bir akşam hoşlanılan kişiyle yemeğe çıkılır. hoşlanıpta söylemeye bir türlü cesaret edemediğiniz o sevilesi insanla yemek öncesi kısa bir sohbet edilir. fakat yaşanılan heyecan saçmalamaya sebep olmaktan başka bir halta yaramayacağından mümkün olduğu kadar kısa cümleler kurulur. bu arada ortamda çalan hafif müzik ve yüzünüze çarpan ılık rüzgar biraz olsun rahatlamanızı sağlar fakat tam anlamıyla rahat değilsinizdir. derken kadehler dolmaya başlar. bu defa sohbet, kadehleri bir bir bitirme eşliğinde devam eder ki her bir sonra ki kadehte kendinizi daha rahatlamış ve duygularınız konusunda daha cesur bulacaksınızdır. bunun farkına varmak daha da bir keyiflendirir insanı. derken keyif, alınan alkol oranıyla beraber güzelleşmenizi sağlar. az önceki gergin ve kendini kasan insan gitmiş ve yerine "hayat güzel dünya güzel" insanı gelmiştir. artık mantık sınırlarını çokta umursamazsınız, aslolan duygulardır ve o an hayat duygulardan ibarettir...
sosyal ve çevre baskıların alkol alınımından hemen sonra, insan şuuratının bünyede beraat etmesi.
asacağım, keseceğim, var mı bana yan bakan, o kedi ayağıma gelecek arkadaş.gibi.