galatasaray icin yaptigi bir mars vardi. arkasinda taraftar ve takim goruntuleri onunde mavi kareli gomlekle falan soylemisti. arkadaslarla cok geyigini yapardik ama bir turlu azer abimizin o perfonmansini bulamadim bi bulan olursa bi zahmet surada bi yerde paylassa kamuoyuyla.
Bir türlü 'ikiyüz yirmi volt'tan' kurtulamayan maksimum titreme modunda olan bir türk vatandaşıdır.Titremesiyle ünlüdür.
(bkz: Titreme olayın'da son nokta)
sekiz yıl uyuşturucu tedavisi görmüş fakat etkilerinden kurtulamamış, harika bir sesi olan şarkıcı. maral ve gece mavisi gözlüm parçaları kesinlikle dinlenesidir.
eskişehir'de aniden parkta otururken karşımıza çıkıp 'naber gençler nasılsınız?' diyen ve ardından tahminimizce yanındaki fedayisiyle öğle yemeğinde kebap yemiş olup dişini parmağıyla yolda yürürken karıştıran mafya kılıklı şarkıcı.
geçenlerde konserinde olan gelişmeler nedeni ile ana haber bültenlerine taşınan yorumcu. konserinde bir adam * eline bıçağı alıp sahneye fırlamış, burada aile var gerginlik yaratma diyen tepkili halk adamın kafasına tahta merdivenle vurmuş ve linç girişimini sonuna kadar icra etmişlerdir ve asıl kahramanımız ise hastanede eceli ile tanışmıştır.
hayretle izlenmiş ve ruhuna el fatiha okunmuştur.
meşhur olmadan önce köyündeki hemo ağa azer bülbül'e unkapanı'nda tanıdıkları olduğunu söyler ve kalkıp giderler küçük azer'i ünlü yapmak için... Azer stüdyoya girer ağa ve kasetçi dışarıda onu dinlerler kasetçi, hemo ağa'ya "yok, çok detone okuyor" der. hemo ağa ise şaşırmış bi şekilde şöyle bi derin nefes alır ve azer'e seslenir "oglim azeer, betone (detone) okuma mihrofana oku loo" der ve azer o günden sonra mikrofonu gördüğünde hemo ağa aklına gelir ve irkilir bu irkilme yıllar içinde titremeye döner.
