aysun kayacı'nın dert etmemesi gereken durumdur. çünkü mantıklı bir açıklaması vardır. aysun kayacı'nın zaten bir çoban olduğunu bildiğimiz için problem yoktur. yanlış bir önerme, teori, durum yada artık ne diyorsanız.
büyük talihsizliktir. aysun kayacının söylemek istediği açıktır. eğitimsiz insanlarla eğitimli insanın oyu bir olmamalı. ve bugün gayet açık görülüyor ki aysun kayacı haklıdır.
Oy verme şartı en az lise mezunu olmak olmalıdır. zaten zamanla eğitimli insanların seçtiği ve yönettiği partiler ülkenin eğitim seviyesini yukarıya çekecektir. herkes lise mezunu olduğunda bir ayrım söz konusu olmayacaktır.
unutmayalım ki bu millete demokrasi gelsin mi dense millet hayır diyecekti. nasıl ki o zamanlar eşitlikten haktan ödün verildiyse şimdi de verilmelidir.
bazı faşistlerin aysun kayacı'yı savunduğu olaydır. çoğulcu demokrasi anlayışınız nerede kaldı o zaman? halkı eğitimsiz-eğitimli diye ayırarak burjuvazi bir eğitimli aydın kesim meydana getirmiş olmadınız mı? acıyorum. ama kızıyorum da... faşizan zihniyetin ne kadar ileri gidebileceğini göstermiş olmanıza kızıyorum. bir yandan seviniyorum da. ne kadar uğraşırsanız uğraşın bu ülke artık demokrasiye geçişini yaptı.
not: ayrıca kim neye göre kime göre seçkin? seks kasediniz olsun seçkinsiniz, çoban olun eğitimsizsiniz??
halkı küçük gören zavallı mankenin açıklamasıdır. bunu savunan kişinin zeka seviyesine hayret ediyorum. salaklaşmamak lazım.
nasıl değiştirebilirsin bu durumu aysun kayacı? mesela avukatların oyu üç oy, doktorların oyu da dört oy mu sayılacak? senin oyun kaç çobanın oyuna denk gelecek?
benim de diyeceklerim var bu konuda. Aysun abla yanılıyorsun, eşit değil oylarınız. Sen mesela TV'de çıkıp istediğin partiyi övebiliyorsun. veya bir üniversiteliler buluşmasında düşüncelerini genç kuşaklara empoze edebiliyorsun.
veya bir profesörü ele alalım. kendi oyu birdir. ama yetiştirdiği öğrencilere ve saygınlığından dolayı çevresine etki edebilir görüşleri.
çoban ise siz tüm bunları yaparken dağda koyununu otlatır. seçim günü gelir kendi bir oyunu kullanır. ve aysun hanım, koyunlar oy kullanmaz...
aysun kayacı'yı günahım kadar sevmem. anlatmak istediğini söyleyiş şekli de tamamen yanlış. ama mesela benim akrabalarım oy attığı partiye kocası atıyor diye atıyor. parti hakkında zerre bilgisi yok. mesela lise mezunu bi insanın kendine göre haklı sebepleri vardır. ama tekrar söyliyim aysun kayacı'nın söyleyiş biçimi tamamen yanlış.
doğru hatırlıyorsam eğer yanlış anlaşılmıştı. eğitimsizlikten dem vurmak istemişti sanırım. insanı itin götüne sokmanın bir manası yok. hele oynadığı tüm filmlerde orospu rolü oynayıp ondan sonra ben sanatçıyım diye gezen birinin dediği lafı alkışlamak daha mallıktır.* zaten hepsi reyting için ya siktiret.
"bilinçli bir insan"ın kullandığı oy ile "oy kullanılacakmış dediler kullandık" kişisinin oyu arasında dağlar kadar fark olsa da ikisi de bir oydur neticede.
ha aysun kayacı ile çobanınki bu durumda maneviyattada bir oydur.
bunu aysun kayacı söyleyince alay konusu olmuş fakat altında yatan derin anlamı düşünüldüğünde epey doğru olan önermedir. Laikler akp ye oy veren kesimin bedava kömüre, oduna, çamaşır makinesine kanıp oy veren varoş kesim olduğunu idda ederken neden kimse bunu alay konusu etmiyor merak ettiğim durumdur. Zira gayet doğrudur. Oylarını para için satan, 3 ayda bir komşuda tv izleme fırsatı olupta ondada aşkı memnuyu takip eden yada kahvedeki tvde derbi maç kovalayan insanlar ile benim oyum tabiki bir değildir.türkiyenin sosyolojik ve ekonomik durumunu takip eden, hisse senetleri ile borsaya yön veren piyasaya müdahale kabiliyeti olan memleketin geleceği üzerinde analiz yapma kabiliyetine sahip insanlar dururken seçim zamanı miting meydanında ''oğlum felçli dedim tayyip bana 300 tl verdi, demekki bu adam iyi insandır, evdeki 15 nüfusun oy kullanabilen 8 kişisi akp ye oy vermeliyiz'' şeklinde muhakeme yeteneğinden öteye gidememiş insanların oyu tabiki bir olamaz. Şehrin göbeğinde bile oy pusulasını anlamayan gözetmenlere ''tayyip burda nerde'' diye soran binlerce insan varken dağdaki çobanı düşünmek bile istemiyorum.
edit: ayrıca çobanın ülkeye katkısı nedir allah aşkına, aysun kayacı hiçolmazsa bizim servet diye baktığımız rakamlarda vergi ödüyor. dağdan inen çoban öss birincisi oldu gördük istanbulda okul bitiremedi.
bazı insanlar iki kitap okuyup, iki bilgi kırıntısı toplayınca kendisini allame zannediyor.
çoban onlar kadar yanılmıyor en azından ne olduğunu, kim olduğunu biliyor.
başbakan'ın "ayakların baş olduğu yerde düzen olmaz" demesinden çok çok çok daha az vahim olan önerme. aysun kayacı en nihayetinde sıradan bir vatandaşdır ve fikrini söylemiştir. oysa rte başbakandı ve bunu tuzla tersanesinde 1 Mayıs için taksim'i isteyen sendikalara karşı söylemiştir. her halta muhalefet sözlük ahalisi nedense bu kızın üstüne giderken rte'ye ses bile çıkarmaz.
biri koyunlari guduyor, digeri erkekleri guduyor. oylarin esit olmasi normal.
lakin soyledigi soz derin manalar icermektedir. dusunulurse aslinda haklilik payi var gibidir. cobani ve manken kizimizi bir kenara koyalim. hic dusunmeden, analiz etmeden, artisini eksisini hesap etmeden, bilgi sahibi olmadan oy sahibi olan biriyle, bunun tam tersini yapan biri arasinda fark olmamasi imkansizdir. nitekim, o bilgisiz insanin verdigi oy hepimizi etkilemektedir.
sanirim manken kizimizin soylemek istedigide budur. isin cozumu vardir. okuyan, bilgili, analizci, hesap soran bir toplum yetistirmek. ama boyle bir toplumda hukumetlerin isine gelmez.