Keşke kendini bana hatırlatmasaydın. Ben üç ay boyunca çok uğraştım uykusuz kaldım uyumadım, hemen hemen her gece yastığa başımı koyduğumda ağladım. Sürekli birileriyle dertleştim nasıl unutacağım diye. Sık dişini göz görmeyince gönül katlanır üç ay görmezsin okulda da en fazla haftada iki gün görürsün zaten unutursun dedim sürekli avuttum kendimi. Hayatıma yeni birini sokmayı da denedim ama kimseyi seni sevdiğim gibi sevemeyeceğimi anladığım için ondan da vazgeçtim. Çok kısa sürede hayatımda çok büyük yer edinmişsin. Olsaydı zamanında olurmuştu zaten, keşke olsaymıştı çünkü ben seni gerçekten çok sevmişim. Alttan alma duygumu kaybettim, eskisi gibi olabileceğimize dair bir umut da yok içimde. Her şey sevmekle, değer vermekle olmuyor hele karşısındaki insandan bunun karşılığını göremeyince hiç olmuyor. Bilmiyorum belki senin için çok saçma cümlelerdir bunlar.
Benim günlüğüm, gerçi ben bu mesajı atınca ayrılmadık ama çatırdamıştı ilişki.
serüvene koşmak için
trenler bekliyorsan,
güneşini yakalayıp gözüne yerleştirmek için
beyaz yelkenlerin gelip seni almalarını bekliyorsan,
yarına inanmak için
gün batımına,
iyi kalpli görünmek için
zayıflığa,
ve güçlü görünmek için öfkeye ihtiyacın varsa,
demek ki hiç bir şey anlamadın!