şahsen ben ilk on gün ölüyorum zannettim. biri geliyor boğazınızdan sıkıyor, bir diğeri omuzlarınızdan aşağı doğru bastırıyor, öteki karnınıza yumruklar atıyor sanki. tam olarak böyle bir şey ayrılık acısı. hele hele terkedildiyseniz bu ilk on gün tahammül edemeyeceğinizi sandığınız kadar sancılı, ağrılı ve gözü yaşlı geçiyor. tecrübeyle sabittir. sürekli sevgiliyi arama ve mesaj yazma dürtüsüyle boğuşur durursunuz, genellikle yenik düşersiniz. aradığınızda açmaz, mesajınıza cevap vermez. bu içinizdeki acıyı da, yazma isteğini de körükler maalesef.
şarkı dinleyemez, film izleyemez, yemek yiyemezsiniz. algıda seçiçilik işte... neye ilgi duyarsan onu görürsün derler ya.. ulan her şey mi hatırlatır? hatırlatır yavrum hatırlatır. sonra o gerzek arkadaşlarınızın bildik, saçma nasihatları yok mu? evet var... en sinir bozucu olan kısmıdır bu dönemin. zamanla geçer, unutursun, sana sevgili mi yok, giden gitmiştir gittiği gün bitmiştir tripleri... he anam he öyledir muhakkak. ama bunlar kimin umrunda? ben acımdan kıvranıyorum ötesi boş.
Kabul edemezsin bittiğini. Bir de terkedilensen daha da zor. Sanki o avuçlarinin arasindan kum gibi akar gider de tutamazsin. Bitemez derin ya. Bitmemeli. Daha lar, ama lar, keşke ler beyninin içinde birbiriyle yarışır. Daha yaşanacaklar vardi, ama demişti ki bitmez, keşke o hatalari yapasaydim. Dersin de gden gitmştir, son pişmanlık fayda etmez. Bildiğin kriz geçirrsin. Bir eroinman gibi, yokluğu delirtir seni. Mesajlar yazarsın, buna kesin kayıtsız kalamaz dersin, ama işlemez. Ararsin açmaz. Dahada çıldırırsın. Kafanda kurmaya başlarsin. Teselli eden herkese bir sövesin gelir ki. Bi s..in gidin demek istersin, bi beni birakin bu yatağa yapışim kalim, sadece nefes alim dersin, ki o bile zor gelir. Kahretsin ki hep guzel anilar gelir hatirana. Off dersin, nasi bir acidir o. Bildigin icindeki aciyi hissedersin. Bir ömür, koca bir ömür dersin, nasil onsuz geçecek. Yok yok ben dayanamam bu acıya. Bi dönse, bi şans, son bir şans daha verse, nasil da farkli olur, nasil da ayni hatalari yapmazsin. Onu kaybetmezsin, ya da oyle sanirsin. Ki o haklidir, o uyarmistir. Sonunda gitmistir. Ayrilik gelmeden bas bas bagirmistir. Kendine kufredersin, neye guvendin dersin hic bitmez mi sandin? Kendi kendine yaptin sen herseyi. O pismanlik en beteridir. Bi insanin iki dudaginin arasindamiymis bunca mutluluk ya da mutsuzluk. Biraksalar oyle sessiz, sigaran elinde, boş boş duvarlara bakarak, arada kriz geldiginde yataga kivrilip ağlayarak, yemeden içmeden yaşarsin. Hic birseyin bir anlami kalmamistir ki. Cunku o yoktur. Hersey o varken anlamliydi. Şarkilar falan uzak olsun. Dinlemeye tahammul edemezsin. Hicbirsey o nu hatirlatmasin diye ne bir film izlemek istersin ne bir sarki dinlemek ne televizyonu acmak ne sokaga cikmak. Düşünürsün, o da cok seviyordu beni, kizginlikla bitirmistir, o da yasayamazki bensiz. Bi umut dogar icine, sonra dan dan dan.. Beynine beynine vurur son ettigi laflar. Yaşar sensiz, hemde daha huzurlu yaşar. Kalbinin sızladığını hissedermi insan, hissedersin. Bazi geceler nefes alamayarak uyanirsin. Bazen ruyanda onu gorur sarilirsin mutlu olursun. Uyaninca gordugun ruyaya lanet okurisun. Neden neden hersey canimi yakmaya calisiyor. Cok gözünde büyür yaşamak. Çırpındikça batarsin. Sonra ne olur? Bende daha sonrasi yok. Hala sürünme evresindeyim. Ve kim ne derse desin. Bitmez bu aci.
ilk zamanlarda üzer bu su götürmez bir gerçek ama bu üzgünlüğün sebebi insanoğlunun düzen bozulmasına karşı verdiği olumsuz tepkidir. yani üzgünlüğün esas sebebi -ayrılıkların büyük çoğunluğunda- artık hayatında ki belli bir alışkanlığın bitmiş olmasıdır. bu yüzden zaten bir süre geçip yeni bir sevgili bulduktan sonra -o dönem ne aptalmışım- deriz ayrılık döneminden bahsederken. ha ama aradan yıllar geçmesine rağmen, insanlar geçmesine rağmen o günü hatırlamak hala ağlatabiliyorsa sizi, hiç durmayın o insana gidin derim...
gerçekten seviyorsan acı çekiyorsun. ama ne için acı çekiyorsun tek başına kaldığın için mi, kandırıldığın için mi, onu kaybettiğin için mi ? kim için üzülüyorsun seni kaybetmeyi seçmiş, sensiz mutlu biri için mi ? değermi bu saçma acıyı çekmeye? değmezmiş geç olsa da öğrendim. şimdi kralın oğlundan ayrılsam umrumda olmaz..
