hem karizma hem nadir bulunur olması mümkün değildir. böyle bir isim varsa muhtemelen 3-5 yıllık zaman dilimindeki bütün çocukların isminin bu olacağından ne karizması kalacaktır ne de nadirliği.
tatilde tanıştığım bir arkadaşım vardı. adı göl. ulan göl diye isim mi olur? bazı beyni gelişmemiş dallamalar kıza seslenirken "şştt göt! ay pardon göl diyecektim" diye uyuzluk yaparlar, kızı canından bezdirirlerdi.
adını değiştirmeyi düşünüyordu. değiştirdi mi bilmiyorum.
-hımmm kayacığım merhabe!
-Kaya değil ağabey kayın, kayın!
-hahaha kime kayalım lan hahaha!
-ufff soğuttunuz lan beni hayattan!
-oğlum senin adın çok fena dur sana bir isim bulayım öyle deriz ha tamam buldum ismail Hakkı nassıl!
üniversiteden bir arkadaşım vardı. Adı Çınar. Bazen aklımıza gelmezdi Allah aklımıza ne getirdiyse bütün ağaçları sayardık çocuğu çağırmak için.
-Ardıç...
-Kayın...tutmadı.
-Neydi yaaa bu kavağın ismi?
-Akasya, Söğüt de olmaz ki...
-Tamam buldum Servi.
-Yok yaaa o da değildi
-tamam buldum çınar
-Arkadaş çocuğa resmen odun ismi takmışlar. madem adama dolaylı yoldan kereste diyecektiniz meşe, kestane varken niye çınar? Keresteden karizma mı olur arkadaş.
"Haris" isimli bir arkadaşımın bi türlü kavuşamadığı karizma.
insanlara özellikle telefondayken ismini söylemesi, karşı tarafın tepki olarak önce bir sessizlik, sonra "e ö salih mi" gibi beş altı defa tekrarlanabilecek bir isim anlama/ algılama chain reaction'ı başlatmasına sebep olur. isim gerçekten anlaşıldığında karizma yerlerdedir, iki taraf da dayak yemiş boksörler gibi köşelerine çekilirler.
Lakin kimileri ahahah Paris sandım diyerek "kötülükten bögürten espriler" sınıfına girecek bir espri patlatır. Artık burada Haris'in karizması kıçın kıçın gitmektedir. Hala bi parça ka varsa ortalıkta o da haris hımm açgözlü dimek diiiil miydi diye bilgiç bilgiç edilen laflarla eksilere iner.
Nitekim arkadaşım karizma sensin isim de sana girsin hesabı artık kendisine ne denirse ona katlanmak zorunda kalır yoksa süreç kısırdöngüye girecektir.
Arkadaşımın tek suçu baba tarafından ilk erkek torun olması ve dedesinin isminin de Haris olmasıdır.
Bu arada tek tesellisi, Peygamber'in süt annesinin kocasının adının Haris olmasıdır. Kendisini arasıra tarihte önemli bir karakter gibi hisseder.
öyle bir karizmadır ki bu ismin ne sorusuna cevap verdikten sonra karşı tarafın vereceği cevaba hep hazırdırsın:
-hmm anlamı ne?
şak diye saymaya başlarsın sonra... hele bir de uzunsa anlamı benimki gibi, oh değme keyfine... bi karizması yok ama ben ismimi seviyorum. öyle otuz kırk milyon kişiyle aynı ismi paylaşmamak beni mutlu ediyor, özel oluyor. gerçi diğer ismimin de olabilecek en sıradan isim, yani mehmet, olduğunu düşününce, her şeyi tattım diyebilirim isim mevzuunda.
zaten okuldakiler de mehmet'i kullanıyorlar. onlar da öbürünü akıllarında mı tutamıyorlar ne, kim nereden öğrendiyse bi mehmet dedi, birden hayatımda ilk defa mehmet'i kullanır hale getirildim.
bu az rastlanılan isimlerin bir diğer gıcıklığı da "ismim şöyle yazılıyor." gıcıklığıdır. şurasında şu harf var dersin olmaz, kodlamak zorunda kalırsın. bir de o ismin yanlış okunmuş hali de saçma sapansa o zaman işte dalga geçilmeler başlar.
benim suçum mu ulan anam babam dede korkut'u açıp ilk gördükleri erkek ismini koymuşlarsa bana? fantezi yapmış adamlar benle ne dalga geçiyorsun? neyse, boğaç da koyabilirlerdi.