az bilinen yazım yanlışları

entry1 galeri0
    1.
  1. hadi deneyelim!

    soru: hangisinde yazım yanlışı vardır?

    a. bu durum öz güvenimi zedeledi.
    b. say ki eskaza o dediğini yaptın, ne olacak, seni kaale mi alacaklar?
    c. afedersiniz ama o, kıskanabileceği kadınların varlığını göğüsleyemeyecek kadar naif biri değildi.
    d. deprem köyü alt üst etti, an itibariyle köyde ev kalmadı.
    e. şişli'de dövizci kuryesinden tam 50 bin dolar gasp ettiler!

    cevabınız nedir? a şıkkı mı?
    bu soruya nedense genellikle a şıkkı cevabı veriliyor. fakat aslında doğru yazılmış olan tek şık a şıkkıydı. çünkü soruyu yanlış sordum. aslında soru "hangisinde yazım yanlışı yoktur?" şeklinde sorulmalıydı. b, c, d, e şıklarında eskaza, kaale, afedersiniz, alt üst, itibariyle, gasp ettiler kelimeleri yanlış yazılmıştır. a şıkkında hiçbir yazım yanlışı yoktur.

    es kaza: yanlış
    ezkaza: doğru (farsça ez + arapça kaza) ez, farsçada -den -dan anlamına gelir. örneğin ez+firak, ayrılık+tan anlamına gelir.
    sine hâhem şerha şerha ez firak
    tâ be-gûyem şerh-i derd-i iştiyak beytinde geçtiği gibi.

    kaale almamak: yanlış
    kale almamak: doğru

    afedersiniz: yanlış
    affedersiniz: doğru

    alt üst, alt üst etmek: yanlış
    altüst, altüst etmek: doğru

    itibariyle: yanlış
    itibarıyla: doğru

    gasp etti: yanlış
    gasbetti: doğru

    özgüven: yanlış
    öz güven: doğru

    gelelim şu meşhur ikileme:
    naif: saf, deneyimsiz, acemice yapılan anlamlarına gelir.
    nahif: ince, duygulu, hassas; zayıf, cılız, çelimsiz anlamlarına gelir.
    yani kullanıldığı cümleye göre doğrudur.
    örneğin "bu özbeöz istanbul efendisi, makalelerini, romanlarını kendine özgü naif resimlerle süslerdi." cümlesinde resimlerin acemice yapıldığını söylediği için yazımı doğrudur. nahif resimler deseydi yanlış olurdu.
    "elleri çok ince, lades kemiklerinden yapılmış gibi nahif parmaklar..." cümlesinde parmakların zayıf, cılız, çelimsiz olduğunu anlattığı için doğrudur. naif parmaklar deseydi yanlış olurdu.
    "nahif bir aşk hikâyesi." derken yine ince, duygulu, hassas anlamında olduğu için doğrudur.

    bunlar gibi az bilindiğini düşündüğüm yazım kurallarını aşağıya ekliyorum. ne kadar az bilindiklerini yukarıdaki gibi bir soru hazırlayarak test edebilirsiniz. hatta bu kelimelerden bazılarına ekşi sözlük bile yanlış bkz veriyor. öz güven diye aratırsanız ekşi sözlük'ün özgüven kelimesine bkz verdiğini görürsünüz. oysa tdk öz güven diyor. kaynak: https://sozluk.gov.tr/

    parende atmak: yanlış
    perende atmak: doğru

    egzantrik: yanlış
    eksantrik: doğru

    eşkiya: yanlış
    eşkıya: doğru

    lugat: yanlış
    lügat: doğru (lügatinde diye yazılır. lügatında ya da lugatında yazımları da yanlıştır.)

    darp etmek: yanlış
    darbetmek: doğru

    zaptetmek: yanlış
    zapt etmek: doğru

    küfür etmek: yanlış
    küfretmek: doğru

    sağol: yanlış
    sağ ol: doğru

    kural: yardımcı eylemle (et- ol- kıl- eyle-) kurulan bileşik eylemlerde, ad ve ad soylu sözcüklerde ses düşmesi veya ses türemesi meydana gelirse, bunlar yardımcı eylemle bitişik yazılır. (fark etmek -> ayrı, zannetmek -> bitişik
    teşekkür etmek -> ayrı, şükretmek -> bitişik gibi)

    kahvaltı yapmak: yanlış
    kahvaltı etmek: doğru

    ardarda: yanlış
    art arda: doğru

    ötenazi: yanlış
    ötanazi: doğru

    doğalgaz: yanlış
    doğal gaz: doğru

    başucu kitabı: yanlış
    baş ucu kitabı: doğru
    başucu, yeryüzünde bir noktada çekülün gösterdiği doğrultunun gökyüzüne doğru olan yönü demektir. (isim, gök bilimi, coğrafya)
    baş ucu, atılan bir yerin baş konulan yönü veya yakını anlamına gelen bir isimdir.

