elif şafak'ın mahrem adlı kitabında anlattığına göre; ayçiçeği güneşe aşıkmış.. diğer çiçekler de hep bununla dalga geçermiş, o koskoca güneş sana mı bakacak diye..güneş buna bakmayı bırakın, sonunda ayçiçeğinin bakışlarından rahatsız olup, ne bana bakıp duruyosun diyip ayçiçeğini sıcaklığıyla yakmış. çekirdekleri o yüzden siyah olurmuş ve ayçiçeği de aşkından vazgeçmemiş hala hep yüzünü güneşe dönermiş.
''ay çiçegi günese asik olunca gülmektem kirilmis bütün bitkiler.''günes gökyüzündeki tahtindan bir an bile ayrilmaz.kudretli ve ulasilmazdir.sen kim, o kim.vazgeç bu sevdadan''demisler hep bir agizdan.ay çiçegi sesini çikarmamis.sevdali gözlerini dikmis günese;bakmis bakmis bakmis.
uzun müddet hiçbir seyin farkina varmamis günes, nihayet bir gün,ay çiçeginin bakislarini hissetmis üzerinde.önce geçici bir heves sanmis ama zamanla yanildigini anlamis.ay çiçegi öyle inatçiymis ki,günes tahtini nereye çevirse, yilmadan usanmadan o yöne çevirmis basini.
derken bir ögleden sonra, artik bu takipten bikan günes sapsari gazabiyla kavurmus ay çiçegini.daha ay çiçeginin üzerinde simsiyah duman tüterken, insanlar akin etmis olay mahalline.''yasasin!''demis içlerinden biri.''simdi ne güzel çitleriz bu aski''
ayni gece televizyonun karsisinda acikli bir filme gözyasi dökerken, çitlemisler ay çekirdeklerini..''
(bkz: elif şafak)
ışığın her taraftan eşit gelmesi durumunda düz bir şekilde büyürler. ancak ışık tek bir taraftan geliyorsa, bu durum, bitkinin gelişimini de etkiler. Bitki, hangi taraftan ışık alıyorsa, o tarafa doğru döner. Buna, bitkinin bedenine yerleştirilen "oksin" adlı bir hormon sebep olur. Böylece, bitkinin karanlıkta kalan kısmı daha hızlı büyür ve bitkinin aydınlık tarafa doğru eğilmesine yol açar.
bir gün kısmet olur da ingiltere'ye gitme şansını yakalarsam oscar wilde için en güzelinden bir günebakan götüreceğim yanımda. mezarının üzerine boylu boyunca koyacağım günabakanı. onun için bundan daha değerli bir hediye olamaz sanırım.nedenini bilen bilir.
"her zaman başı dik, her zaman başı havada, sessiz, gururlu mu gururlu ama kimse bilemezdi ki sebebini, bilmezlerdi ki gecelerini bu sessizliğin altında bir şeyler gizli olmalıydı, geceleri saklanan belki de beklediği bir şeyler vardı, görülme ihtimali sadece gündüz olan... belki de unutmaya çalıştığı bir şeyler vardı, gittiği vakit gece olan
nefes alırken geceleri zorlanan kimdi, niyeydi ?
alması gerekmiyor muydu, gündüz verdiği oksijenlerin bir kısmını geri..? ki en çok güneşe bakan da oydu, en çok o veriyordu kendinden bir şeyler anlatamazdı ki nefes alamayışının sebebini, askının geceleri gidişini hem o bu şekilde de yapabilirdi, ona sadece gündüzleri de yetebilirdi, onun oksijene olan ihtiyaciı bir hayvandan farkıydı, aşık da olabilmeliydi o
olmuştu da... belki aşkına bakarken canı yanıyordu, ama onun icin bu aşk acısıydı, belki ileri de daha fazla bakamayacaktı ona, ama olsun aşkın gözü kördü belki bu aşk imkansızdı ama olsun sebebi yoktu ama yine de olsun
sebebi yok muydu, yoksa yok mu sanıyordu? bu cevabı bilen sadece güneşti...
biliyordu ki ona daha fazla yaklaşırsa yakacağını, yapabileceği tek şeyin ona uzaktan bakmak olacağınıi ve her imkansız aşk gibi içinin asla boş kalmayacağını..."
Ülkemizde oldukça geniş bir coğrafyada ekimi yapılsa da, yoğun olarak trakya'da ekilir. Haziran-Temmuz aylarında trakya'nın neredeyse tamamını sarıya boyayan bu bitki, evlerin vazgeçilmezi olan çiçek yağının da hammaddesidir.
bitkisinin gövdesi hafif olur ve içinden pamuk gibi bir şeyler çıkar. yumuşacıktır. ayrıca bitki bütünsel olarak müthiş kokar. kuruduğunda, yaprakları, gövdesi, çanağı çok güzel kokar. ısırıp yiyesiniz gelir.
Bileşikgiller familyasından, büyük sarı çiçekli bitki. Tanelerinden yağ elde etmek amacıyla tarım bitkisi olarak geniş ölçüde üretilir. Halk arasında Günebakan ya da Gündöndü de denir. Bitkinin boyu 1-2 metreyi geçmez. Gövde kalınlığı, en çok bilek kalınlığını bulabilir. Yüzlerce çiçekten oluşan bileşik çiçeği sapın ucunda yer alır. Tohumlarında yüzde 40-45 oranında yağ vardır. Elde edilen çiçek yağı, doğrudan doğruya kullanıldığı gibi, margarin yapımında da kullanılır. Küspesi, hayvan yemlerinin bileşimine girer. Türkiyenin yıllık ayçiçeği üretimi ortalama 500.000 ton dolayındadır. Bunun dörtte biri Tekirdağ ilinde üretilir.
çiçeklerin en güzelidir. bir karakteri, bir olayı var. dönüyor. sapsarı yaprakları var. ele geliyor. ve en önemlisi, çekirdeği var. tazeyken yemesi ne de zevklidir.