Olmuyor değil mi...
Ne yaptığını merak ediyorsunuz. Nerede olduğunu ne yaptığını deli gibi merak ediyorsunuz.
Yüzü, gülüşü, susuşu aklınızdan gitmiyor.
içtiğiniz kahve geliyor aklınıza gittiğiniz film, tartıştığınız konu...
Olmuyor değil mi, sesini özlüyorsunuz kiminin gözleri ona benziyor kiminin elleri...
Üşümüşlük hissi içinizi kaplıyor, gitmiyor, donuyor.
Zaman zaman karnınızdan kalbinize yürüyen bir ağrı hissediyorsunuz...
Ve o kahrolası sorular...
Acaba hayatında biri mi var...
Kimseyi öptü mü, sarıldı mı, daha da acısı...
Beni unuttu mu ?
Bu size de oluyor değil mi ?
Siz hiç geberdiniz mi özlemekten ?
Ağlaya ağlaya vazgeçtiniz mi birinden , gözleriniz kuruyana dek ağladınız mı ?
Birini ona benzetip , onun olmadığını anladığınızda gözleriniz doldu mu, canınız acıdı mı ? Bi kez görmek için saatlerce beklediniz mi ? Bi şarkıda o aklınıza gelip, hıçkırıklara boğuldunuz mu ? Rüyanızda görüp gözlerinizi araladığınızda, herşeyin rüyadan ibaret olduğunu anladığınızda, gözlerinizden yaşlar döküldü mü ? Onu bir başkasıyla paylaşma düşüncesi sizi mahvetti mi ?
bugün tanık olunduğu üzere, hiç ummadık bir anda, ağlayacağını hiç sanmadığım bir insanı salya sümük ağlatan dert yığını.
on senedir tanışıklığım olan bir ahbabım ile ofisimde sefa yapıp bossa nova dinlerken, "koreliler de pek güzel bossa nova söylüyorlar." deyip bir cd yerleştirmemin ardında arkadaşımın ilk başta "ne güzelmiş kızın sesi." demesi, bir kırk saniye sonra ise yanık bi "offf!" patlatarak acılarının depreşmesiyle gözlerinden sicim gibi yaşların inmesi... gerçekten sevilmişse unutulmaz, acısına derman bulunmaz bir şeymiş ayrılık acısı, allah yazdıysa bozsun... düşmanımın başına vermesin.
kişinin gurur ve pişmanlık duyguları arasında yaşadığı duygu yoğunluğudur.
gurur.. evet bu 5 harflik bir kelimeden daha fazlası aslında. kişinin kendine gösterdiği saygıdır gurur. ve kişi kendine gösteremezse saygıyı karşısındakine de saygılı olamaz zannımca.
pişmanlık.. bir diğer unsur. keşkeler kaplar içini. yaptıgın bazen de hatta yapmadıgın her şey için keşke demeye başlarsın. keşke onu yapmasaydım, keşke şunu söyleseydim, bunu demeseydim de böyle olmasaydı. ama bilirsiniz ki bazen birşeyler bitmesi gerektiği için bitmiştir. siz bir tarafınızı yırtsanızda o ilişki zaten bitecektir.
ben. daha 19 yaşında hayatında ilk kez aşık olmuş bir genç kız. aşka inanmis, inandirilmis biriyim su an. hayatim boyunca hic boyle bir aci yasamamistim acikcasi. nefes alirken bile daraliyorum. nereye baksam onu ariyor gozlerim.
bir taraftan bu kadar genc yasimda boyle buyuk bir ask yasamis olmanin boyle bir tecrube edinmis olmanin mutlulugu var ustumde. buyuklerimin "geçer, unutursun" laflarina imreniyorum. yasamislar miydi benim su an yasadigimi. onlarin da nefesleri boyle daralmis miydi? merak etmisler miydi en cok sevdigi adami? ya da ozleyipte gururlarini kirip arayamamislar miydi?
en cok merak ettigimde su aslinda.
şimdi olsa yani simdiki akillari olsa ararlar miydi gururlarini kirip? yoksa nerde bir aşık görseler "unutursun" diyip gecmeyi mi tercih ederlerdi?
bundan on sene sonra bende mi unutursun gecer diyenlerden olucam bilmiyorum ama ben sevdigim adamın hayatindan ciktim. o gun dunya ustume yikildi adeta. hep sevdim onu. ilk gordugumden beri. ve sevicem de. "unutmadım" diyen biri olucam.
insanın canını öyle bir yakar ki cehennem kalbinize kurulmuş zannedersiniz. Her gördüğünüzde hatta fotoğrafında içinizde olanları anlatmaya kelimeler karşılık vermez.
bi ayrılamama acısı değildir. bilirsin olacağı yok, geri dönüşü de yok o günlerin. ama inat edersin olacak dersin. ama yavaş yavaş hazırlarsın kendini önce onu düşünmemeye çalışırsın, yavaş yavaş eşyalarını gözünün önünden kaybedersin son kez mutlu fotoğraflara bakar ve atarsın. zor işler.
zamanla illa ki hafifler, solgunlaşır, azalır. fakat o acının içindeyken bunun olacağına hiç inanmazsın. acılar hep böyledir galiba; milyon tane insan belli bir tipini yaşamıştır, bizzat test etmiştir ve 'geçiyor, geçecek, hiç geçmeyecek sandım ama geçiyormuş' demiştir ama senin acın hiç geçmeyecekmiş gibi gelir sana. kimsenin tecrübesi kimseye yaramıyor aslında böyle konularda, illa herkes kendi tecrübesini - hatta tecrübelerini yaşayacak; öyle anlayacak.