Kendisini Marksist olarak tanımlıyordu. Kemal Tahir ile dostluğun onun üzerinden derin etkileri oldu. Son Kuşlar, Ah Güzel istanbul, Utanç ve Gramofon Avrat gibi filmlere imza attı. (1941, istanbul – 2014, istanbul)
Ayşe şasa'nın hayatı anlatıldığında bahsedilecek en önemli husus hiç şüphesiz kemal tahir'dir. şasa'nın "manevi babam" dediği Kemal Tahir, ilk tanışmalarında ona bir nasihatte bulunuyor: "maskaralık yaptığın sürece seni alkışlarlar, ciddi bir şey yaptığında kimse suratına bakmaz, yolunu ona göre seç." Kemal Tahir ve eşi Semiha hanım, ayşe şasa'nın kırık dökük hayatında manevî anne babalık yapıyorlar. sıkıştığında, zorlandığında sığınılacak bir liman oluyorlar kendisine.
Malesef geç tanıdığım şahsiyet. Şizofreni olduğu söylenmiştir ama günümüz uzman doktorları onun şizofren olmadığını sadece yazdıklarına bakarak karar vermiştir. Bu durumun şizofreniyi iyi idare edebilmesinden ya da onu yenmesinden kaynaklanmadığını psikolojik rahatsızlıklarının yanlış yorumlanmasından kaynaklandığını söylüyorlar. Gariptir bir şizofreni anlamak bu kadar zorken bu işin uzmanları bu kadar kolay şizofren ya da değildir gibi teşhis koyabiliyor.
18 yıl pençesinde kıvrandığı şizofreniden muhyiddin ibn-i arabi'nin füsus-ul hikem adlı büyük eserini okuyarak kurtulduğunu söyleyen,hatta bu eseri john nash'e de yollayan senarist yazar.
bir şişenin içine ''ben yalnız bir çocuğum, bunu bulan lütfen beni arasın'' yazar ve denize bırakır, arkadaş bu fiili gerçekleştirdiğinde henüz 7 yaşındadır.şebek romanı adlı şizofreniye ait ilginç resimlerin bulunduğu (bkz: amadeus) romanı vardır.