mazoşist bir toplum olduğumuzdan olası durumdur. zira acı çekmek, kendini alkole vurmak, radyoda çalan her şarkıya böğürerek ağlamak, kendini eve kapatmak, depresyona girmek, geceleri sokaklarda anlamsızca dolaşmak, sevgiliyi arayıp şarkılar dinletmek ama asla konuşmamak, kendine zarar vermek bizim için aşkların en güzelidir. Mutlu olmak mı? skerim öyle aşk'ı...
insana illa ayrilmak mi gerekir be canim devam etsene askina diyesini getiren durumdur.
o insandan ayrilabilecegin dusuncesinin bile bunu yazdirmasi lazim aslinda,o korkuyu yasamak bi an bile olsa hissetmek...sair olmak kolay olmamali ya da acinilacak halde olmak.
şiir yazmak için gayet uygun ve yerinde bir eylemdir. zaten her birimiz bazen şair olup ya da olduğumuzu zannedip aklımızdan, belki de gönlümüzden geçenleri; acılarımızı, hüzünlerimizi paylaşmaz mıyız kağtlarla? her şarkıda bulmaz mıyız ayrıldığımız sevgilinin gülüşlerini?
asıl olması gereken başlık ayrılık şiirleri yazan şairin ayrılık şiiri yazmak için sevgiliden ayrılması olacaktı.bu entryi okuyanlar ulan bu da ne, bu yazar kafayı yemiş diyecekler, okuyanların çoğu bir anlam veremiyecek ama yazdıklarımı okuduktan sonra bir kısım okuyucu hak verecek, şairler sıra dışı insanlardır,eserlerinin gün ışığına çıkmasını isterler. sevgiliyle beraberken ayrılık günleri için yazdığı şiirleri bir kenarda bekletmiştir.sevgiliyle beraberken o şiirleri sevgiliye okutamamıştır.herşeyin bir zamanı vardır., şiirlerinin o ruh haliyle okunmasını ister.meydana çıkmayan şiirlerinin mutlaka sevgili tarafından okunmasını isteyen şair sevgili, şiirleriyle,sevgilisi arasında bir ikileme girer, kendisiyle hesaplaşır,sıradışı bir yaratılışı olduğu için şairliği galip gelir. işte şairler böyledir, eserleri için mazosist bile olurlar.