zamanında "benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi" diyen aysun kayacı hanfendinin şu gün haklı çıkması halidir. zamanında kendisine aptal sarışın dedik, aşağıladık kendisini. ama maalesef haklıymış; hüloğğları, götünün gılıyımları görünce daha da üzen gerçektir.
o cümlede demokrasinin en büyük defosuna bir gönderme vardı, üslup yanlıştı belki ve dolayısıyla insanlar üsluba takılıp içeriği ıskaladı ama demokrasinin en büyük eleştirisi vardı o cümlede.
zaten haklıydı diye düşündüğüm önerme. sarışın, manken vesaire diye açıklamasını ciddiye bile almadı insanlar. ne anlar ki bu diye düşündüler. aysun kayacı ''dünya dönüyor.'' dese bile aynı muameleyi görecekti şüphesiz.
edit: aysun kayacı orada okumamış cahil insan çabuk kandırılır (iki paket makarna 1 çuval kömür falan filan biliyoruz bunları) siyasi görüşü rüşvetle belirlenir ama kendini geliştiren insan siyasi görüşünü kendi belirler demek istedi. hala insanlar cahil diye neden aşağılıyorsunuz sorunsalı dönüp duruyor. doğudaki insanların kendilerine geliştirmelerine izin verilseydi, köy enstitüleri hala açık olsaydı böyle bir söze gerek kalmazdı. bilerek ve isteyerek doğu insanının önü kapatıldı yalan mı? olay onların cahil olması değil ufak bir söze ya da makarnaya çabucak kanabilme katsayılarının ne kadar fazla olduğu. isterse tüm türkiye okuma yazma bilmesin hepimiz çoban olalım. yeter ki neye oy atacağımızı bilelim kandırılmaz, kül yutmaz insanlar olalım.
yıllar önce farkında olmadan çok doğru bir açıklama yapmıştır. dağdaki çobanla Aysun Kayacı , Petek Dinçöz, Serdar Ortaç, Demet Akalın gibi tiplerin oylarının aynı etkiye sahip olması kesinlikle büyük yanlış.Dağdaki çobanın oyu = bunların 1 oyu x 10 olmalı idi.
Edit: tabi bir örneğin bir akedemisyenin oyu yada bir sanatçının oyu da çobanla bir olmamalı.
o zaman da haklı bulmuyorum şimdi de haklı bulmuyorum diye cevap verilen cümlecik ki eğer demokrasi ise bunun adı sen kimsin ki kime neye göre insanları ölçüyor, aşağılıyorsun. onlara ikinci sınıf insan muamalesi yapalım öyle mi ? insanları dışlayalım öyle mi ? sen çobansın gel benim kölem ol diyelim öyle mi ?
edit:bugün çobanı dışlayan biri yarın sizleride fakir, sünepe, işçi, köylü diye dışlarsa şaşırmayın.
halkını küçük görme edebiyatıdır. siz, küçük gördüğünüz adamın yetiştirdiği hayvanın etini, yetiştirdiği sebzeyi meyveyi yiyorsunuz. illa okumamış olması sizinle eşit olmayacağı anlamına mı gelir?
okumamış olması cahil anlamına hiç gelmez. işte o babanın lafı geldi yine aklıma; "ben sana kaymakam olamazsın demedim, adam olamazsın dedim"
çobanların çok bilgili olduğunu savunanların karşı olduğu sözü söylemiş ve haklı tarafları çoktur.
çoban dediğin dağlarda koyun güder, keçi güder vs. gördüm; ondan yazıyorum. iyi okuyun;
bazı çobanların ellerinde kitaplarla koyun güttüğünü bilirim. yanındaki köpekle çok iyi anlaşarak 100lerce hayvanı güdebilir. hiçbirine zarar getirtmeden.
ama bazıları da vardır ki koyuna keçiye hallenir. dağa çıkar, önüne gelen koyunu siker!( bunu yapan çobanı öldüresiye dövdüler ve adam bir daha bu civarda görülmedi.)
bazıları da vardır ki; işinin hakkını yapmak yerine sürüyü köpeğe emanet eder ve bir ağaç dibinde uyur. uyandığında bir bakar ki koyunlar yoktur. tabi köpekle de haberleşemediğine göre hapı yutmuştur. köpeğin koyunları eve geri getirmesini bekler ve yarım kalan uykusuna devam eder.
yaşadığım çevrede(batı karadeniz) çobanlık, yapılacak en son işlerden birisidir. en görgüsüz, salak adamı bulurlar ve ''bunu çoban yapacaksın, ancak ondan anlar bu'' derler.
çobanlığın nasıl bir meslek olduğunu bilmeyenler yukarıda konuşmuş. birkaç tane matematik ustası çoban çıktı diye tüm çobanları akıllı başlı sanırlar. yok efendim öyle değildir. çobanlık, boş gezen işidir, bazı şeyleri başaramamış adam işidir. çobanların %70i insanlarla nasıl konuşması gerektiğini bile bilmemektedirler. %80i de cahildir, okuması yazması bile yoktur.
bu yüzden Aysun kayacı bu konuda haklıdır. okumuş etmiş, görmüş geçirmiş bir insan ile; bazen bir koyun bile güdemeyen insanın oyu bir olmamalıdır.
neyse efendim. eksileyenler mutlaka olacaktır. onlar önyargılı ve araştırmayanlarımızdır. saygılarla.
bazi oruspu evlatlarinin yeni hak verdigi kusmuk. sehirlerde yasayanlarin hepsi ultra vatandas ama koylu, cahil pis gorgusuz dimi. gotu basi acarak bir anda elit oldun, etinden faydalanilan bir insan olarak kendini elit sayabilirsin. ama o koylu diye kucuk gordugun adam senin gibi klavye basinda got buyuten asalaktan kat kat daha faydali bu ulkeye.
neymis makarnaya oy verme ihtimali fazlaymis, sen yillardir bir avuc paraya gotunu veriyonda birsey diyomuyuz. bide bunlar kendilerini ustun gormuyormu! ama korkmayin bu devir donuyor ve donecek. aysun kayaciyi bile kendinize rehber alacak seviyeye dustuyseniz daha da diyecek birsey yok.
seviyeyi 0 in altina indirdiniz daha dusmeyin, biraz seref gurur varsa.
Bir sürü dil bilen, üniversiteye gitmiş çobanlar duyunca hakikaten onun oyuyla bir olmadığı kesin doğrudur. ayrıca kimse, hiç kimseyi aşağılama hakkına sahip değildir. a partisi veya b partisi. hiç farketmez.
bu sözü haklı bulanların kafasına iktidarsızlık vurduğu ortadadır. nasıl gözünüz kör oldu böyle bu söylemi dahi haklı çıkartabilcek duruma geldiniz siz. siz böyle sözlere destek verin, halka koyun mal diyin ondan sonra iktidar bekleyin..
elit kesimlerin beklentilerine cevap olan, demokrasiye inanmayaların baştacı ettiği saçma sözlerdir. aysun gibi düşünenler haklı değildi ve hiçbir zaman da haklı olamayacaktır.
ingilterede okumuş ve hatta master yapmış ben ile hakkari nin dağindaki çobanın oyu eşittir.
inadına demokrasi.
ha demokratik sistemde sosyalist yönetim mi yoksa liberal bakış mı dersen tabii ki sosyalist temele dayalı sistem. işte o zaman gerçekten oylar arasında fark olmaz, emek ezilmez. tabi bunları tatlı su solcuları anlamaz. onlar taksim de istiklal de yalandan demokrasi naraları atarlar.
buraya gelip hala "o çobanlar sayesinde aç kalmıyonuz onlar olmasa geberiridiniz" diyen mallar sürüsüne tek birşey diyeceğim: ulan mal!!! benim maaşımdan %20 kesinti yapan devlet, 200 küsür tl sigorta kesintisi yapan bu devlet, en zamlı benzini, elektiriği, doğalgazı ödeyen benim ulan tek hücreli aptal ben mi daha çok üretip tüketiyorum yoksa dağda iki koyun satıp kaçak elektrik kullanan çoban mı? izanını anlayışını mantığını gibtiklerim.
o zaman da haklıydı yine haklı bu öküzler öküz kaldıkça hep haklı olacak, türkiye cumhuriyeti vatandaşı beyanıdır.
göt kılları, hülooooğğlar, ezberlediğiniz slogan kadar düşünebiliyorsunuz. iğrenç cumhuriyet düşmanı osmanlı malları...
doğru mantık yanlış yorumla ortaya atılmış önerme. Tamam dağdaki çoban oy verebilecek kadar politikadan ekonomiden uluslararası ilişkilerden anlamaz ama hani aysun kayacı nın da ondan fazlalığı neymis?
Belirli kisilere indirgenmesi yanlistir. Aysun kayaci olmaz, ne bileyim akademisyen bir adam olur. Coban olmaz, garson olur. Ama bir insanin kulturel seviyesini, bilgisini ve kisiligini meslek gibi kolayca degisebilen sifatlar altinda ongorebilmek cok cok yanlistir. Evet, bilgisiz ve dunyadan bihaber bir insanin oyu ile yillarini ogrenmeye adamis birinin oyu esit olmamalidir. Ama nereden bileceksin kimin hangisi oldugunu? Ne akademisyenler gordum cahil, ne cobanlar gordum gayet bilgili.
Yani pratikte asla uygulanamayacak bir sey bu. Fikir olarak dogru olabilir. O zaman esitlik pek varolmaz gerci, ama kendi iyiligini gozetemeyen insanlarin cogunlugu goz onune alinirsa esitlik her zaman super degil belki de.
aysun kayacı oy vereceği partiyi seçmede sahip olduğu ayırtım gücünü mankenlik eğitimi sırasında kazanmış ve olayların çıplak yüzünü görmeyi öğrenmiştir. *
Platon, Devlet kitabında buna benzer sözler edince filozof, Aysun Kayacı böyle sözler edince sınıf ayrımcı pis aptal sarışın oluyorsa, böyle düşünen cahil insanların oyuyla da benim oyum bir olmamalı.
demokrasi'nin doğduğu antik yunanda demokrasi, her zaman yüceltilen ve gıpta ile bakılan bir yönetim şekli olarak görülmüyordu. demokrasinin gibi güçlü muhalifleri de vardı. demokrasiye karşı olanlara göre ancak soylular, zenginler ve eğitimliler devleti iyi bir şekilde yönetebilirdi; devlet yönetimi cahil halk tabakasına ya da ayaktakımına bırakılamayacak kadar ciddi bir işti. Bu nedenle demokrasi karşıtı aydınlarda , demokratik yönetimin zamanla okhlokratia denen avam yönetimine dönüşerek dejenere olacağı endişesi vardı.
bu endişe çerçevesinde atina'nın en eski yasa koyucularından "solon" tarafından bir dizi önlemler alındı;
Solon, anayasada da yeni bir düzenleme yaparak yurttaşları soyluluk değil, fakat servetlerine göre dört sınıfa ayırdı.
Servet ölçüsü olarak yılda kaç kile /ölçek (medimnos) buğdaya ya da aynı değerde başka ürüne veya paraya sahip oldukları esas alındı. 1 medimnos, 38 kilogram veya 50 litre demekti. Bu dört sınıf ve servetleri şöyledir:
1. Pentakosiomedimnoi: 500 medimnoi ve üstü
2. Hippeis (Atlılar): 300-500 medimnoi
3. Zeugitai (küçük çiftçiler): 200-300 medimnoi
4. Thetes (fakir köylüler, toprağa bağlı köleler ve işçiler): 200 medimnoi altı
1. ve 2. sınıftaki yurttaşlar yüksek devlet memurluklarına (arkhonluk) ve Areopagosa (aristokratlar meclisi);
3. sınıf yurttaşlar ufak memurluklara ve Dörtyüzler Meclisine (Boule);
4. sınıf yurttaşlar ise Halk Meclisine (Ekklesia) ve Heliaiaya (bir tür halk mahkemesi) seçilebiliyorlardı.
Askerlik yalnızca ilk üç sınıfa verilmişti;
thetes askerlikten ve her türlü vergiden muaf tutulmuştu.
(kaynak açıköğretim tarih kitapları)
dönemin şartları düşünüldüğünde bulunan çözüm kulağa adil geliyor.
Hepimizi utandirmistir evet gercekten o meshur sozleri soylediginde hepimiz dalga gecmistik ama zaman gosterdi ki herkese iq su kadar oy hakkina sahip olmali tabi bunu belirlemekte cok zor maalesef.
Aysun kayaciya ogun sadece akpliler degil chp lisi mhp lisi de tepki gostermistir.ki hala da haksizdir.senin ne ozelligin var da elitistlik tasliyorsun ?
Edit : tip dunyasinda yeni bir hastalik ismi cikti.her boku akp ye baglama sendromu.