yarın.
muhtemelen sen işten çıktıktan sonra görüşeceğiz.
saat 19 civarları. yine o köprünün sol ayağında bekleyeceğim.
yanıma gelir gelmez bir yere oturmayı teklif edeceksin biliyorum.
bunu kabul etmemeliyim, etmeyeceğim.
sen karşımda dururken, gözlerine bakıp ayrılık cümlelerini kuramadığımı çok iyi biliyorsun.
yürümek istediğimi söyleyeceğim sana.
sen gün boyu ayakta kalmış olmana rağmen karşı çıkmayacaksın biliyorum.
kaldırımda seni o yorgun halinle yürüteceğim.
elini biraz daha soğuk bir tutumla saracağım; daha sonra bırakmak kolay olsun diye. sen diğer elini de alıp, tutuşmuş elimizin üzerine bırakarak şımarık cümleler kuracaksın.
ben gülümsemekle yetineceğim.
tüm heyecanlı cümlelerin benim soğuk suratıma çarpıp
yere çakılacak, buna rağman kırılmayacak; bitmek bilmeyen heyecanın devam edecek.
ben bu heyecana sinir olacağım.
sen her şeyden habersiz, yine o yorgun, düşmemek için direnen göz kapaklarını benim için fazlasıyla aralamaya çalışacak,
masum masum güleceksin. yeni planların olduğunu tekrar tekrar anlatacaksın.
ben bir süre suskun olacağım. belki biraz sonra farkedeceksin, bir şeylerin düzgün gitmediğini.
şimdiden korkuyorum sevgilim.
ya o çok beğendiğim kırmızı elbisenle çıkarsan karşıma.
ya gene saçlarını yerçekimine bırakıp, sol omuzundan aşağı salmışsan.
ya, kırmızı rujun, gözlerimi kamaştırıp cümlelerime engel olursa.
ya yağmur yağarsa ve sen yine o beylik cümlelerini (senle ıslanmak, aşk denizinde yüzmek gibi sevgilim) dillendirip
sokağın ortasında beni öpmeye çalışırsan.
yok yok!
seni en çirkin halinle hatırlamalıyım. kırmızı sana o kadar yakışmamalı o gün.
saçlarını ıslak ve yüzünün kenarlarına yapışmış olarak görmemeliyim.
gözlerin aynı masumlukta aralanmamalı.
yarın.
o yağmurun altında, ayrılık cümlelerim gökten yağacak. sen cümelelere şemsiye tutamayacaksın.
her bir yüklemim göz yaşınla yanaklarındaki allığın üzerinden aşağı düşecek.
titrek dudakların, bu sefer bana "gitme" diyemeyecek. onlara direneceğim sevgilim.
kelimlerinle ellerime dokunamayacaksın artık. gözlerin giremeyecek yamacıma.
gözlerindeki heyecanı kıskanıp yorulmayacağım artık.
sen durakta çift katlı 145'i beklerken, saklanıp bir yerlerden seni izlemeyeceğim.
sen şu anda sevgi mesajları atarken, ben ayrılığa plan yapıyorum.
