bugün

Matematiksel olarak çobanların oyu daha değerli.
Kadıncağız bir şey anlatmaya çalıştı ama “dağdaki çobanla benim oyum bir mi” diye başlıklar atılınca olay saptırılarak o dolu dolu paragraf yok sayıldı.

Eğitimsiz bir topluma demokrasi de işe yaramıyor.
Bu toplumun cehaleti ve içi boş islamcı, milliyetçi söylemlere inanmasının; gerçek hayatta karşılığı olamayan neo-osmanlıcı politikalara, bizi dış güçler engelliyor/kıskanıyorlar laflarına inanmasının,kasaba kültürünün insan aklını sınırlayan yapısının, korkaklığının ve küçük çıkarlar peşinde koşmasının bedelini toplum ve devlet ağır bir şekilde ödüyor. neyse ki genç nesil daha bilinçli ve eleştirel düşünüyor.
Derinden düşününce, sadece güzel değil zeki de olduğu yıllar sonra daha da anlaşılan kişi. Zaten tarih bilgisi çok iyiymiş ve tarih okuyormuş sanırım. ilk seferde feci tepki çekmiş olan meşhur cümlesinin aslında ne kadar isabetli bir ileri görüş barındırdığını şimdi çok net anlıyoruz.
zamanında yanlış coğrafyada düşünmüş, ünlü düşünür.

düşünürler, düşünmeden önce düşündükleri yerin aykusunu düşünmelilerdir.
Sokratesten sonra ki en büyük filozof ve fikir kadını. Türkiye'ye üç beden büyük geldi.
ünlü tarihçi ve fikir insanı.

görsel

beyin göçü ile ingiltere'ye kaptırdık.
Haklıydı, haklı kalacak.
aysun kayacı binlerce yıldır tartışılan bir konuyu ve bir gerçeği dile getirmiştir.

aysun kayacı'nın anlatmak istediği demokrasi denen şeyin bir seçme seçilme oy kullanma hakkı olmadığıdır. aynı zamanda demokrasi ve demokrasinin getirdiği haklar özgürlükler herkese verilmesi gereken ve her insanın sahip olması gereken bir hak da değildir.

demokrasi denen şey erdemli insanların sosyal mutabakatıdır. demokrasinin getirdiği haklar ve özgürlükler her insana verilse sonuç olarak sen yemek yerken birisi sesin karşında burnunu karıştırır ve bu burnunu karıştıran insanın özgürlüğü hakkı olur.
zaten lahey adalet divanı, insan hakları mahkemeleri de bu yönde emsal kararları vardır. insanlığa karşı suç işleyenler insan haklarından yararlanamazlar.

tıpkı bir derneğe üyelik ve bu derneğe üyeliğin gerekliliği olan aidat ödememe, toplantı vb yükümlülükleri davranışları yerine getirmeme vs yüzünden dernek çatısı altında derneğin imkanlarından üyeliğinden muaf tutulma yaptırımı gibi demokrasi ve demokrasi nimetlerinden yararlanman için ilk önce erdemli insanlar olmalıyız.

insanlık tarihini incelerseniz cehaletin ve sorumsuzluğun kutsanması için insanlığa yapılmış en büyük iki kötülükten birisi demokrasi maskesi altında yapılmıştır (diğeri de din maskesi altında) din ve demokrasi adına yapılanlara bakın, günümüz ortadoğusuna (suriye ırak libya vb) asyasına afganistan güney kore) avrupa ve amerika'ya bakın. demokrasi getireceğiz diye sömürülen yer altı ve üstü zenginliikler, cennet vaadiyle cehennemi yaşatanlar.

daha dün dolaylı olarak 50 milyon insanın ölmesine (beslenme bakım hastalık vb nedenlerle ölen çocuk bebek genç yaşlılar) neden olan 2. dünya savaşının fitilini ateşleyen hitler, bugün olan dikta rejimler hepsi iktidarlarını demokrasi denen yalanın ve aldatmacanın ürünü olan herkese seçme seçilme hakkı oy kullanma hakkı verilmesiyle olmadı mı?

asla unutmamanız gereken şey nedir bilir misiniz? eğer senin hakkında geleceğin, kazancın, eğitimin, sağlığın, yaşamın, hakların, neyi yapıp yapmayacağın seçmiş olduğun başkaları tarafından karar veriliyorsa bu seçtiğin kişinin diktatör kral padişah başbakan cumhurbaşkanı olması, rejimin sistemin adının demokrasi şeriat cumhuriyet olması önemsizdir.
burada önemli olan tek gerçek toplum içinde bireylerin erdemli olup olmadığı önemlidir. iki kurt ve bir kuzunun oturup akşam yemeğinde ne yiyeceğini tartışması-oylaması demokrasi değildir.
trilyonlarca sinek yanılıyor olamaz diyerek bok yemeyi kabullenmek de sosyal sorumluluk, demokraside insanların tercihine saygı değildir.

burada demokrasi veya diktatörlük güzellemesi yapılmıyor. binlerce yıldır olan bir tartışma konusuna dikkat çekiliyor. unutmayın bir rejim, bir sistem, bir silah insana zarar veremez ve insanı öldüremez. bunlar sadece katilin elinde ki olan araçlardır. bunun için demokraside yetkiyi ve silahı kime verdiğinize dikkat edin.
çok saygı duyduğum sokrates'in varisi, büyük türk düşünürü, akademisyen, profesör, bilim insanı, dünyadaki ezilenlerin sesi olan taş gibi kadın.
Eğer bir kız arkadaşım olsaydı
Kesinlikle bunun gibi bir sevgilim olsun isterdim
Hem çok güzel
Hem çok seksi
Hem de çok zeki.
kıymetini bilemedik estetik dodak.
Yanlış zamanda doğru şeyleri söylediği için çoğu insan tarafından deccal gözüyle bakıldı
Doğru zamanda söyleseydi tıpkı Sedat Peker gibi kahraman gözüyle bakılırdı
Keşke biraz daha sabretseydi.
Sokratesin ruhunu içinde taşıyan türk filozof şüphesiz sjsj..
Değerini sonradan anladığımız büyük düşünür.
2021 yılında Kayacı 2008 yılında söylediği ifadeye ilişkin "Yeter artık, düşsünler yakamdan. O sözü söylediğimde 20 yaşındaydım. Söylediğim anda da pişman oldum" açıklamasında bulundu.[15]
--spoiler--
“Ben demokrasiyi de sorguluyorum vergi veriyorum niye vergisini vermeyen, çok özür dilerim herkes üstüme gelecek ama kalıp olarak söylüyorum, 'dağdaki çobanla' benim oyum eşit mesela, niye? Benden tabiki de 10 kat fazla araştıran insanlar da var. Vergi veriyorum ben hiç vergisini vermeyen biriyle oyum neden eşit? Vergimin nereye gittiğini nasıl kullanıldığını öğrenme ihtiyacı duyuyorum. Ben sadece bunu sorguluyorum. O aşamaya getirildim."[8][9]
--spoiler--
dağdaki çobanın vergisini vermediğini düşündüğü için böyle demiş.
Dağdaki çobanla benim oyum bir mi diyerek uzun zaman sonra kendince atasözü oluşturan eski manken. Sahi ondan sonra böyle atasözü gibi başka meşhur olan söz Yok.
ünlü düşünür pardon manken;

dağdaki çobanla benim oyum bir mi? - aysun kayacı.

50 sene sonra böyle anılacaktır.
patates olmuş ya üzücü. bu saatten sonra meral akşener gibi parti kursun oy vereyim başka bir şey gelmez içimden.
bence güzel bir kadın.
gerçek barbie türkiye'de aysun kayacıdır.
görsel
bu akşam kulaklarını çınlattığım reyiz. yıllar onu haklı çıkardı netekim.
bence güzel bir kadındır. değişik bir tarzı vardır.