eşcinsellerle ilgili daha fazla şey yazmamasını dilediğim yazar. kaş yaparken göz çıkarıyor gibi.
röportajı gördüğümde bir imge değil, gerçek bir insanla yaptığını görüp sevindim, ancak içerikte yanlışlar var.
mesela; feminenliği alaşağı etmiş, sen kabul edilmekten, hoşgörüden bahsedeceksin; ama feminen olanlardan maalesef böyleleri de var diye bahsedeceksin.
''Kaybedecek bir şeyi olmayan ne kadar efemine adam varsa, eşcinsel olarak ortada dolaşıyor'' gibi bir cümlede feminen eşcinselleri hayatta bir amacı olmamakla, bir nevi boş insanlar olmakla suçlamıyor mu? cesur olup nasıl davranmak istiyorsa öyle davrandığı için kaybedecek bir şeyi olmayan oluyor.
bir de şu var;
Gay olduğunu öğrenince şaşırdım.
Asla eşcinsel demezsin.
Son derece erkeksi ve çekici.
sanki feminenlik bir etiket. feminen değilse gay olunamazmış gibi?
evet, röportajda bir çok güzel noktalara değinilmiş olsa da, bu çıkıntılar yüzünden akıllarda soru işareti bırakmıyor değil.
müstehcen yazı ve röportajlarıyla ünlü gazetecimizdir.
(bkz: seks hayatım bu kadar iyi olmasaydı bu kitabı nasıl yazardım)
(bkz: ayşe arman nın nil erkoçlar röportajı)
yaptığı işi seviyorum bu kadının... burnu havada bir yazar değil. bilmediğine ''bilmiyorum'' , anlamadığına ''anlamadım'' diyebiliyor. gereksiz yere eleştirmiyor.. önümüzde sanki okurlarıyla büyüyen bir yazar var. hem mesleki açıdan hemde kişisel olarak gelişimini izliyoruz gibi geliyor bana..
haa evet türk toplumuna uygun olmayan yazıları var ama topluma neyin uygun neyin uygun olmadığına kim karar veriyor?
rüzgar alkoçlar ile yaptığı röportaj ayşe arman ın röportajcılık başarısı değil de ayşe arman ın röportajcılıkta bugüne kadar elde ettiği başarının sonucudur bence.rüzgar alkoçlar karar verdi ve birine konuşmak istedi. peki kime giderse konuştuğuna değecek? bu ülkede kime konuştuğunuz da güme gitmez? çok okunur, günlerce köpürür? işte bu isim açık ara ayşe arman dır.
genelde yazilari:
- kadin-erkek ili$kileri
- adanaliyik olgusu
- alman anne ve yari almanlik
- sevgilisi ile olan ili$kisi
uzerine kurulu insan. kadin-erkek ili$kileri uzerine bu kadar kafa yormasinin sebebi hayatinin bir doneminde di$lanmi$ veya uzun sureli yalnizlik ya$ami$ olmasindan kaynaklaniyor olabilir.
"adanaliyik olgusu" bahadir boysal'in da cok fazla kullandigi bir kavram olup temelde "plazada laptop'im ve french press'ten ictigim guney amerika harmani kahvem ile size cok uzak/sizden cok farkli ve yalitilmi$ bir ya$am suruyor olsam da aslinda sizden biriyim" demenin bir ba$ka yoludur.
alman anne ve yari almanliktan dem vurmanin ise aklima gelen ilk anlami "bati medeniyetine sizden cok daha yakinim ve sizi yonlendirmeye cali$irsam bunu aklinizdan cikarmayin". evet ay$e arman vatanda$larin saf ve temiz duygularla, kesinlikle icten pazarlikli olmaktan uzak email ve mektuplarina kendince geli$mi$ ve cagda$lik kokan cevaplar vermekten cekinmez, bunu yaparken de okuyucuya daha once veya daha sonra verdigi/verecegi "ben batiyi bilirim, annem almandi kuzum, kime ne diyosun ohoo" mesajinin kafasinda canlanmasini garanti etmi$tir. mesela kendisine 30lu ya$larina gelmi$ ve halen bakire oldugunu, bundan da gurur duydugunu soyleyen bir okuyucusuna "eh be kizim, tamam anlarim sevdigin ki$iye saklamayi da.. paketi bozdurmak icin bu kadar da beklenir mi, sevi$ bak ne kadar ho$una gidecek" demeyi kendinde hak gorur.
ve tabi son olarak sevgilisi ile ili$kisini surekli kaleme dokmekten, pardon.. laptop'indaki word'une dokmekten cekinmez yari alman yari adanali sevimli yazar ay$e. ay$e arman'nin ozel hayatini okuyucuyla payla$masi kesinlikle sicak bir ili$ki kurabilmek ve dogalliktan uzak tarzina dogallik katmak icindir. ayrica okuyucuya son donemlerde ba$indan gecen iyi ve kotu $eyleri yazip, fidbek* almak suretiyle guvensiz temeller uzerine kurulu ili$kisini kamuoyu yoklamasina sunmakta, guvenoyu veya veto almaktadir.
ay$e arman son takip etmeyi biraktigimda bir anne adayi idi, hamile kaldiktan sonra mi once mi evlendigini inanin takip edemedim, zaten uzunca bir suredir de o donemlerde yazdigi hurriyet gazetesini almiyorum.
