Aslında tüm erkekleri kaplayan olgudur. içgüdüsel olarak bütün erkek bireyler tabiri caiz ise azgındır. Yaratılış gereği kadına duygusallıktan çok cinsel bağlamda bakar. Erkek güzel bir kadın gördüğünde genellikle beyin penis arası gidip gelir. Lakin hayatın cinsellikten ibaret olmadığını anlayan erkek bir nebzede olda bu gruptan soyutlanabilir. Bu kategoriye girmeyen erkekler sadece üç gruptur.
1.henüz ergenliğe girmemiş erkek.
2.elvis in binayı terk etmiş olduğu erkek.
3.ölmüş olan erkek.
her erkek azgın değildir, normal dışı isteklerin oluşması bir şeyin olması gerektiği olmamasıdır. bu durum sonucu aşırılık olur, hatta sapıklık tecavüze kadar varan sonuçları da görülür.
asıl olan libidodur, bunu dışa yansıtma biçimi kadınlarda farklı erkeklerde farklı da değildir.
hatta kişilerin baskı altında idealistleştiği görülür, kadının daha çok idealist olması gerçekten kopma oranının fazlalığıdır. bunun nedeni erkek egemenliğinde kadının bastırılmasıdır.
ayrıca öğretilmiş davranışlar kişinin özü değildir, kadınlar cinselliğe uzaksa bu istemediklerinden değil toplumsal baskı yüzündendir, isteksizliğin nedeni de bunun yarattığı korkudur. kadın bu baskı altında daha fazla idealleşiyor ve aşka daha çok anlam yükleyip kendini bu alanda tatmine gidiyor.
ayrıca kadının cinsel alandan uzak aşırılığı normal değildir, ilgi orospusu olmuş bir kadınla, uçkuruğunun peşine düşmüş erkek arasında hiçbir fark sapkınlık açısından yoktur. ancak toplumsal algı bunu farklı yorumlatıyor.
bozulmuş toplum bana göre çift taraflıdır ve bütünleşiktir yani erkeği yere gömüp kadını yükseltmek veya kadını yere gömüp erkeği yükseltmek saçmadır, sonuçta bunlar birbirinden soyutlanmış etkisiz canlılar değil. eğer sorun varsa iki taraflı bir sorun var demektir.
o yüzden cinsiyetçilik yapmak da saçmadır.