bir gün, iki gün, üç gün derken bakarsın günler geçmiş gitmiş. ilk bir kaç gün anlamazsın, hayat koşturması içinde, inanmaz yüreğin. günler geçtikçe işin ciddiyeti bir yumru gibi oturur boğazına. özlemeye başlarsın çünkü. elin gözün telefonda, kapıda. ayak sesi dinlersin ama duymak istediğin ayak sesi yoktur. pazartesi günü; yeni haftaya sanki yeni bir hayata başlar gibi başlarsın. zaman geçtikçe koyar insana bazı şeyler.
Haftasonuysa o ayrılık, iş, okul v.s döndüğünüz yerde bir yandan boğazınızdaki o kocaman düğümle nefes almaya çalışırken bir yandan derin hüznünüzü saklamaya çabalarsınız, sorumluluklarınız vardır bulunduğunuz yerde ve hiç bu kadar ağır gelmemiştir onlarla uğraşmak, uzun lafın kısası daha bir acıtır pazartesileri, sonraları azalır artar unutulur hatırlanır bir git gel içinde sürer gider öyle.