ali ağaoğlu'nun sinan çetin'in çektiği maslak 1453 reklamını eleştirmek için nedense adamın gözden düşmesini beklemiş köşe yazarıdır. "biliyorum, geç oldu" demiş bir de.
hürriyet gazetesinin köşe yazarıdır. bugünkü yazısı: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21918424.asp mutlaka okuyun derim. açın okuyun ve okuyupta duygulanmıyorsanız eğer insanlığınızı bi sorgulayın.
zeytin çekirdeğinden iğrendiğini okuduğum anda hayatımın kadını demiştim. ağızdan çıkan artıklı ve salyalı zeytin çekirdeğinin iğrenç olduğunu düşünüyor benim gibi.
zeytin çekirdeğinden iğrenmeyen kadın bulmak hayli zor. kendisiyle evlenebilirim efendim.
Türk lokumu gibi kadın. ve ağızdan çıkan zeytin çekirdeğinden iğreniyor. ve bunun tiksinç birşey olduğunu düşünüyor. 85 doğumlu yay burcu erkeğiyim. desti izdivacına talibim.
Bugünkü köşesinde kızı alya ile beraber, kızı köpek istediği için barınaklara köpek almaya gittiklerini yazmış. Dedim ki, hah işte böyle olmalı insanların okuduğu, takip ettiği insanlar. Örnek olabilmeli.
ama sonra sıçıyor durum. demiş ki, barınaklardaki köpekler çok bakımsız ve kötüymüş. Bu yüzden vazgeçip gidip pet shop'tan köpek almışlar. bunu da bu şekilde hiçbir çekinme, utanma, sıkılma olmadan yazıvermiş.
ah be canım ablam, ah be güzel kardeşim. hani bir şey yapıyorsun madem, bunu da insanlarla paylaşıyorsun ya ters köşeye yatırma ya da barınaklardaki hayvanlar için uğraşan, çırpınan, didinen bizim gibi insanları böylesine karşına alma. senin adını bilirdim sadece bundan önce, ne okurdum, ne tanırdım. Nötrdüm sana karşı. Ama şimdi bildiğin nefret ediyorum senden.
Madem o kadar popülersin, yazarsın, okunuyorsun ve paran var, o hayvanların durumunu iyileştirmek için biraz yardım etsen keşke. Neden barınaktan hayvan alınmalı diyoruz sanıyorsun ki ? Durumları kötü de ondan, eve ihtiyaçları var da ondan. Sevgiye ihtiyaçları var da ondan.
gazete yazılarını beğenirsiniz beğenmezsiniz ama hafta sonu röportajları resmen taş gibi olan gazetecidir. bu ülke de kim konuşulmak istiyorsa, kim gündem olmak istiyorsa gidip ilk önce ayşe arman'a konuşur. ve hedefi tam 12 den vurur. o derece de artık marka haline gelmiştir.
yazılarında cinsel hayatını sürekli anlatıyor. bu yazıları çocuğuda okuyordur diye düşünüyorum. evet sevişmek ayıp birşey değil ama bana garip geliyor açıkçası. evet yani insanlar seks yapıyor bu bir gerçek ama annemin, babamın veya ailemin başka fertlerinin seviştiğini tahmin edebilsemde bunu gazete sayfalarında okumak istemezdim diye düşünüyorum. diğer yandan yazılarını severek okuyorum, tarzı bu, bastırılmış bir tip değilmiş gibi geliyor. özel hayatı, yaptıkları, yapmadıkları beni bağlamaz. benim için yazar kimliği ve yaptığı iş önemlidir. edebiyat parçalamıyor olabilir ve edebiyat parçalamak zorundada değildir. ben eğlenerek okuyorum yazılarını... gerisi beni bağlamaz.