çaylaklık döneminde az ve öz entryler girdiğinin kanıtıdır; diğer bir açıdan bakılırsa yazarlar için yazarlığının değerini bilmemesine yol açacak durumdur. çünkü ****
birinci nesil yazarların başına gelen olay. hemen hemen 3-5 entry sonunda yazarlık mertebesine yükselmişlerdir. tabi sözlük misyonu bununla kalmamış, akabinde selebiriti olma süreci başlamıştır *.
az entry girerek yazar olmak mı?
ben entry girmeden yazar olmuştum, garip geldi bu başlık.
pardon tanım olmalıydı.
entry girmeden yazar olan bünyelere garip gelen başlık.
(ayrıca editten önceki halini görüp kötüleyenlere doğruluğunu gösterebilirim. yalan mı söylüyorum sanki niye kötülüyosunuz? ben de üniversite mezunuyum, ben de nişantaşı çocuğuyum.)
az ve öz yazarak muradına eren kişidir. kendisine saygı duyulur. başarılarının devamı dilenir. yazar oldum diye şımarmayıp, entry'lerini zengin içerikle süsleyip diğer yazar ve çaylaklara faydalı olmalıdır.
hiç entry girmeden direk yazar olan çaylak arkadaşlar da mevcuttur, sözlük formatını hiçe sayıp değişik türlü sihirbazlıklar uygulayarak moderasyonu uyutmuşlardır ve entry yazmadan yazar olma özelliğine sahiptirler...
(bkz: agacakakan)
eger aklı başında ve tamamıyle tanım içerikli entryler girilirse neden olmasın. ben edebiyatçıyım. çaylaklık dönemimde sadece edebiyatçılar hakkında yani uzman olduğum konuda entryler yazdım ve çok kısa bir zamanda yazarlığa terfi ettim. hiç entry girmeden direkt yazar olan kişiler eğer gerçekten varsa sözlükte büyük haksızlıklar var o zaman.
az ama öz yazarak bu grubun içine dahil edilmektir.
yazarlığın sadece bir bakınız vererek olmayacağını cümle aleme isbat etmişcesine , yazdığı entrylerde sozluk formatını tamamen kavradığını belirleyen yazar güruhudur.