gozlerimin icine bakti gozbebeklerin.. sonra arkana bile bakmadan bir el sallayisini gorduler..iste o gunden beri, goz bebeklerim goz bebeklerine hasret...
yıllarca aylarca yada hiç farketmez sdece bir kaç gün birlikte olunan insanı en iyi tanıma biçimidir.insanlar sevgililerinin gerçek yüzünü kesinilikle ayrılınca öğrenirler.
doğum- yaşam- ölüm gibi doğal süreç. yaşadıkça alışıyor insan. sonrasının neler getireceğini az çok tahmin edebiliyor. ansızın geliyor, ölüm gibi. azrail ise o çok sevdiğiniz.
1- kabullenememe, sinir krizleri, dile getirilmemiştir ayrılık ama yaptığı yenilir yutulur cinsten değildir, görmek bile istenilmez.
2- koca bir gece geçmiştir üstünden. xanax ile uyuyabilen bünye, gece yaşadıklarının kabus olduğunu zannediyordur. gerçekle- rüyayı ayırt etme zamanı gelmiştir şimdi. göz telefonda.
3- dışarı çıkılır kafa dağıtmak için. telefon evde bırakılır. akıl hep evde bırakılan telefondadır. senaryo yazılır kafada. aradığında hiç taviz verilmeyecek, karşı tarafın kendini nimetten sanmasına fırsat verilmeyecek. zaten aramıştır özür dilemek için.
4- eve gelinir telefonda 2 cevapsız arama. anne aramıştır. buruk bir gülümseme belirir. yemekte alınan 35lik devrilir. o içmediğiniz sigaranın dumanı ciğerlerde dans eder.
5- şuraya gidecektik para biriktirip der, kadehteki son yudumu içer, sigaradan son bir nefes alır çarpık bir şekilde vücut yatağa bırakılır. hıçkırma zamnaıdır. kriz gelir yine. binlerce kez bağırırsınız onun adını. hıçkırıklarla uyuyakalırsınız.
6- uyanır aynaya bakarsınız. rimeller kalemler nasılda akıp gitmiş o beyaz teninizden. kabullenme zamanıdır. söz verirsiniz kendinize ağlamak yok, onun için ağlamak yok. öyle ya o kadar emek verdiniz bu ilişkiye. yapacağınız bir şey kalmadı onun için. tıpkı 8 ay öncesi gibi yoktur artık hayatınızda.
7- hayata dönmek için geç kalmamak gerekiyor. zira hayat çok acımasız. insanlar da öyle.
en iyisidir akılda kalmak, unutulmamamak,özlenmek için.
''sen dizime yattın. ben bi hikaye anlattım ve sen büyüdün. kafamda bir hikaye. bilirsin bunu çok severdim.ikimize bir mutlu son yazdım sonra. o evde seninle birlikte oturduk.sustuk..yanımda durdun sessizce.. ve bu sondu ...'' *
ayrılık zordu. ayrılık acı verirdi. ama en zoru kurdugun cümlelerin sonunda ama'ların bitememiş olmasıydı. bitirememiş olmaktı. hani gitmekmi kalmakmı diye bir sorunsal vardı ya. kalmak diye cevapladıgım her defasında. belkide insana en acı veren kalmak fiili, gitmesi gerekenin kalpte kalmasıydı. gidememesiydi. ayrılık kelimesini bünyenin kabul edememesiydi. üstelik hiç başlamamış bir şeyin bitmesini, ayrılık olarak degerlendirmenin zorlugu ya da acımasızlıgı daha bir binmişken insanın omuzlarına ve ona ulaşmak çok kolayken aslında. kalbinden gidememiş birini hayatından götürebilmek çabası. bir şeyi yaşarken kalbinin derinliklerinde aynı zamanda ondan gitmeye çalışması. zor,acımasız..acı..
ölümdür.
fincanın kenarında öylece bekler dudaklarının izi. yastığında kokusu nöbette. ama o yoktur işte.
bir dizedir akılda bıraktığı:"ölüm allah'ın emri şu ayrılık olmasaydı."
gözünden yaşların geldiği andır ayrılık. helede yaşamındaki tek kişiyse. yıkım olur bunalıma girilir. üzüntünün tek kaynağı seni yalnız bırakıp gidendir. çözümü içkide ararsın ama çözüm olmaz, daha çok ayrılık acısını depreştirir alkol.
müthiş bir azeri türküsüdür. ayrılan bireyin uzak durması şiddettle tavsiye edilen parçadır.
türkünün sözleri ferhadi, müziği ise Eli seidin tarafından yaratılmıştır. uzun yıllar önce iran tarafından işgal edilen güney azerbaycan'ın hasretini konu alır.
ayrıldık
zamanla unuturum derken
ne sen benden kurtuldun
ne ben hayallerinden;
yanıldık...
başka bir yolu olmalı
sensiz olmanın
umudumu boğdun
başka umutlarla dolmalı içim
yaşamamalı ya da
başka bir yolu olmalı
ölmenin!..
ayrıldık
unutmadım sensizliği
çileyi
hiç unutmadım
seni unutmam gerektiğini
bazan güldüm diklendim kendime
bazan
söylemesi ayıptır
ağladım...
şimdi neşenin doruk noktasında
öyle kahkahalar atıyorum ki
öyle örtüyorum ki ikinci yüzümü
kendimden nefret ediyorum...
ikiyüzlü yaşamak istemiyorum
seni seviyorum
nefret ediyorum...
neden seni hatırlatır
uzun saçlı biri?
neden hep bana rastlar
sana benzeyen insanlar?
ne zaman birşey dilesem
sen gelirsin aklıma
seni hatırlatır bana hep
arzu'lar.
hayret
senden sonra
bu civarda ne çok arzu var!...
ellerimle
tutmak istiyorum yüreğimi
hesap sormak istiyorum,
ne mümkün
düşlere söz geçmiyor;
basıyorlar gecemi
anlatıyorlar seni...
rüyalar
perişan edecek beni!..
yatarken
kapımı kilitlerim
kimse gelmesin diye yanıma
hapsederim odama beni
yine de
gelir yakalarsın düşlerimi
dalarsın rüyama
seni hatırlatırsın
beni ağlatırsın!..
ayrıldık
oleceğim ama
korkuyorum;
böcekler yerken çürümüş sinemi
gelir girersin yüreğime
böceklere yem olursun
kahredersin beni!..
ayrıldık
başka yolu olmalı sensiz olmanın
kurtarmalı beni senden.
seni benden
koparıp almalı
rüyalar bile seni
hatırlatmamalı...
unuttum unuttum seni
çektin gittin ellere
rüyalarımdan da git
böyle yakmaya devam edersen yureğimi
rüyalar
perişan edecek beni!...
