Halkı kutuplastirir, türk-kürt, Alevi-Sünni, zengin-fakir vs vs daha bir çok başlık altında önce ayırır sonra birleştirme çalışması yapar gibi prim kasar. Ülkenin siyasit özetidir bu tablo. Siyaset ile uğraşan şahıslarin mal varlıkları artış eğiliminde iken sıradan vatandaşların cüzdanları boşalmaktadir.
doğu ile batı arasında çok ciddi farklar var her anlamda. uzun uzun yazamam. fakat hdp nin tam istediği şey doğu da özerkliktir. mitinglerinde bile tane türk bayrağı yok. milli bayramları kutlamıyorlar. zaten kendi kendilerine parti kurup örgütlenmişler bile. bakın bu çok tehlikeli. 6 milyon insan bu işin içinde.
Yerden göğe kadar haklıyız neden ben sait nursi ve apo itine sempati besleyen hırtlarla yaşayayım. Neden atatürke saygı duymayan sevmeyen ona küfreden cahil eşşeklerle aynı ülkede yaşayayım.
Türk figürü artık sanıldığı kadar matah bir figür değil. Müge Anlı ve Didem arslan izleyin görürsünüz.
Eskiden'di Münir Özkullara, Hulusi Kentmenler...
Bu yüzden kimse boş yere artistlik yapıp kendini bu ülkenin herhangi bir kesiminden üstün ve ayrıcalıklı görmesin. Hırsızlık, cinayet, uyuşturucu ve pislik her ırkın insanında var. Kürtler de Türkler de bundan münezzeh değil.
tek kurtuluş yolu . tabii görebilene . hesap kitap
yapabilene . kürt , arap yok = pkk yok , ışid , hdp
fetö , nurcu , tikko , dhkp -c , mafya yok . nüfus artışı
yok .
en az PKK kadar milli birlik ve bütünlüğe zararlı bir oluşumdur. Atatürk'ün kurduğu cumhuriyeti bölmektir, ayrılıkçılıktır yine amaç. Atatürk'ün "Aynı memleketin damarları" dediği milleti ırk, mezhep, sınıf diyerek bölmektir ve Atatürk bunlar için "düşmana alet olmuş beyinsizler" demiştir.
birleştiricilik yerine ayrıştırıcılık içeren.
ayrılıkçı kürtler gibi ayrılıkçı, bölücü, tehlikeli, faşist bir oluşumdur.
pkk ile aynı amaca hizmet eder. ayrılıkçılık, bölücülük.
sözde pkk karşıtıyım dersiniz bir de.
hadi lan.
gizli pkk projesi olabilir bu sonuçta onlar da ayrılıkçı.
yani pkk'nın amacına hizmet ediyorsunuz.
ilk entrye katılıyorum. verimli olmayan, doğru düzgün yer altı kaynağı olmayan, doğu ile sınır, hiçbir artısı olmayan bi coğrafyadaki insanlar ayrılmak istiyorlar, sen de seve seve diyeceğine yok kardeş, ayrılamazsınız diye savaşıyosun. hiç anlayamadım bu mantığı. devlet kurup orda bize tehlike arz edecekler desen sanki şimdiki sınır komşuların ya da ülkenin parçası olmasına rağmen ayrılıkçı kürtler tehlike arz etmiyormuş gibi. ağrı, muş, siverek hattında cetvelle çekilecek bir sınırla (bingöl türkiye'ye dahil) yaklaşık 10 kenti falan eksilmiş, nüfusu 20 milyon eksilmiş, tertemiz bi memleket oluruz. batı'da yaşayıp türkiye'de kalmak isteyenlere de izin verirsin, gitmek isteyen gider, al sana 10 numara 60 milyon nüfuslu çiçek gibi ülke. güney doğusunda da aşağıda kobane ile falan birleşmiş 40 milyon nüfuslu, ticaret yapılabilir, ilişkiler geliştirilebilir, senle orta doğu arasına set çeken kürt ülkesi. kazan kazan durumudur.
tarih boyunca türklerin en büyük problemi
gAYRiTÜRKLER OLDU . türk nüfuslu bir türk ülkesi
nin şöyle büyük avantaJLARI olur .
* nüfus artışı durur . yani kıtlık, sefalet tehlikesi azalır .
* iç çatışmalar , sonuçsuz operasyonlarla kaynaklar tüketilmez.
* yılda 45 milyar dolar cebimizde kalır .
* milliyetçilik , milli dayanışma yükselir . gene ordu - millet
oluruz .
tabii bulanık suda balık avlayanlar bu işten hoşlanmaz .
* borçsuz bir türk ülkesi bağımsız olur .
* amerika borç para verip bizi fedai niyetine kullanamaz .
* kürtler gidince işbirlikçi gayri türk gruplar süte düşmüş
sinek gibi açıkta kalır ve sokağa bile çıkamazlar ...
".....Bazı elitistler kabul etmese de kürtler ile türkler arasında büyük farklar olduğunu düşünmüyorum....."
*******************
anadoluda görev yapmış askeri veya sivil bürokratlar şunu söyler ...
" uzaktan bir köye , kasabaya bakalım , kimler yaşıyor biliriz " .
* kürt köylerinde ağaç olmaz .
* kürt köylerinde cami olmaz , cem evi de olmaz ....
kısacası oldukça farklıyız ......
***************
misakı milli tam olarak gerçekleşemedi ....
Misak- Milli, kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikasında tarihsel öneme sahip bir bildiridir. Bildiri ile hedeflenen topraklardan Batum Livası, Musul Bölgesi, Hatay bölgesi ve Batı Trakya bölgesi sınırların dışında kalmış; Hatay, 1939 yılında Türkiye’ye dahil olabilmiş, Batı Trakya’da yapılması öngörülen halk oylamasının yapılması mümkün olmamıştır.
Batum’daki son Türk idaresi, Türkiye ve Sovyet Rusya arasında 16
Mart 1921 tarihinde imzalanan Moskova Antlaşması ile sona erdi.
Antlaşmaya göre Batum ile birlikte Ahıska ve Ahılkelek Sovyet
Gürcistanı’na bırakıldı. Misak-ı Millî’den ilk taviz olan Batum’un terk
edilmesi ile Türkiye geri dönüşü olmayan bir yola girdi.
