ayrılığın gelişini hissedip o anı beklemek

    1.
  1. bir de başka birşeyle uğraşırken aniden "hissetmek" vardır ki o ayrılığın gelişini, anlatılmaz.

    bir ortamdasınız, eğleniyorsunuz. birden başınızı kaldırıp "evet, bugün..." diyorsunuz. birileri size bugün biteceğini fısıldıyor. yok yok diyorsunuz, paranoya yapıyorum. içten içe o hissin yanılmaktan başka birşey olmadığına inandırmaya çalışıyorsunuz kendinizi. ve sonra dikkatinizi yine meşgul olduğunuz işe veriyorsunuz. olmuyor, olmuyor odaklanamıyorsunuz.
    tebrikler az önce istemeden psişik güçlerinizi kullandınız.

    gözleriniz doluyor, dakikalar geçmiyor. ayrılık acısını çekmeye başlıyorsunuz, daha ayrılmadan. eve geliyorsunuz, sessizce. durgun bir halde devam ediyorsunuz beklemeye. bekliyorsunuz, bitiyor o gece. kesip alıyorlar diğer yarınızı sizden. yine yanılmadım diyorsunuz...
    3 ...
  2. 2.
  3. 6.
  4. önemli olan hissedip o anın gelişini önlemektir. en azından önlemeye çalışmaktır.
    1 ...
  5. 3.
  6. onun yerine beklemeden ayrılmak daha mantıklı ve yerinde bir hamledir.
    0 ...
  7. 4.
  8. o durumu hissettiğiniz an tamamen bir kurgu içinde yaşarsınız. ondan önce de aslında bir kurgu içinde yaşarsınız. aslında ilişkiler zaten bir kurgudan ibarettir. lakin 'o an' dediğimiz şey yüzünüze asıl gerçeği vuran şeydir. ki gerçeğin şoku sizi ikinci bir kurgu yaratmaya iter. ki bu daha tehlikelidir. zira iki kat kurgunun içerisinden çıkmak için ilk birinci kurgunun bir kurgu olduğunu kabul etmek ve daha sonra diğer kurgunun (ki en acı olanı) kurgunun kurgusu olduğunu kabul etmek. rezil bir durum yani.
    0 ...
  9. 5.
  10. dostoyevskinin psikolojik çözümlemeleriyle muhteşem şekilde anlatabileceği durum.
    0 ...
  11. 7.
  12. ayrılığın gelişini hissedip o anı beklemek gerçekleri bildiğimiz halde yüzleşmemek istemediğimiz andır.
    0 ...
  13. 8.
  14. Artık herşeyin eski heyecanını huzurunu yitirmesi ile fark edilen ayrılığın, adının konmasını elden birşey gelmeyerek bekleme acısıdır.
    0 ...
  15. 9.
  16. hapşuruğun geleceğini hissetmek gibidir biraz. sürekli şüphe altinda olursunuz ve gerceklistikten sonra tek basiniza kalip elinizdeki madde'yi yikamaya gidersiniz.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük