azinliklar yuzunden kotulukleri elestirememek

entry2 galeri0
    ?.
  1. azınlık kavramı herdaim görecelidir, insanları ''ötekileştirme'' amacına iten, dışlayan yegane olgudur. patlıcan musakka sevenlere göre sevmeyenler azınlıktır, arabesk dinleyenlere göre rock dinleyenler azınlıktır. azınlık olmak görünürde çok da yanlış değildir ancak hemen arkasından 'ya sev ya terket' veya 'bize katıl, bizden biri ol' reaksiyonu tetiklenir ki asıl tehlike burda başlar. toplumla aynı düşünmeyen kesim hemen kaka ilan edilir, çatlak ses olduğu varsayılır, sindirilmeye çalışılır. eğer sinmiyorsa durum gittikçe çirkinleşir, dile getirilen şeyin doğru ya da yanlış olduğuna bakılmaksızın kişi kafalarda linç edilir, edilmesi için söylemler cımbızla çekilir ve hediye paketinde insanlara sunulur.

    hrant dink örneği verilmiş ki bu konuda yakın zamanda çok güzel bir örnektir bu. hrant dink hakkında internet ya da yazılı basında ki herkesin yazdığı köşe yazıları, makaleler ve yorumlara bakıldığında büyük çoğunluğu ya körü körüne savunmuş ''hepimiz ermeniyiz'' sloganları atmış ya da körü körüne ''geberdi gitti türk düşmanı pezemenk'' düşüncesini kusmuştur. ya ama o öyle değil diyen sol görüşlü arkadaşlar için; hepimiz ermeniyiz sloganının çıkışı iyi olabilir, artan milliyetçilik dalgasının yanlışlığına dikkat çekilmek istenmektedir ki bu tarafıyla tarafımdan da desteklenen bir söylem ancak sorun bunun ''neden'' söylendiğinin unutulmasındadır. dolayısıyla da böyle söyleyenler de 'ya sev, ya terket' çi zihniyetle aynı duruma düşüp, durumu anlatmak yerine bunun aksini düşünenleri 'sen cahilsin, s.ktir pis ırkçı' söylemleriyle ötekileştirme hareketine katkıda bulunmaktadır. durde hareketi ve ödp'yi tenzih ederek söylüyorum bunu bu arada.

    hrant dink'in neden yargılandığını dahi bilmemekte birçok insan, türk düşmanı deyip çıkmakta işin içinden, ''lan acaba neden türk düşmanı diyorlar bu adama'' diye sormuyor kimse kendine, ermeni olması birçokları için yeterli çünkü. ''ermeni=türk düşmanı'' eğitimiyle büyümüş(beyni yıkanmış yani) bir nesiliz ki bu yüzden bunda pek şaşılacak birşey de yok.

    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=166485

    dink tck 301'den yargılandı, yani az çok bilindiği gibi 'türklüğü aşağılamak' suçundan. dava dosyasındaki gerekçe ise bir yazısında ''Türk'ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni'nin Ermenistan'la kuracağı asil damarında mevcuttur'' cümlesi. şimdi bu cümleyi cımbızla çekip alırsak gerçekten hrant dink'e en beynelmilel bile düşman olur, evet. ancak bu yaklaşık 7-8 bölümlük ermeni kimliği adlı yazı dizisinin içinde geçen bir cümle. yazının tamamı okunduğunda, hatta bırak tamamını bu cümlenin sarfedildiği bölüm okunsa dink'in demek istediği anlaşılacak. adam türk'ü ve türklüğü aşağılamayı bırak, diasporadaki ermeni'yi, ermeni milliyetçisi'ni ve ermeni milliyetçiliği'ni eleştiriyor, aşağılıyor, hem de ne eleştirmek. şu anda bilinmeyen, kartel basının da ''bizzat'' duyurmadığı ya da tek cümleyle geçiştirdiği birşey var üstelik, hrant dink açılan davalardan beraat etti kendisi bunu göremese de. kararın tamamını yazmayacağım ama karar yazısı ve ona dayanak olan bilirkişi incelemesinde; ''sarfedilen cümle yazının bütünlüğü içinde değerlendirildiğinde herhangi bir hakaret olmadığına'' şeklinde bir bölüm var. yani aklın yolu birdir sözü birkez daha pekişiyor.

    http://www.nethaber.com/NewsDetails.aspx?id=25296

    peki mahkeme kararıyla da türklüğü aşağılamadığı açıkça beyan olunan dink neden öldürüldü? nedeni çok basit, sözkonusu yasanın mükemmel bi provakasyon aracı olması ve tiraj kaygısı ile, halkın duyguları ile para kazanmak için son derece içli dışlı olan medyanın hrant dink'e karşı başlattığı linç girişimi. televizyonlarda ve gazetelerde hrant dink'e karşı kavgada ağza alınmayacak sözlerin sarfedilmesi, asalım bu şerefsizi düşüncesini zaten eğitim hayatında 'ermeni düşmanlığı' beyinlerine kazınmış bir halka aşılamak. en sonunda cahilin birinin çıkıp bu provakasyona kapılacağı kabak gibi ortadaydı zaten.

