yapılacak en büyük hatadır. türkiye ve azerbaycan birbirininin ayrılmaz bir parçasıdır. halkların kültürleri bir, dinleri bir, ırkları birdir. bu durumda olan 2 devlet muhakkak ki ilişkilerini diğer devletlerle aynı ölçüde tutmamamlıdır. türkiye'ye söylenen söz azerbaycan'a söylenmiş, azerbaycana yapılan tehdit türkiyeye'ye yapılmış sayılmalıdır.
biraz sonra aşağıda söyleyeceğiniz devletlerin dostları olmaz çıkarları olur sözüne şimdiden cevabım: ülkelerin dostları olmaz, zaten azerbaycanlada türkiye dost değildir. dostluk birbirini sonradan tanıyan kişiler arasında olur. bizler kardeşiz.
köprüyü geçene kadar ayıya dayı demek meselesi ile eşdeğer düne kadar azerbaycanı adam yerine koymayan ülkemiz hazar petrollerinin değeri ortaya çıkınca nedense kardeş olamaya başladı. şimdi ise azerbaycan tafra yapıyor eskiden olduğu gibi türkiye' ye bağlı değiller.
son ermenistan-türkiye maçında çöpe atılan azerbaycan bayrakları ve ve şehitlikte yakılan türk bayrakları unutulmadı.
bu iki ülke ne kadar ırk olarak yakın olsa da yönetimsel ve stratejik olarak yavaş yavaş uzaklaşıyor. suriye yönetimine dil uzatan başbakanımız nedense aliyev diktasına ses çıkaramıyor.
her şey menfaat ilişkisi rusya -azerbeycan ilişkisi azerbaycan-türkiye ilişkisinden kat ve kat iyi en azından her şey ortada türkiye gibi gizli hesaplarını eline ayağına bulaştırmıyorlar.
konu petrol olduğunda birden saf değiştiren azerbaycanı ülke olarak diğer komşularla bir tutmaktır.
evet azeri insanlarıyla bir sorunumuz yok. fakat devlet olarak henüz o samimiyeti yakalamış değiliz. vize meselesi bunun en açık örneğidir. dost dostun evine vizeyle girer mi?
sonra konu petrol olduğunda birden o dostluk kalkıyor işin içine başka şeyler giriyor. bakü-ceyhan hattında olanları bir araştırın.