evet canlar. siz de şaşırdınız demi. 'ne ara açıldı bu kadar başlık fatmagül ile ilgili?' diye kendi kendinize soruyorsunuz. bunlar daha bir kısmı. siz o çok bilen, o herşeyi eleştiren, popüler kültürün esiri olmayan, gündemi takip eden ama oyuna gelmeyen, sabri sarıoğlu, devlet bahçeli, nihat doğan, ajdar, ibrahim üzülmez vs. gibi bir çok ünlüyle sayfalarca dalga geçen, fatmagül'ün suçu ne başlığı altına sayfalarca tanım giren, kah tecavüz sahnesini eleştiren, kah tecavüz sahnesiyle taşşak geçen, kah taşşak geçerken eleştiren, ayşe özyılmazel gibi birini adam yerine koyup da yazısını okumayan siz değerli sözlük yazarları. ankaragücü taraftarına ettiği hadsiz lafları eleştirince neden savunmaya geçtiniz? 'fatmagül'ün suçu ne?' dizisi üzerinden medya patronlarının iğrenç politikasını eleştiren ankaragücü taraftarına neden saldırıyorsunuz? ulan bu ülkede sadece siz mi eleştirme ve taşşak geçme hakkına sahipsiniz? milyonlarca kişilik bir zümreyi haddini aşan laflarla eleştiren, yazar demeye bin şahit lazım bir insanı onun üslubundan daha yumuşak bir üslupla eleştirdiğimiz zaman neden savunmaya geçiyorsunuz? neyi savunuyorsunuz ya da? kimleri savunuyorsunuz? kimin yanındasınız? ankaragücü taraftarı halkın ta kendisidir. ankaragücü taraftarı halkın sesidir. tribün de o adamların seslerini duyurabildiği tek yerdir ve ordan da seslerini duyurmuşlardır. ama siz halkın yanında olması gereken sözlük yazarları, nişantaşı starbucks'ta oturup, gereksiz köşesine yazı yazan, bizden olmayan, halktan olmayan hadsiz bir kadını savunuyorsunuz. aferin lan size. böyle devam.
tanım: ankaragücü taraftarına ettiği hakaretler üzerine varılan sonuç.
ankaragücü taraftarının tecavüz gibi adi, insanlığın yüz karası bir suçla eğleneceğini asla düşünmem. gecekondu taraftarı genelde örfüne, adetine bağlı, namus kavramına düşkün insanlardan oluşur. bunu popüler bir diziye muzipçe bir takılma olarak görmek daha doğru olur sanırım. yoksa türkiye'de binlerce kişinin tecavüz suçunu tezahüratla tasvip etmesi, hele ki bunu yapanların da ankaragücü taraftarı olması hiç olası gelmiyor bana.
ayrıca bu "çarşı gibi olmaları için 40 fırın ekmek yemeleri lazım" tabiri de ilginç. ayşe özyılmazel çarşılılar'ın şehrazat ve 150 bin dolar meselesine yönelik tezahüratını hiç duymadı galiba.
"her taraftar grubu bu tarz esprili sloganlar üretir... ehi ehi.."...?!
espri göremiyorum arkadaş ben burda. çektiğiniz ve patladığınız için eriştiğiniz "high" kafada olmadığımdan herhal.
anaya bacıya, genel olarak kadına hakaret küfür bu ülkede cinayet sebebiyken, böyle aptal bir sloganı cansiperane savunmak niye? hayali bir kahraman üzerinden hayvanlık yaptığınız için, o kızın olmayan yakınları/akrabaları çıkıp da kafayı koyamayacak alnınızın çatına, ondan galiba bu haykırışlarınız ve akabinde bit osuruğu formunda serzenişleriniz.
oynayın futbolunuzu, izleyin maçınızı; ne alıp veremediğiniz varmış arkadaş kadınların bacak aralarıyla. ne bitmez ne dinmez hırsmış, hınçmış arkadaş ya.