    --alıntı--
    pezevengi oldur biiiir cinayet , kizi al ikiii adam kacirma, kizi en az iki kisi sik ucccc irza tecavuz, her gece esrara takil nerden baksan dort icicilik, heriflerin cebinden paralari al besss gasp, butun bu boklari yedikten sonra, polislerin suratina bakip, kusura bakmayin abiler butun bunlar kazayla oldu diyemezsin

    gemide filminin konuyu özetleyen meşhur repliği
    --alıntı--

    1 mayıs'la ilgili ve ''beni azınlık yapan'' eleştrim için;

    (bkz: 1 mayis 2008/#3358214)

    orda değindiğim için tekrar yazmaya gerek duymuyorum.

    eleştirememe, yanlışı gördüğü halde bunu dile getirememe kafalarda yaratılan, içimize yerleştirilen ötekileşme korkusudur. çünkü birşeyin yanlış olduğunu söylerseniz siz de o azınlıktan olursunuz, çoğunluk sizi dışlar, birçok insan da bunu istemez. bu davranışlarından ötürü onları suçlamak da yanlıştır, korkmak insani bir duygudur nihayetinde. birşeylerin ters gittiğinin farkına varabiliyorsa hatta o kişi için hala bi' umut vardır kıyıda, köşede. bu kayıtsız kalmanın başka nedenleri de var elbette, apolitikleştirme çabası da buna dahil edilebilir (bkz: 12 eylul 1980 den sonra degisenler/#3297081). ama burda şunu hatırlatmakta fayda var, bu yanlışlar serseri kurşun gibidir, gün geldiğinde eleştiren azınlık ya da eleştirmeyen çoğunluk dinlemez, gelir çatının ortasından vuruverir. bir bakmışsınız hastanedeki astımlı ablanız içeriye ''yanlışlıkla'' atılan bir gaz bombası yüzünden nefes darlığı yüzünden ölüvermiş, bir bakmışsınız anneniz bir pazar alışverişi dönüşünde ara sokakların birinden fırlayan bi tinerci tarafından tecavüze uğrayıp öldürülmüş, bir bakmışsınız emekli maaşını çekip evine dönen babanız bir gaspçı tarafından bıçaklanmış, kızkardeşinizin evine giren hırsız evi soymakla yetinmemiş ve aşağılık bir biçimde kardeşinize tecavüz etmiş, üstüne üstlük yaşadığınız mahalle ise bu durumdan kardeşinizi sorumlu tutmakta ve ''kuyruk sallamasaydı olmazdı bunlar'' diyerek ailenizi de suçlamakta, bir bakmışsınız abiniz ulus'ta veya özkanlar*'da patlayan bir bomba yüzünden hayatını kaybetmiş ya da sizin başlatmadığınız bir savaş yüzünden dağda teröristlerce hunharca katledilmiş. bunların ya da diğer yanlışların birgün sizin, bizim, herhangi birimizin başına gelmeyeceğinin bir garantisi de yok ayrıyetten.

    asıl yapılması gereken, mücadele edilmesi gereken yanlışları dile getirmek ve düzelmesi için bireyin sorumluluklarını yerine getirmesidir. ayrıyetten başkalarının bu yanlışları kullanmasına kızılıyor, bunları kendi çıkarına alet ettiğini düşünüyorsa o kişiler, alet edilenin ağza alınmaması/yok öyle birşey denmesi değil aksine onu alet edenlerin güdümünden çıkarmak için bu yanlışın ortadan kaldırılmasıdır doğru olan. devekuşu misali kafamızı kuma gömmek hiçbir işe yaramaz ne yazıkki...

    ek/düz: ''lan neden türk düşmanı bu adam'' gibi bir cümle kullanmışım ki ''lan acaba neden türk düşmanı diyorlar bu adama'' şeklinde düzelttim, bilginize.
    3 ...
  2. ?.
  3. ırksal tabanda bir azinlik değil de toplumsal olarak ele alındıgı zaman kötülükler eleştirebilmek hatta tatli tatli dalga geçmek bile zehirli oklara hedef olmak demektir.

    bu hamasetlerle 'sen bunu bana nasil dersin' mealli gubarmalar eleştirmek için eleştirenleri değil sadece yapici eleştiri yapanlarin eh be dedirtip bazı zamanlarda la havle cekip bazı vakitler ise omuz silkmesine sebebiyet vermektedir.

    en ufak bir eleştiride darma duman olan bir süstem iyi ve mükemmel değildir. sadece bol bol övünmeyle, otuzbir cekmeyle kendini tatmin eden ve iyiymiş gibi yapan olgular elbette bok içinde badem kadini gibi gülünc olur.

    türkiye gibi kaosun hakim oldugu, ne oldugunu, ne olacağini umursamayan insafsizca bireylere hıyarlık empoze edilen bir diyarda hiyarliği empoze edenler vatan,din, millet, sakarya makarya gibi içi kof hamasetin en siktiri boktan örnekleri ile karsi elestiriyi boğmaya calisirlar.

    elbette ahalide bundan fazlasiyla nasiplenmiştir. bizimkiler dizisinin ilk bölümlerinde cafer'in cemil'e kaçak içki satmasini ve onu tokatlamasina 'siz kapicilara ückağitci diyemezsiniz' diyerek mukabale edilmişti. hatirlayanlar hatırlar. eninde sonunda bir dizi olan ve dizi manyakliğinin ufaktan belleiğimize zerk olundugu simdilerin lost manyakliğinin emekleme cağinda bu durum elbette komik gözükür.

    bu komedi durumlar simdilerde cok ciddiye aldiğimiz aslinda tartişma olmayan tartişmalarin -ki bunlar arasinda kız tavlasi oynamak ile bir fark yoktur- afakakimizi sardiğini pas geçmeden diyebilirim ki değil eleştirmek suya sabuna dokunmadan yazi bile yazabilmek cok zorlasmaktadir.

    engin ardic'in 'bu kadar dingil ve andaval bir ülkede yazı yazabilmeyi mutluluk saniyorsunuz siz' diyerek büyük usancla terennüm ettiği bu durum yüzünden elbette biz treni coktan kacirmiş bir ırkın ahvadi oluruz.

    kör tpoal yürüyen işlerimizi bir de söhret belasina bulasan mazlumculuk oynayan aglaklar hiç bir akla fikre dayanmayan yasaklamacilikla iyice kadük yapmak istemektedirler.

    cetin altan'ın '... Herkesin her şeyden sorumlu olması demek, bir Eskimo bıçağı sapının hangi Ren geyiğinin boynuzundan yapıldığından da sorumlu olması demek değildir.

    Ama bir sigaranın içine kazıklaşmış uzunca tütün kıymıklarının sokuşturulmasıyla sigara içme keyfinin canına okunmasından, Filipinli balıkçılar da sorumludurlar, Perulu çobanlar da...

    Onlar da bir gün böyle bir sigara içme zorunda kalabilir ve öfkeyle kime söveceklerini şaşırabilirler. O nedenle dünyanın neresinde içi kazıklaşmış bir sigara varsa, orada tüm insanlığı ilgilendiren bir bozukluk var demektir...'

    sözleri bu durumu ne güzel betimlemiştir.

    elbette farkındayim en genel inanclarin bile birer provakasyon olarak nitelendiği diyarlarda korkunun sınırsız ülkesi başlar.

    ama bizim gibi korkudan korkan hatta ezberleri bozulacak altına dolduran diyarlarda kişiler korkuyu defetmek için dingil gaddarliğina bürünürler.

    cok seneler önce cetin altan'in milletvekili iken aklı basında tenkitlerinden korkakn şapsallar onun ve arkadaslarinin canina ot tıkamişti hatirlarsiniz.

    türkiye'De bu ezberleri bozulacak diye ödü bokuna karisan dingiller sırf sağ olarak nitelenme yanlisina düsmemek gerek. bu tip dingiller her catinin altinda bulunur.

    eleştiriyi hazmeden nasil söylersin lan sen bunu demeyip de acaba niçin böyle dedin diyip aklı selimliği secenler elbette dörtbaşi mamur bir evrende taçsız bir öküz pozisyonuna düsmeecektir.

    vel hasıl-ı kelam evrensel kurallarin size nanik cekmesini istemiyorsaniz hazimsiz olmayınız please, tabiki eleştirmek için eleştiren, üzümün çöpü armutun sapı diyenleri de görmezden gelebilerek...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük