--spoiler--
o'ndan ölmesini isteyecek kadar çok nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz.
--spoiler--
(bkz: pakize suda)
karşı taraf ayrılalım lafını kullanmayıp da ayrılmak için her türlü şeyi yaptıktan sonra sonra sizler ilişkiyi bitirip ben ayrıldım ben diye triplere giriyorsunuz ya... ego tavan. tabi ki sen ayrıldın. tabi ki seni kimse terkedemez güzel kız.
cesarettir, güçtür ayrılmak, ayrılabilmek, ayrılmayı hayal edebilmek.
hüzündür, acıdır, azaptır, her şey bittikten sonra kafayı en uzun sure kurcalayan şeydir.
tattır, cok acı olsa da.
duygudur ,en agırından, insan oldugunu insana hatırlatan.
ama asıl teredduttur ayrılmak, en sonda ilki dusunmektir.
adı kadar ağırdır. üstelik aynı isimle yazılsa da her zaman, hepsinin tadı ayrıdır... soranlara "ayrıldık" denir, içiniz ayrılmasa da... kelimeler sizden hep bir adım önde gider çünkü... yaş ilerledikçe daha bir zorlaşır sanki... o değil bu; bu değil şu diye bulduğunuzu sandığınız; seçim yaptığınız son kaleniz de ayrılığın elindedir. Size kalan tozlu ganimetler...
Reddedilen üvey evlat muamelesi mi yapılmalı her gidene? gittiği kadarı kalır içimizde. anılar bırakmıyor, sevgi de zaten o kadar kolay tükenmiyor... sözcüklerin noktayı koyduğu yere, yürek noktalı virgülle devam eder... çünkü ayrılık da sevdaya dahil, çünkü ayrılanlar hala sevgili..
bir solucanın ikiye bölünmesine benzer. her iki parçada ayrı ayrı yaşamaya devam eder. bir zamanlar tek parça değilmişler gibi, birbirini tanımaz bu parçalar.
Giden gitmiştir artık. Var olması diye bir şeyin olmayacağını anladığınız andan itibaren yoktur aslında. Gittiği için üzülen tarafın siz olması gibi bir ibneliği vardır bu durumun. Arkasından ne kadar çok çağırıp bağırsanız da işitmeyeceğeni bildiğiniz için bir zaman sonra o da gider sizden. Bir kişinin gitmesiyle yapayalnız kalırsınız. O bir kişi sizden gittiği için tüm hayatınız alt üst olur. Ama bir yolunu bulup bir bir her şeyi rayına oturtursunuz. Sonra o tekrar gelmek ister ve yine onun dediği olur. Bilmediği bir şey vardır, size gelirken. Giderken bıraktığı göz yaşı ve hüzünün dönüştüğü kin vardır artık sizde. Her ne kadar hala ona kıyamasanız da, üzmek istemeseniz de olacaklar bellidir. Tekrar geldiği halde yalnızsınızdır. Öfkelisiniz. Çok sevmeyin, gidecek birini. Kıymayın o güzel yüreğinize.
Bir de severek ayrılmak vardır ki o ayrılıkların en beteridir. Yoksa insan artık sevmediği, yalan gibi kötü huyları olan birine rahatlıkla stir git de diyebilir. Ama iki kişi de seviyorsa...Belki aile baskısından, belki gelip geçici olduğu halde, o an için devleşmiş ve mutluluğun önüne perde çekmiş anlaşmazlıklardan ötürü ayrılmak zorunda kalır iki insan. Ne kadar büyük bir mutlulugun kaçıp gideceğini iki kişi de farkedebilse, ikisi de gurur yapmasa, basit detayları önemsemezler belki.. Ama onların basit olduğu iş işten geçtikten sonra anlaşılır. Ayrıldığını söylemek ve terketmek, en az terkedilmek kadar acı vericidir.
ilk günlerde onun herşeyi olan siz. ilerleyen zamanlarda artık öylesin birisinizdir.
ne sarıldığınızda o eski sıcaklığı yakalayabilirsiniz ne öptüğünüzde dudaklarındaki o eski tadı alabilirsiniz.
bilirsiniz birşeyler değişmiştir,bilirsiniz sanki artık birinin gitme vakti gelmiştir.
ama sesinizi çıkaramazsınız bilmiyor,anlamıyor gibi yaparsınız veda vakti hemen gelmesin istersiniz. birkaç gün birkaç ay daha geçer bırakmışlığın ardından yavaş yavaaş sizden uzaklaştığını farklı yrlerde farklı arayışlarda olduğunu hissdersiniz,her söylediği yalanı anladığınız halde ses çıkarmazsınız ta ki ses çıkarılması mümkün olmayan bir ana gelene kadar,olmamış gibi davranılamıycak yalanlar yakalayana kadar .. canınızı çok yakar sevdiğiniz adamın başka biriyle değil olması birazcık yakınlaşması bile.. başka biri için sizle kavga etmeyi göz alması,yalanlar ve yalanlar.. oluruna bırakılamayacak anlar,affetmeye çalışıpta afffemediğniz zamanlar.
artık yutkunamazsınız o nokta,gitmeniz gerektiğini bilmek ama ne zman çıkar ki ki sevdiğiniz adamın kokusu burnunuzdan,aklınızdan.