aslında 15-16 yaşlarıma kadar çok konuşurdum. o yaşlardan sonra anladım ki kendimi ifade edemiyorum. anlatacak çok şeyim var ama anlatamam. sevdiğimi bile söyleyememiştim bir kıza. sürekli konuşmalarımla, hareketlerimle dalga geçiliyordu. zaten diksiyonum iyi olmadığından çoğu kişi tarafından anlaşılmıyordum. hem son zamanlarda da anlaşılır konuşmakta zorlanmaya başladım. en iyisi konuşmamak dedim. oturup insanları seyretmeye, onları dinlemeye başladım. soru sorduklarında ya kısa cevaplarla, ya da kafamla karşılık vermeye başladım (kafa atmak anlamında değil). en iyisi bu belki de. ne insanları rahatsız ediyorsunuz, ne birilerinin kalbini istemeden kırıyorsunuz, ne de pot kırıyorsunuz. kimse sizin arkanızdan "böyle dedi, böyle yaptı, şunu ima etmek istedi" gibi konuşmuyor. aslında insanlar konuşmayan insanları soğuk bulup "bizi sevmedi mi acaba?" diye düşünebilirler. alakası yok halbuki. ben hep insanlara tebessüm ederim. "konuşsana yaa" derler bana ama sadece espri yapmak ve insanları mutlu etmek için konuşurum. onun dışında insanları dinlerim.
özetle, az konuşmak güzeldir. bir de bu entryi tam 1 saatte yazdım. ifade edemiyorum dedim ya. heh.
bunlardan birisi benim gerçekten sırf bu huyumdan dolayı sen avukat olamazsın konuşmuyon çünkü diyen büyüklerimi gördüm ve he dedim geçtim. insanların az konuşanı pısırık sanması deli eder adamı gerçekten.