aysegul ormanda

entry17 galeri0
    1.
  1. aysegul serisinin en merak uyandiranidir.
    0 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. gün itibari ile hürriyet gazetesinin verdiği kitaptır. ayrıyeten benım evimdeki 20 yıllık versiyonun da her kelımesının altı hecelenmıstır. ne işkenceydi bea. geberesice ayşegül.
    2 ...
  5. 4.
  6. ilk sayfa:
    ayşegül ile yanındaki tavşanın resmi. bir şeyler arıyor gibiler.
    1 ...
  7. 5.
  8. ikinci sayfa:
    **hasat zamanı sona ermişti. ayşegül, samanları toplamada çiftçilere yardım ediyordu. çok yorulmuştu. bir süre dinlenmek için oturduğunda, samanların arasından, titreyen, pembe, küçük bir burun gördü. bu korkudan ne yapacağını şaşırmış tavşancıktı. üstünü kaplamış saman yığınından yalnızca başını çıkarabilmişti.

    "zavallı minik tavşan," diyerek samanların içinden tavşancığı çıkardı ayşegül.

    bu gerçekten de bir mucizeydi. nasıl olmuştu da makinenin bıçaklarından kurtulmayı başarabilmişti?..**
    1 ...
  9. 6.
  10. üçüncü sayfa:
    **"artık korkma, sakıin ol! şimdi seni eve götüreceğim. adın da hophop olsun!"

    "ne kadar da küçük," dedi ayşegül!ün annesi. "aç olmalı!.."

    ayşegül, karnını doyurmak için ona biberon almayı önerdi.

    "bu kesinlikle miniğin karnını doyurmasına yardımcı olur!"

    hophop hızla büyüyordu. ayşegül de bu yeni arkadaşıyla oyunlar oynamaktan çok hoşlanıyordu. hophop onun peşini hiç bırakmıyordu. ayşegül'ün küçük komşuları ece ile deniz' hophop'a her gün havuç, bezelye ve elma kabukları getiriyorlardı.

    "meraklı, mavi burnunu her yere sokuyor" dedi ece. "korkarım ona hophop yerine maviş demek zorunda kalacaksın..."
    1 ...
  11. 7.
  12. hadi yazan gilbert delaheye'yi anladık,amca kızı ormana göndermiş...asıl marcel marlier merak ettiğim,resimlerken ne düşünmüş ne çizmiş acep...**
    0 ...
  13. 8.
  14. grup vitaminin "fatoş almış orağını ot biçmeye gidormuş" şarkı sözünü hatırlatan kitap ismi.
    (#583262)
    0 ...
  15. 9.
  16. dördüncü sayfa:
    "bugün hophop üzgün görünüyor" dedi deniz.

    "çok haklısın" diye onayladı ayşegül.

    "ben de endişelenmeye başladım. bir kaç gündür eskisi kadar iştahlı yemiyor. tüyleri de donuklaştı. yıkanmak ve oynamak da istemiyor," dedi ece.

    deniz de, "aslında bu bir ev tavşanı değil ki, yaban tavşanı!" diye uyardı arkadaşlarını.

    "bu nedenle evde yaşamaya katlanamayabilir. bence onu özgürlüğüne kavuşturmalıyız."

    "haklısın, ama onu herhangi bir yere bırakamam. büyükbabam bana hep, baktığım hayvanlardan sorumlu olduğumu aklımdan çıkarmamamı söyler," dedi ayşegül.

    ayşegül öğle yemeğinden sonra kararlı bir şekilde ormanın yolunu tuttu. ormana vardığında büyük bir gürültü duydu.

    "bak hophop! bu ses baştankaralardan geliyor. baştankara türleri her yıl bu zamanlar gruplar halinde ormana gelirler. gökbaştankara, bataklık baştankarası, hatta çalıkuşları bile katılırlar bu göç halkasına... hep beraber ormandaki yabani otları ayıklarlar, zararlı küçük böcekleri yerler. çok şaşırtıcı, öyle değil mi?.. patikanın bitimindeki eski çiti görüyor musun?.. işte burası ormanın başlangıcı..."
    1 ...
  17. 10.
  18. beşinci sayfa:
    her şeyi duyan ve gören yaygaracı bir alakarga ayşegül'ün farkına vardı.

    "bir avcı gördüm. acımasız birine benziyor. bir tavşan yakalamış götürüyor," diye haykırdı.

    orman hareketsiz ve sesizdi.

    "saklanalım," dedi tilki.

    "kaçalım," dedi geyik.

    "hayır yanılıyorsunuz, o bir avcı değil. korkmanıza gerek yok. ben onu çok iyi tanıyorum, adı ayşegül," diye arkadaşlarına seslendi.
    1 ...
  19. 11.
  20. altıncı sayfa:
    "ilkbaharda toprağı çapalarken bulduğu böcekleri, solucanları hep bana getirir."

    "serçe doğru söylüyor. ben de, kışın hayvanları yem ve et parçalarıyla beslediğini gördüm," dedi baştankara.

    alakarganın başlattığı bu yersiz heyecan ve korku giderek azaldı. herkes sakinleşti...

    "yanlış bir uyarıymış," dedi geveze alakarga.

    "endişelenmenize gerek yok. o bizim dostumuz."
    1 ...
  21. 12.
  22. yedinci sayfa:
    "derenin kenarından gidelim. böylece yolumuzu şaşırmayız. dikkat et de kayma," dedi ayşegül endişeyle.

    "bak hophop, bunlar bir porsuğun ayak izleri. porsuların geceleri köye inip üzümleri yedikleri, asmaları kırdıkları anlatılır. bir keresinde ahmet amca siyah, iri burnu ve kocaman bir yumağı andıran kuyruğu ile onu bir ayı sanıp çok korkmuş."

    "peki ya şu çamurdaki izler ne?.."

    "onların da kime ait olduğunu biliyorum. geçen yıl büyükbabam aynı izleri bana kümeste göstermişti. bu bir gelincik, hophop. gecenin karanlığından yararlanarak, gelip tavukları boğazlar."

    "haydi, şimdi buradan uzaklaşalım. küçük tavşanlar için de tehlikeli bir hayvandır gelincik..."
    1 ...
  23. 13.
  24. sekizinci sayfa:
    "seni burada bırakırsam başına gelebilecek tehlikeleri düşündüğümde içimi büyük bir korku kaplıyor."

    "şimdi hemen gitmeliyiz. sakın arkana bakma! çünkü bir yaban kedisinin gözü üzerimde..."

    "belki burada durabiliriz," dedi ayşegül.

    sözlerini henüz bitirmemişti ki yattıkları çamur çukurundan homurtularla çıkan bir yabandomuzu sürüsüyle burun buruna geldiler. hemen derenin iki tarafını birleştiren ağaç kütüğüne doğru koştular.

    "çabuk ol hophop! daha hızlı! yabandomuzları buraya gelemezler!.."
    1 ...
  25. 14.
  26. dokuzuncu sayfa:
    "işte nehrin tarafına geçtik."

    "aslında seni buralara getirmekteki amacım doğada yaşamanı sağlamaktı... ama ne yazık ki..." diye içini çekti cesareti kırılan ayşegül.
    1 ...
  27. 15.
  28. son sayfa;

    onlar ermiş muradına,
    biz çıkalım kerevetineeeeeee.....
    1 ...
  29. 16.
  30. bir sonraki serisi ayşegül pavyonda ismiyle
    gilbert delahaye tarafından yazılıp, marcel marlier tarafından resimlenecek kitap.

    edit: şöyle de bir başlık varmış: (bkz: aysegul kerhanede)
    0 ...
  31. 17.
  32. eğer ki adı geçen orman belgrad ya da gebze yakınlarında ki bir orman ise devam kitabında "ayşegül her fani ölümü taddı" kitabıyla sevenlerine veda edeceği sondan bir önceki kitabıdır.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük