ilişkilerin piramitsel bir grafiği vardır, önce yükselir daha sonra düşer her ilişki. sonunda bu piramit her şekilde size girer. benden tavsiye; geçmişi fazla kurcalamamak ileriye dönük yaşamak zira kurcaladıkca bu piramit acıtacaktır.
Salak salak iş yapmayın. başkasını bulur g*t gibi kalırsınız ortada. ''Sonra oy ben nerelere gidem, oy ben neler edem'' diye ağlarsınız. iyi düşünün taşının.
en kıl olduğun noktalardan biri de şu ayrılık konusunda. kim ayrıldı ? yavşak kimin ayrıldığının ne önemi var bir ilişki bitmiş ayrılmışız ya kimin ayrıldığının ne önemi var ? ayrılmak çözüm değildir hiç bir zaman.
sevgilinizi karşınıza alın sakin bir yerde sebepleri belirterek ayrılınmalıdır. kavgaya veya kötü sözlere gerek duyulmamalıdır. üzülecek taraf olur elbette ama bir süre sonra bu üzüntünün geçeceği bilinilmelidir ve ona göre davranılmalıdır. kesinlikle karşı tarafı kendinizden soğutmaya kalkışmayın. ayrıca güzel giden bir ilişki varsa ve bir boşluktaysanız ayrılık kararını bir kaç kez gözden geçirin ayrılınca herşey düzelmiyor.
kesinlikle ayrıldıktan sonra arkadaş olarak kalalım demeyin. aksi takdirde kız bunu abartıp erkek arkadaşıyla kavga ettiği zaman sizi arar tribe girersiniz. sonra efendim sizi durmadan yeni erkek arkadaşıyla kıyaslar durur. en iyisi ayrıldıktan sonra unutmaktır. bunu yapabilmek için 2 extra yeter. fotoğraflarınızı, onunla ilgili ne varsa atın, silin, yok edin. can yücelin dediği gibi gidişiniz büyük olsun ayrılık bile gurur duysun sizle.
Hiç zaman kaybetmeyin. Ayrılık kelimesi bir kere kullanılmaya başlandıysa, büyü bozulmuş demektir. Zamanınıza, emeğinize yazık olur, çabalamayın. Demedi demeyin!