ayrılmak

entry112 galeri1
    87.
  1. 86.
  2. 85.
  3. zihnin ve bedenin ayrılması iç burkan bir olay, denenmemesi şiddetle tavsiye edilir.
    0 ...
  4. 84.
  5. ilişkinin getirdiği bütün mutlulukların toplamından daha fazla üzüntü verir. ilişkiye başladığından daha düşük noktada tamamlarsın işi. neredeyse her ilişki ayrılmayla biter. mutlu sona ulaşabilmek için bu kadar çaba. mutlu son da gerçekten o kadar mutlu mudur bilinmez. yalnızlık hepsinden iyidir.
    1 ...
  6. 83.
  7. bazen bilirsiniz o günün çok yakın olduğunu. "o gün gelecek ve biz bunu kaldıramayacağız" diye düşünürsünüz, bilirsiniz, kendinizi de, onu da, yaşanılanlar sonucu gelinen durumda o olayı atlatamayacağınızı da. geri sayımdasınızdır. siz hiç istemeseniz de adeta planlıdır ayrılık. bunu dile de getirirsiniz, son günleri/anları doya doya yaşamak istersiniz, hiç bir zaman kendisine doyulmayacağını bilerek, ama bir o kadar da mutsuzsunuzdur ve bunu yansıtırsınız sık sık... ancak yine de içinizde bir kuş, umut etmeye devam eder. belki biraz çabayla, azıcık özenle atlatılabileceğini düşünürsünüz. o gün gelir, karşı taraftan beklediğiniz çabanın, tam aksine ayrılma yolunda bir çaba olduğunu farkedersiniz, sonucunu bile bile her şeyi beklediğinizden çok daha zor hale getirdiğini görürsünüz. acıyla yıkılırsınız. hayal kırıklıkları yüreğinize batar, kanatır. kanlar gözlerinizden göz yaşı olarak boşalır. umutlarınızdır giden, geleceğe dair inançlarınızdır, onun sizi gerçekten çok sevmiş olduğuna, aşkın üstünde hiç bir şey olmadığına, her şeyin düzelebileceğine dair güveninizdir. pişmanlıktır tüm bunların yerine gelen. daha önceki belirtilerde, sizi ve ilişkinizi o hale getiren tartışmalarda ayrılmak yerine affetmiş olmanıza duyulan bir pişmanlıktır. yakar, kahreder. bir yandan "keşke"lere boğar sizi, diğer yandan "iyi ki"lere... kolay bir süreç beklemiyordur sizi, zor günler-geceler dönemidir. siniriniz geçtikçe özlem baskın gelecektir, kendinizi kontrol etmeniz güçleşecektir. ama aynı zamanda gün geçtikçe mantığınız daha da belirginleşecek, kalbinize daha iyi söz geçirebileceksinizdir. çok ama çok büyüyecek, çok daha fazla olgunlaşacaksınızdır...
    0 ...
  8. 82.
  9. kavga etmeyi bilmeyen sevgililerin başına sık gelen hadise.
    0 ...
  10. 81.
  11. komadaki bir insanın fişini çekmek kadar kolay ve acımazdır.
    1 ...
  12. 80.
  13. Ayrılık Sevdaya Dahil / Attila ilhan

    açılmış sarmaşık gülleri
    kokularıyla baygın
    en görkemli saatinde yıldız alacasının
    gizli bir yılan gibi yuvalanmış
    içimde keder
    uzak bir telefonda ağlayan
    yağmurlu genç kadın

    rüzgâr
    uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
    mor kıvılcımlar geçiyor
    dağınık yalnızlığımdan
    onu çok arıyorum onu çok arıyorum
    heryerinde vücudumun
    ağır yanık sızıları
    bir yerlere yıldırım düşüyorum
    ayrılığımızı hissettiğim an
    demirler eriyor hırsımdan

    ay ışığına batmış
    karabiber ağaçları
    gümüş tozu
    gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar
    yaseminler unutulmuş
    tedirgin gülümser
    çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
    çünkü ayrılık da sevdâya dahil
    çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
    hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
    her an ötekisiyle birlikte
    herşey onunla ilgili

    telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
    gittikçe genişleyen
    yakılmış ot kokusu
    yıldızlar inanılmayacak bir irilikte
    yansımalar tutmuş bütün sâhili
    çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
    öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
    çünkü ayrılık da sevdâya dahil
    çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili

    yalnızlık
    hızla alçalan bulutlar
    karanlık bir ağırlık
    hava ağır toprak ağır yaprak ağır
    su tozları yağıyor üstümüze
    özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
    eflatuna çalar puslu lacivert
    bir sis kuşattı ormanı
    karanlık çöktü denize
    yalnızlık
    çakmak taşı gibi sert
    elmas gibi keskin
    ne yanına dönsen bir yerin kesilir
    fena kan kaybedersin
    kapını bir çalan olmadı mı hele
    elini bir tutan
    bilekleri bembeyaz kuğu boynu
    parmakları uzun ve ince
    sımsıcak bakışları suç ortağı
    kaçamak gülüşleri gizlice
    yalnızların en büyük sorunu
    tek başına özgürlük ne işe yarayacak
    bir türlü çözemedikleri bu
    ölü bir gezegenin
    soğuk tenhalığına
    benzemesin diye
    özgürlük mutlaka paylaşılacak
    suç ortağı bir sevgiliyle

    sanmıştık ki ikimiz
    yeryüzünde ancak
    birbirimiz için varız
    ikimiz sanmıştık ki
    tek kişilik bir yalnızlığa bile
    rahatça sığarız
    hiç yanılmamışız
    her an düşüp düşüp
    kristal bir bardak gibi
    tuz parça kırılsak da
    hâlâ içimizde o yanardağ ağzı
    hâlâ kıpkızıl gülümseyen
    -sanki ateşten bir tebessüm-
    zehir zemberek aşkımız
    2 ...
  14. 79.
  15. herşey üst üste geldikten sonra genelde cabası olan boktan durumdur. Yeter artık dersiniz ama yetmez hala kaybedicek bişeyleriniz kalmıştır.
    0 ...
  16. 78.
  17. Eğer seviyosanız insanın başına gelen en kötü şeylerden biri..
    1 ...
  18. 77.
  19. bir erkek ayrılınca kadınlar kadar üzülmez üzülmemelidir zaten
    üzülüyorsa da onda problem vardır.
    çok üzülen erkek zaten daha en başında kaybetmiştir.
    erkek güçlü olan taraftır
    o yüzden erkek yalvarmamalıdır da.

    ben demiyorum doğa ana diyor.
    0 ...
  20. 76.
  21. aşk'ı yüreginde , ruhunda hissetmissen tadabilecegin en büyük acidir ayrılık . anlatılmaz .. her türlüsü acıtır , en derinden !
    0 ...
  22. 75.
  23. Giden mi, kalan mı, olmak acıdır, acıtır?
    3 yıllık ilişkinin ardından geçen zamana rağmen benim için bu kelimenin anlamı, hissettirdikleri, pek değişmemiş. Geçmişe baktığımda ayrılık öncesi dönemde sevgiliyle hep bir soğukluk, kavgalarla dolu bir dönem, huzursuzluk yaşanmış. Ama bu defa, 4 aydır çok mutlu olduğumu sanarken, hiç kavga etmediğimize sevinirken, "nasıl gidiyor?" diye soranlara "iyi gidiyor, birbirimizi seviyoruz" şeklinde cevap verirken bir sabah aslında bütün bunların koca bir yalandan ibaret olduğunu anlamak, bütün ayrılıklardan, bütün acılardan daha sert geldi. çok aldatılmış hissettim kendimi, başkasıyla aldatılmam değildi umrumda olan, benim kendi kendimi aldatılmış olmamdı. "telefonu önce kim kapatacak?" diye inatlaştığım , sinemaya gittiğim, keyifle sohbet ettiğim, bir akşam topluca dışarı çıkıldığında beni yanından ayırmak istemeyen kişinin aslında mutlu olmadığını, gözünün hep dışarda olduğunu, bu ilişkiyi taşıyacak olgunluğa hiçbir zaman sahip olamadığını söylemesi bu yaşıma kadar bana inen en ağır tokattı belki de. Kolunda evleneceğim kadına vereceğimi söylediğim ilk maaşımla aldığım kol saati, yatağımda duran ayıcıklı pembe yastığı, bütün yakınlarımın ne zaman istemeye gidiyoruz sorularının verdiği acı yutkunma duygusu.. Böyle bir ayrılığı asla ama asla öngöremez bir haldeyken bir anda geldi ayrılık.

