gerçekten bıktım. insanın bir amacı bir hedefi olmalı oysa. o kadar sefilim ki hedeflerim bile olmadı.
bazen düşünüyorum da bir köyde yaşayıp imece usülü köydeki oğlanlarla samanlıklarda gizlice kırıştırıyor olsa idim köylüler hakkında bir şeyler yazabilirdim.
ama dostum ben yanlış yolu seçtim. artık çok geç. sazlıklardan kendimi suya bıraktığım an artık akıntıların karısı olacağım. beni öldürecek o akıntı aslında katilleşmiş bir enerji türü.
kırmızı donumu ve tangamı ve vibratörümü anneme bırakıyorum. alsın kıçına soksun.
çekmecedeki günlüğümü iyi okuyun orada hepinize ne küfürler ettim.
yatağın altında sakladığım yakışıklı oğlanların resimleri olan dergileri babam alsın götüne soksun. hala bakireyim onun yüzünden. ne vardı beni istemeye gelen hurdacı çocuğa verse idi sanki.
hayallerimi öldürdünüz. hepiniz aynısınız. benden bu kadar.
zorunlu edit: saygıdeğer yazar arkadaşlar ve okuyucular bir yazarın işi sadece yazmak olup yukarıda ki gibi az sonra intihar edeceğim başlığı ve onun altına yazar tarafından girilen entryler
sadece yazarın enrtylerinden biridir.
burada yazıyoruz. işimiz bu yazmak.
bir japon atasözü okuyacağın her şeye inanacaksan hiç okuma daha iyi der.
insan hayatına son vereceğini neden burda anons etme istiyacı duyar anlamadım gitti. birileri sana yapma, hayat yaşamaya değer, dertlerinde bir sonu var, güzel günler yakında falan diyecek sende egonu mu tatmin edceksin? yapma canım benim allah aşkına. bu kadar ezik yaşamayın yahu. bak ben sana naçizane bir tavsiyede bulunayım. kendini mi öldüreceksin kimseye bir şey deme siktir git köşede bir yerde öldür kendini. insanları rahatsız etme.
dostum ne yaşarsan yaşa, hayatına son verme. ye, iç, gez, toz. bişeyler yap ama hiç bir şey hayatını sonlandıracak kadar güçlü olmamalı. bir daha gelmeyeceksin çünkü dünyaya. Anladın mı?
madem vazgeçtin yaşamından, punisher'ı örnek al. kötüleri* cezalandır cezalandırabildiğin kadar. en azından bir amaç uğruna ölmüş olursun. böyle mal gibi ölme.
edit: adam hala çevrimiçi beyler. fazla uzağa gitmiş olamaz.