    türkçe'nin: yanlış
    türkçenin: doğru
    kural: özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz: türklük, türkleşmek, türkçü, türkçülük, türkçe, müslümanlık, hristiyanlık, avrupalı, avrupalılaşmak, aydınlı, konyalı, bursalı, ahmetler, mehmetler, yakup kadriler, türklerin, türklüğün, türkleşmekte, türkçenin, müslümanlıkta, hollandalıdan, hristiyanlıktan, atatürkçülüğün vb.

    vehamet: yanlış
    vahamet: doğru

    adeta: yanlış
    âdeta: doğru

    halbuki: yanlış
    hâlbuki: doğru

    tesbih: yanlış
    tespih: doğru

    iki yüzlü: iki tarafı olan, iki taraflı kullanılan anlamındaysa doğru. riyakâr anlamındaysa yanlış.
    ikiyüzlü: riyakâr anlamındaysa doğru. iki tarafı olan anlamındaysa yanlış.
    doğru kullanımına örnekler:
    iki yüzlü kumaş.
    o adamın ikiyüzlü olduğunu gözleriyle gördü.

    bire bir: aynı, tıpkı; ölçü, miktar vb. özellikleri eşit olarak; yüz yüze, karşılıklı olarak anlamlarındaysa doğru. etkisi kesin olan; istenildiği gibi, uygun anlamlarındaysa yanlış.
    birebir: etkisi kesin olan; istenildiği gibi, uygun anlamlarındaysa doğru. aynı, tıpkı; ölçü, miktar vb. özellikleri eşit olarak; yüz yüze, karşılıklı olarak anlamlarındaysa yanlış.
    doğru kullanımına örnekler:
    bu çalışmaları seçmenle bire bir görüşerek yaptı.
    bu ilaç anksiyete bozukluğuna birebir.

    ukde: düğüm, yumru; içe dert olan şey.
    uhde: birinin yapmakla yükümlü olduğu iş, görev. sorumluluk.
    örneğin uhdesinden gelmek, becermek, başarmak demektir.
    "bu işi tek bir kişiye verseniz yine uhdesinden gelir çünkü yapacağı bellidir." - yahya kemal beyatlı
    yine uhdesinde olmak; üstünde olmak, sorumluluğu altında olmak demektir. yani ikisi de doğrudur ama anlamları farklıdır.

    siyahzeytin: yanlış
    siyah zeytin: doğru

    yeşil zeytin: yanlış
    yeşilzeytin: doğru (

    Not: güncel yazımda değişti ama nu kelimelerin ayrımında mantık şuydu:

    yeşilzeytin bir zeytin cinsidir. siyah zeytin ise bir zeytin cinsi değil, sadece o zeytinin rengidir. yeşilzeytin derken o zeytinin rengi değil, cinsi bildirilir. Tıpkı mor renkli mavikantaron bitkisi gibi. siyah zeytin derken ise rengi bildirilir. mesela kalamata zeytini, eşek zeytini, tavşan yüreği zeytini gibi zeytin cinsleri de yeşil renklidir. bu zeytinlerin rengini kastederek yeşil zeytin dersek ayrı yazarız. fakat zeytinin rengini değil, cinsini kastediyorsak bitişik yazarız. çünkü yeşil zeytin yazdığımızda hangi zeytin cinsini kastettiğimiz açık değildir. bu ayrımla karışıklığın önüne geçiliyor. işin mantığı özetle budur.

    benzer ayrımın olduğu başka kelimeler de var elbette.
    örneğin:
    yeşilbiber, kırmızıbiber bitişik; sivri biber ayrı yazılıyor. yeşilsoğan bitişik, kuru soğan ayrı yazılıyor. zeytinyağı bitişik, ayçiçeği yağı ayrı yazılıyor

    şuna emin olun: kelimelerin ayrı ya da bitişik yazılmasının mutlaka mantıklı bir sebebi vardır.

    mesela:
    kırmızıçizgi, özellikle çam türü ağaçlarda görülen, uygunsuz koşullarda kurutulan ağacın çatlayan göze zarından giren mantarların yaptığı bir hastalık türüdür.
    kırmızı çizgi ise
    1. isim: pasaport kontrolü sırasında geçilmesi yasak olan bölgeyi belirleyen çizgidir.
    2. isim, mecaz: belli bir konuda taraflar arasında kabul edilebilir son nokta anlamına gelir.

    bu yüzden kuru soğan, yeşilsoğan; ayçiçeği yağı, ceviz yağı, zeytinyağı gibi yazım farklılıkları saçma değildir aslında, sadece biz sebebini bilmiyoruzdur.