    şimdi o benimle birlikte çekildiği ama bensiz mutlu fotoğraflarıyla sanal alemlerde birilerine kendisini gösterirken, anılarımızı, yaşadıklarımızı dahi hiçe sayarken, artık üzülmüyorum, şaşıramıyorum bile. sadece kızgınım, en çok da kendime kızgınım, bütün herşeyin farkında olmama rağmen devam edecek kadar sevdiğim için, asla mantıklı olamadığım için, yavaş yavaş kendime olan saygımı bile yitirdiğim için. Mantığımın inkar ettiklerine duygularımla pranga vurduğum için kızgınım kendime.

    Bundan sonra yazacak bir satırım, söyleyecek bir kelimem yok. söz bitti bende. bunlar da son satırlar bu mevzunun üzerine; eskiden beklerdim, hep kafamda "keşke"ler olurdu, kendimi sorgulardım sonuna kadar. "Acaba yanlış mı düşünüyorum" hep bir polyanna bakışı getirirdim acı bütün gerçeklere inat edercesine. bunların hepsi benim için geride kaldı, neyin ne olduğunu çok iyi biliyorum bu sefer, en ağırıymış "ayrılık" insanı uyandıran demek ki. çok az insan kendisine yapılanlara rağmen bir insanı böyle bir aşkla sevebilir, her gidişinde ardından aynı gözyaşlarını dökebilir, tüm yaptıklarına rağmen ardından hala o mutlu olsun diyebilir ama artık ne bu ilişkinin özel, vazgeçilmez olduğunu, ne de bu sevginin olağanüstülüğünü hissediyorum. Ben sana değil aşkıma sahip çıktım, sana değil sana olan sevgime saygı duydum şimdi sana veda ediyorum ama içimdeki sevdaya olan saygım ölene dek benimle olacak. Senle de hep birlikte olacağız, ne yaşanırsa yaşansın asla ayrılmayacağız, hep bir şekilde birbirimizin hayatında en önemli kişiler olacağız sanırdım. ben elimden geleni yaptım, ama hayatta her şey karşılıklı, ve bundan sonra da beni çok seveni, bana gerçekten değer vereni tercih edeceğim, birini sevip ardından izlemeyi değil.
    0 ...
  24. 74.
  25. uludağ sözlükte takılma durumudur.
    0 ...
  26. 73.
  27. Telefonun şarjının en az 2 gün gitmesi durumu.
    0 ...
  28. 72.
  29. yürek ister. hergün acı çekmektense bir hafta çekerim mantığıdır. (bkz: zararın neresinden dönersen kardır).
    0 ...
  30. 71.
  31. 70.
  32. yapacak başka şey yoksa yapılması gerekendir.
    0 ...
  33. 69.
  34. her zaman dramatize edilen durumdur. iyi ayrılıklarda vardır. faydalı bile olabilir bazen hadi bırakalım şu duygusal cümleleri.**
    1 ...
  35. 68.
  36. zamanın tozlu raflarına bir ceset daha kaldırmaktır.
    0 ...
  37. 67.
  38. insanın kendine psikolog gibi davranmasına yardımcı olan iç acıtıcı durum.

    müziğin sesini kıs, telefonunu bir köşeye at, kendine biraz zaman tanı, günaydın mesajını alamayacağın için uyumamazlık etme.
    2 ...
  39. 66.
  40. çok sevmenin karşılığında ödenilen bedel.

    denir ki ayrılık ölümden beter.
    ölmeden nasıl bilecen.
    0 ...
  41. 65.
  42. bir kelime okunuşunun basitliğinden çok uzak olandır, ''ayrılmak''.
    kimi zaman alışılamayandır, alışılmak zorunda olmasına rağmen.
    ve her zaman elbet, acıtır, çok, acıtır.
    0 ...
  43. 64.
  44. hoop.
    biri gider biri gelir.
    ben bugun bunu yasadim.
    biri gitti, 2 dakka sonra baskasi geldi kendiliginden.
    kader iste.
    0 ...
  45. 63.
© 2025 uludağ sözlük