tek boyutlu yasantilar biz ve onlar bölünmüşlüğünde ya kahraman yahut rezil olunan bir cografyada ayrintilar ile ugrasmak, onlari var etmek belali bir iştir.
örneğin mesela ahlakli yasanti ile iyi yasanti birbirine karistirilir hep. ahlakli yasanti kendini kisitlayip işin herseye boyun eğip fazlasi bdsm dediğimiz bir el freni ile gitme durumudur.
iyi bir yasanti ile gönlünce yasamak ve fazlasinin diyonosios senlikleri kapilmiş gibi yasamaktir. cevrenin ve diger seylerin baskisina sunturlu hassiktir cekip your way'inize devam etmektir.
gerci bu ikisininde ortasi yok değildir ama ayri ayri ele alindiği vakit maliyetleri ve kazanimlari coktur.
nedense sapla samanin hep karistirildiği, insanlarin bir kusurunuzda önceliği anlamaktansa yargilamayi, dinlemektense şarlamayi, görmektense bakmayi sectiği için ayrintilara takılmak biraz kerhanede romantizm yapmak sayilabilir.
evet hayat ayrintilardan ibarettir, hayata karsi vermiş oldugunuz var olma yahut var olmama savasinda - zinhar varlik sahibi olmayla karistirilmaya- hayatin santimler ile ilgili bir savas oldugu kazanilan santimlerin yekununun sizi kral, kaybedilenlerin ise silik yaptiği unutmamak lazimdir.
her santimin hikayesi sizi siz yapar. derin, bilgili ve karakter sahibi olmak için ayrintilari pas gecemezsiniz.
su gök kubbede hoş bir seda birakan kaç kişi vardir, milyarca insan gelip gecti. derin karanliklarda sadece bir an parladilar söndüler.
fakat bazilari vardir ki yillar evvel varliklari toprak oldugu halde hala gökyüzünde parlamaktadirlar....
