allahım böyle bir şarkı da mı olurmuş dedirten şarkı. kelimelerin kifayetsiz kaldığı sözleriyle vurur insanı. hangi bir sözünün vurduğunu söyleyebilirim ki hepsi ayrı ayrı.... sanırım sözlerini tekrar copy paste yapmak en uygunu..ve yumuşacık ama isyankar bir sesle beraber ağlatan şarkı;
şimdi saat sensizliğin ertesi
yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın
avutulmuş çocuklar çoktan sustu
bir ben kaldım tenhasında gecenin
avutulmamış bir ben...
şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
ki bu yaşlar
utangaç boynunun kolyesi olsun
bu da benden sana
ayrılığın hediyesi olsun
soytarılık etmeden güldürebilmek seni
ekmek çalmadan doyurabilmek
ve haksızlık etmeden doğan güneşe
bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun..
şimdi iyi niyetlerimi
bir bir yargılayıp asıyorum
bu son olsun be..bu son olsun!
bu da benim sana
ayrılırken mazeretim olsun!
şimdi saat yokluğunun belası
sensiz gelen sabaha günaydın!
işi-gücü olanlar çoktan gitti
bir ben kaldım voltasında sensizliğin
hiç uyumamış bir ben...
şimdi dişlerimi sıkıp
dudaklarıma kanamayı öğrettim
ki bu kızıl damlalar
körpe yanağında bir veda busesi olsun
bu da benden sana
heba edilmiş bir aşkın
son nefesi olsun...
kafamı duvara vurmadan
tanıyabilmek seni
beyninin içindekileri anlayabilmek
ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü
bütün saatleri öylece durdurabilmek için
çıldırasıya paraladım kendimi
lanet olsun!
artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
olsun be! ne olacaksa olsun!
bu da benim sana
ayrılırken şikayetim olsun
kısık sesle dinlenmez, sesin sonuna kadar açılması zaruridir. kulaklıkla dinlenmesi tavsiye edilir. mümkünse yalnız kalınabilecek bir köşeye çekilinir. yanında içkiye, sigaraya gerek yoktur. tek başına dağıtır insanı. şarkıdan sonra ağlanamaz bile. yüzde dağılmış salakça bir ifade bırakır biterüken.
dinlerken yüreği alıp götüren harika bir parçadır. olsun güzel olsun ne olacaksa olsun dedirten yüreği koparıp tekrar yerine sokan parçadır.
beni içkiye alıştıran klasik ahmet kaya parçalarıdır. *
ve yitirmeden yüzündeki anlık tebessümü bütün saatleri öylece dondurabilmek için çıldırasıya paraladım kendimi! cümlesiye insanı farklı alemlere götüren şarkı.yusuf hayaloğlunun mükkemel sözlerine ahmet kayanın mükkemmel müzikleri
ikisine de allah rahmet eylesin..
Şimdi saat sensizliğin ertesi
Yıldız doğmuş gökyüzü ay aydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Birben kaldım tenhasında gecenin
Avutulmamıs ben.
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar
Utangaç boynunun kolyesi olsun
Bu da benim sana
Ayrılırken hediyem olsun.
Soytarılık etmeden güldürebilmek seni
Ekmek çalmadan doyurabilmek
Ve haksızlık etmeden doğan güneşe
Bütün aydınlıkları içine sezebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu arasıra, biliyorsun
Şimdi iyi niyetlerimi
Bir bir yargılayıp asıyorum
Bu son olsun, son olsun.
Şimdi saat yokluğunun belası
Sensiz gelen sabaha günaydın!
işi gücü olanlar çoktan gitti
Bir ben kaldım voltasında gecenin
Hiç uyumamış ben
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar
Utangaç boynun kolyesi olsun
Bu da benim sana
Ayrılırken hediyem olsun.
Kafamı duvara vurmadan tanıyabilmek seni
Beyninin içindekileri anlayabilmek ve
Yitirmeden yüzündeki anlık tebessümü
Bütün saatleri öyleyce
Dondurabilmek için
Çıldırasıya paraladım kendimi
Lanet olsun
Artık sigarayı üç pakete çıkarttım günde
Olsun gözüm olsun, ne olacaksa olsun...
ayrılığı en güzel anlatan, ahmet kaya şarkılarından biri. sanırım, sevipte ayrılanlar için yazılmış. sözleri; ayrılıktan sonra hala sevgi barındırıyor.
ağlatan, içirten, efkarlandıran, acıtan, kanırtan, kanatan, özleten, yaşatan ve yaşatacak olan olağanüstü güzellikteki şiir ve şarkı. ruhunuza sağlık. tek tek her cümlesi destan gibi, öylesi ve ölesi bir elem bu. çok tuhaf.
ayrılık eşiğinde, ya da sonrasında dinlediği zaman insanı ciddi anlamda hayattan koparan fakat bir o kadar da güzel şarkıdır.
''Çıldırasıya paraladım kendimi, lanet olsun.''
(bkz: yusuf hayaloğlu)nun yazdığı (bkz: ahmet kaya)nın söylediği şarkıdır. şarkıdan ötede bambaşka birşeydir. ayrıca şiirin tamamını (bkz: yusuf hayaloğlu)nun sesinden dinlemek apayrı bir zevktir.
bu şarkıdır. önce ahmet kaya daha sonra da yusuf hayaloğlu aramızdan ayrılmış ve bu güzel şarkıyı bir ayrılık hediyesi olarak bizlere bırakmışlardır, tıpkı diğer hediyeleri gibi.