"mizahta ustalaşmadan önce, amatörlükte deli gibi cinsellik çizersin. yaşayamadığın için elbette. 3 lafından biri cinselliktir, bunun üzerine yaptığın esprilerdir. ama o köprüyü geçince artık kafan farklı çalışır, cinselliğe dair yazıp çizmez olursun" demişti usta bir çizer, o geldi aklıma. kimdi, hangi röportajdı hatırlayamadım şimdi.
bu durum sadece mizahta geçerli değil; hayatın tüm alanlarına genellenebilir belli ki.
1- Piskopat ankaragücü taraftarı (tecavüzü hoş gören gecekondu)
"a lala laay lay laaaa fatmagül'ün suçu ne
hapı aldık patladık, fatmagül'e rastladık.
fatmagül'ün suçu yok, biz onu bihter sandık.
fatmagül'ün suçu yok, biz onu bihter sandık"
2- Yaratıcı beşiktaş taraftarı (toplumsal olaylara değinen çarşı)
"150 bin dolara, esir alırız aksaray'ı
yoldan mı topluyosun onur sen, dağıttın tüm parayı
100 doları koyarız cebe, gideriz laleli'ye
şehrazat'ın kralına koysan, ikincisi hediye
aptal onur aptal onur, gerizekalı onur"
nasıl? bulabildiniz mi aradaki yedi farkı? bulamadınız di mi? bulamazsınız tabi, yok çünkü.
lan hayali bir karakter üzerinde bu kadar geyik dönmesi, sadece bu ülkede yaşanan birşey heralde. fatmagül diye biri yok, bihter diye biri yok, şehrazat diye de biri yok... bunların başlarından geçen zorla tecavüz *, para karşılığı tecavüz* olayları da aslında yaşanmamış şeyler. ha denecek ki şimdi, önemli olan yaşanması meselesi değil, önemli olan düşünce yapısı, önemli olan zihniyet..
peki canım kardeşim, ankaragücü taraftarı bu fatmagül tezahüratını yaptı diye piskopat oldu, hapçı oldu, tecavüzcü oldu. takım, pardon, taraftar küme düşürüldü. tamam hepsine eyvallah, haklı kabul edelim ayşe hanım'ı...
alttaki tezahüratı inceleyelim bir de. ayşe hanım tarafından, gecekondu'ya örnek olarak gösterilen çarşı tarafından yapılmış bir tezahürat. ne farkı var? hani nerede kadın hakları, nerede kadın hakkı savunucusu ayşe hanım? yok tabi.
muhtemelen bu tezahüratı duymamıştır bile. neden? çünkü gazeteci değil. gazeteci dediğin, bir konu hakkında yazacaksa,o konuyu enine boyuna araştırır, iyice bilgi sahibi olur ondan sonra kaleme sarılır. ayşe hanım'da bunu görüyor muyuz peki? hayır. ya biri söylemiş, ya bi yerden duymuş, böyle böyle birşey var diye, ablam da hemen atlamış olaya.
bir yazar olarak haddini aşması falan söz konusu değildir. nerde kaldı basın özgürlüğü? düşüncesini belirtmiş ve bir bayan olarak tepki göstermesi gayet normaldir.
ankaragücü taraftarı aşmıştır haddini ayşe özyılmazel değil . fatmagül'ün suçu ne dizisindeki tecavüz olayını matah birşeymiş gibi diline dolayan bir grup taraftar, kadınları bu şekilde aşağılayınca ileri gitmiş olmuyorda bundan rahatsızlık duyduğunu dile getiren bir köşe yazarımı ileri gitmiş oluyor ? Bırakın Allah aşkına futbolu bu hale getiren insanlara taraftar bile denmez buldukları herşeyi tezahürat yapan zavallılardır ancak bunlar. o fatmagülün yerine kendi kız kardeşlerini annelerini kızlarını koysunlar bakalım yine böyle konuşabilecekler mi? empati kurun biraz kardeşim ! Ayrıca ankaragücü taraftarının çarşıyla kıyaslanmasıda mümkün değildir çarşı kim onlar kim ya ! (bkz: davul bile dengi dengine)
Fanatizm başka bir doğruyu kabul etmeme halidir. Sporda, siyasette, sanatta hayatın her alanında görülebilen tek bir noktaya kitlenen at gözlüğü bakış açısıdır. Bir durumu körü körüne savunmak, diğer bakış açılara görmezden gelmek hastalıklı bir ruh halidir, Önce bunu kabul etmek gerekiyor. Ebetteki kişilerin bir safı olmalı, lakin karşıta saygı gösterecek kadar algı esnekliği bırakılmalı. Maalesef ki Fanatizm noktasındaki insanlar algı esnekliğini yitirmiş bulunmakta. Ve bu ekranlardan, sokaklardan bizlere yansıyan kaos ortamı sunmaktadır!
Bu konuda ise gözlemlenen, Ankaragücü taraftarının fanatizm noktasında ki savunmalarını görmekteyiz. bir köşe yazarının; hayali dahi olsa tüm türkiye'nin gündemini meşgul eden, türkiye'nin hatta dünyanın gerçeğini gündeme oturtan, bir tecavüz skandalıyla ilgili hassasiyet noktasının bu denli futbol fanatikliği ağızlarında çirkin bir maniyle tiye alınmasını eleştiriyor olması gayet yerindedir. Gösterdiği bir kadın hassasiyetidir.
Hiç kimsenin, hayali ya da reel fark etmeksizin tecavüz gibi insanlık dışı bir mevzuyu malzeme olarak kullanması hoş görülemez. Ve sağduyulu hiçbir erkek de sadece eğlenceydi diyip, bunu dile getiren yazara had bildirmeyi kendine görev edinemez.
Medyanın dayattıkları mutlaka eleştirilmeli lakin bir dozu olmalı, Durulması gereken çizgiler net olarak bilinmelidir!
erkek olmak doğuştan gelen alın yazısıdır. fakat her erkeğe de " adam" olmak nasip olmaz!
"yeşilçam filmlerinde tecavüze uğrayan kadına bakarak masturbasyon yapan bir halkın evlatlarıyız biz. bu yüzden kimse bizden anlayış, sevgi, hoşgörü beklemesin" diyor nihat genç.
ne de doğru diyor. öyle bir erkek egemen toplum ki bu memleket, kutsal bir sevişmeyi bile günlük hayatta bir küfür olarak "s..m" diye sürekli söyleyen, bir "becerme" olan bakan toplumun bir kesimine gerçekten haddini aşmıştır ayşe. çok ayıp be ayşe!
sübyancı bir babaya sahip olan bireye yazı yazdırırsan, köşe verirsen olacağı bu...
tezahurat ulan bu, basit bir tezahurat. ne yani bu tezahuratı yaptı diye tüm ankaragüçlüler gidip beren saat'e mi tecavüz etti.
ayrıca çarşıda fingirdeştiği birkaç kişi var bu haspanın sanırım, başkasının tokadını yemeyen kendini çelik bilekli sanırmış. bırak çarşıyı ayşe seni gecekondu ve teksas paklar...
Ankaragücü taraftarlarının yaptığının haddini asmak olmayıp da bu durumu elestiren ayse özyılmazel'in haddini astığını söylemek tuhaf değil mi?ankaragücü'nü de taraftarını da severim.ama yaptıkları hatayı örtmek görmezden gelmek için sevgiyi öne sürmek hata olur.
bir tarafta * "kendini adam sananların futbola kadını tezahüratlarla iğrenç bir biçimde yerleştirişi", diğer tarafta * "ankaragücü'ne yapılan eleştirilere karşı çocukça savunması" söz konusudur. evet, ayşe özyılmazel'in yazısına bakılırsa futbol hakkında çok da bir şey bilmediği ortada. fakat bir de ankaragucumegitti'ye bakıyorum da onun kaybı çok daha büyük... insanlık hakkında çok da bir şey bilmediği aşikar.