    kuruyemiş: yanlış
    kuru yemiş: doğru

    kuruincir: yanlış
    kuru incir: doğru

    gözleri felfecir/ferfecir okumak: yanlış
    gözleri velfecri okumak: doğru

    boşver: yanlış
    boş ver: doğru

    başı boş: yanlış
    başıboş: doğru

    şikayet: yanlış
    şikâyet: doğru

    imlâ: yanlış
    imla: doğru ("edit: imlâ" yazanlara bir edit daha yaptırabilirsiniz.:))

    tâbi olmak: yanlış
    tabi olmak: doğru

    tabi ki: yanlış
    tabiki: o ney lan amına koduğum?
    tabii ki: doğru

    tâbi: yanlış
    tabi: doğru

    müstehak: yanlış
    müstahak: doğru

    gerizekalı: yanlış
    geri zekâlı: doğru

    hintli: yanlış
    hint: doğru (hintli demek türklü, ingilizli demek gibi bir şey.)

    dükkan: yanlış
    dükkân: doğru

    hâkim: duygu, davranış vb.ni iradesiyle denetleyebilen; yüksekten bir yeri bütün olarak gören; yargıç anlamlarındaysa doğru. bilge, her şeyi bilen (tanrı) anlamlarındaysa yanlış.
    hakim: bilge, her şeyi bilen (tanrı) anlamlarındaysa doğru. baskın, egemen; duygu, davranış vb.ni iradesiyle denetleyebilen; yüksekten bir yeri bütün olarak gören; yargıç anlamlarındaysa yanlış.
    doğru kullanımına örnekler:
    arkasında yavaş fakat çok hâkim bir ses işitmişti.
    denize hâkim bir köşk.
    o alimdir, hakimdir.

    alim: bilen
    âlim: bilgin

    alem: bayrak; yüksek şeylerin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay yıldız veya lale biçiminde süs, ayça; simge.
    âlem: evren; dünya, cihan; herkes, başkaları; belli bir gruptaki canlıların bütünü; eğlence; belli bir gruptaki canlıların bütünü.

    adem: yokluk
    âdem: insan, insanoğlu, adam.

    üç kağıtçı: yanlış.
    üçkâğıtçı: doğru.

    tdk'nın: yanlış
    tdk'nin: doğru (çünkü türkçede ka şeklinde okunan harf yoktur.)

    bilim kadını: https://sozluk.gov.tr/ 'ye bakılırsa anlamında bilim adamı yazdığını görürsünüz.
    çünkü adam kelimesinin isim olarak bir anlamı da insandır. o sebeple "bilim adamı" dendiğinde "bilim insanı" diye düzeltmek gereksizdir.

    hadi hadi: kısa kes, işi uzatma, bizi aldatamazsın` anlamlarında kullanılan bir söz. çabukluk, acele bildiren bir seslenme sözü. geri çevirme, başından savma sözü.
    haydi haydi: kolaylıkla, rahatlıkla; olsa olsa, en çoğu.

    linçe katılın: yanlış
    lince katılın: doğru (https://sozluk.gov.tr/ 'de linç kelimesini aratırsanız -ci şeklinde yumuşayacağını bildiren bir uyarı görürsünüz.)

    ne...ne bağlacının yanlış kullanılması: "bu dünya ne sana ne de bana kalmaz." cümlesi hatalıdır. "bu dünya ne sana ne de bana kalır." cümlesi doğrudur. "ne ali ne veli gitmiyor." denmez, "ne ali ne veli gidiyor." denir. çünkü "ne...ne" bağlacı bulunan cümleler biçimce olumlu anlamca olumsuz cümlelerdir. "ne ali ne veli gidiyor." cümlesinden ali'nin de veli'nin de gitmediğini anlarız.

    artırmak ve arttırmak kelimelerinin ikisi de doğrudur.

    hali hazırda: yanlış
    halihazırda: yanlış
    hâlihazırda: doğru

    orjinal: yanlış
    orijinal: doğru

    insiyatif: yanlış
    inisiyatif: doğru

    boy pos: yanlış
    boy bos: doğru

    acıtasyon: yanlış
    ajitasyon: doğru

    kaynaklar:
    yazım kurallarına bakabileceğiniz resmî site.
    https://www.tdk.gov.tr/ka...i/icerik/yazim-kurallari/
    yazılışında tereddüt ettiğiniz kelimeleri aratabileceğiniz resmî site: https://sozluk.gov.tr/

    not: türkçe öğretmeni değilim. iyi bir türkçe için türkçe öğretmeni olmak gerekmiyor. şimdilik aklıma bu kadar kelime geldi. aklıma gelen başka kelimeler olursa düzenleyip eklerim.

    "şuan, herşey, birşey, yanlız, eksoz, hiç bir, hiç birşey, bir fiil, birhaber" gibi yazım yanlışlarına değinmiyorum bile. hâlâ bağlaç ayıramayan falan varsa ooohooooo siktir etsin zaten ya, vallaha. takıl sen canım, sana demiyorum ben, boş ver sen bunları, hadi öptüm.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük