenmek bilmeyen bir matemin içindedir.
Çünkü onun yasını tutacak çocukları yoktur.
Hayatta kalma zorundadır.
Hayatta kalmak içinde büyük bir mucizeye ihtiyacı vardır.
Bilen bilir, yas tutmak büyük bir mucizedir.
insanın kalbi yumuşaktır
Ama birgün ihanete uğrar
Sevgili sevgiliye dost dosta
Kardeşi kardeşe ihanet edebilir
Kardeşi habil'i öldüren kabil gibi mesela
Yada 23 kere bıçaklanan sezar'a son darbeyi vuran can yoldaşı brütus gibi
Yusuf'u kör bir kuyuya atan abileri gibi mesela
Ama güven duymayan bir insan ihanete uğramış da sayılmaz
Peki sonra
Derin bi hayal kırıklığı
Peki hayal kırıklığından da sonra
Hiç kimseye inanmayan bir yaratığa dönüşürsünüz
Kalbiniz katılaşır kaskatı olur
Çünkü bu böyledir
Dünya bu yasa üzerine işler
iyilikler kuma kötülükler taşa yazılır
Şimdi yer değiştirin
Kötülükleri kuma iyilikleri taşa yazın
Sonra kalbinize götürün elinizi
Orda olduğunu farkedeceksiniz
Kalbiniz size şunu diyecek
Daha bitmedi...
insanın yaratıldıktan sonra yaptığı ilk tercih neydi
Azazilin ona uzattığı meyveyi cennetten kovulma pahasına yemek
Yani dünyayı seçmek
Dünyayı seçmek ne demekti
Ölümlü olmayı seçmek o meyveyi yemek
Aslında cesaret göstermek değil korkmayı seçmek demekti
O günden sonrada tercihinin bir yanında hep korku oldu
Korku insanı felç eder
Korkan insan kıpırdayamaz
Tercihte bulunamaz
Hareketsiz kalır
Ya da korkunun onu ele geçirmesine izin vermeden gerçek bir tercih yapar
O kapıyı açmak
Göz yummamak
Boyun eğmemek
Razı olmamak
Günahlarının ömründen uzun olmasına izin verme
Canının yanmasını göze al
Sende olanı ver
Bugüne kadar çok mu verdin
Yanılıyorsun
Çünkü sende olanı verirken canın yanmadıysa gerçekten vermiş sayılmazsın
Korkma
Korku ruh gibidir
Haydi aç o kapıyı aç.
Önce kabul gelir
Sonrası yalnızlık
Yalnızlık;
Baktığın yolun dümdüz olduğunu görmek gibi
Bir bahçede tek başına kalmış bir ağaç gibi
Gemi yüzü görmeyen bir liman gibi
Düşmanlarına bile ihtiyacının olduğu bir büyük çaresizlik gibi
Annesinden ayrıldığı ilk anda ilk göz yaşını döken bir bebek gibi
Kederli
Çok kederli...
Ama yine de
O kederden kurtulmaya çalışmanın
insanı küçük düşürdüğüne inanıyorum
Yalnız kalmayı göze aldım
Bir kere göze aldım, şimdi bir daha
Gitmeyi göze aldım
O kederi göze aldım
Ellerimin
Gözlerimin
içimin en derinde ki
O her şeyini kaybetmiş adamın tanıdığı o kederi
Kimsenin görmediği bir adamın kederini...
Kimsenin görmediği bir adam
Var olduğunu nasıl ispatlayabilir ki?
ispatlayamaz, yapamaz
Şimdi gidiyorum
Onun kabul etmesi için
Onun büyümesi için
Onun yalnızlığı tanıması
Ve kendine sarılması için gidiyorum
Şubat,
Özür dilerim.