ben gene bizim köyün yolundan gidiyordu.
ulan ben bir de gene ne gördü...
ben bir de baktı karşımda ayı...
ne bir tene canım
bir tene, iki tene, e ü-ü-üç tene-ee...
dört...bin...beş...üç...dört...yüzbin iki üç tane felan...
hepsi bir arada
ben öyle gene bir korktu, öyle gene bir korktu.
ben bir de baktı, gene ben bayıldı...
ayım benim kafamdan baktı.
öyle bir baktı, ben ayıldı.
ben hemen evine koştu...
öyle bir koştuuu, öyle bir koştuu...
annen bana kapını açtı.
dedi: "oğlum ne koştun sen?"
ben de dedi: "anne,
bizim evindeee şimdi çok kalabalık mii-misafirlerini geliyor,
çünki onlar bizim tanıdık mı?"
evet, bıtti.
televizyonda evcilleştirilip* bir program için hazırlanan aynının yanına oturan kadına dalmasını izleyerek şok olmama sebep olan hayvan. ama, bir sn önce boş olan koltuğa o arkası dönükken birisi oturduğu için, ondan korktuğu için vermiş bu tepkiyi. valla ben national'ın yalancısıyım.
izlenebilecek en hüzünlü, en etkileyici, acı, kaybetmek, acizlik, kötülük gibi bir çok duyguyu en yalın ve en gerçek şekilde anlatan filmlerden biridir. belgesel tarzında çekilmiş, başarılı bir çekime sahip, bir ayı yavrusunun babasının avcılar tarafından vurulmasının ardından annesi ile birlikte avcılardan kaçışını anlatan izlenmesi, arşivlenmesi gereken bir film.