her ilişkinin bir raf ömrü var aslında di mi babako? dostluğun da sevgili olmanın da bir raf ömrü var. sen değişiyorsun, o değişiyor, bi değişmesek dünya değişiyor amk.
seviyorum.
kızdığı zaman ateş parçası olan kadınları seviyorum. kelimeleri silahlandırıp beni kuşatmaları seviyorum.
özlediğinde, aşkı kabardığında içimde dumansız bir ateş yakan kadınları. sonbaharda pencereden baktığında huzurla hüznü aynı anda veren manzara gibi kadınları.
ama geçiyor. ondan geçiyor, benden geçiyor, kimseden geçmese zaman geçiyor.
ayrılıyorsun. dişlenecek başka memeler, huzur bulunacak başka koyunlar ya da sığınılacak başka yiğidolar, tünenecek başka kucaklar var.
yalnız bir yaşlı olmaktan korktuğun anda da ayrılmamak için her şeyi yapıyorsun. korkunun başladığı yerde raf ömrü falan kalmıyor sanırım. en azından ekseriyetimiz için böyle.
Bugün korkusunu yaşadığım şeydir. Bir kere o korkuyu yaşayınca insanın içindeki bir seyler eksiliyor. Her anlamda. Sevgi anlaminda güven anlaminda her anlamda. Bilmiyorum su an öylesi hissizim ki canım yanmıyor içim acımıyor. Bilmiyorum ya hani büyük bir acı yasayınca insan hissizlesir ya o misal. Su an içimdeki sevgiye de üzüntüye de ulaşamıyorum. Hep kalbiyle yaşayanlardan olduğumu söylerdim, artık degilim. Şiirler okumayacağım şarkılara anlamlar yüklemeyeceğim daha akılcı davranacağım. 25 senedir içimde büyüttüğüm hayata hep romantik bakan yanım iyileşemeyecek şekilde yaralandı. Hicbir sey eskisi gibi olmayacak artık...
karşı taraf ayrılalım lafını kullanmayıp da ayrılmak için her türlü şeyi yaptıktan sonra sonra sizler ilişkiyi bitirip ben ayrıldım ben diye triplere giriyorsunuz ya... ego tavan. tabi ki sen ayrıldın. tabi ki seni kimse terkedemez güzel kız.
Giden gitmiştir artık. Var olması diye bir şeyin olmayacağını anladığınız andan itibaren yoktur aslında. Gittiği için üzülen tarafın siz olması gibi bir ibneliği vardır bu durumun. Arkasından ne kadar çok çağırıp bağırsanız da işitmeyeceğeni bildiğiniz için bir zaman sonra o da gider sizden. Bir kişinin gitmesiyle yapayalnız kalırsınız. O bir kişi sizden gittiği için tüm hayatınız alt üst olur. Ama bir yolunu bulup bir bir her şeyi rayına oturtursunuz. Sonra o tekrar gelmek ister ve yine onun dediği olur. Bilmediği bir şey vardır, size gelirken. Giderken bıraktığı göz yaşı ve hüzünün dönüştüğü kin vardır artık sizde. Her ne kadar hala ona kıyamasanız da, üzmek istemeseniz de olacaklar bellidir. Tekrar geldiği halde yalnızsınızdır. Öfkelisiniz. Çok sevmeyin, gidecek birini. Kıymayın o güzel yüreğinize.
Bazen de "aman ilk kez benim mi başıma geliyo" ya da "aman başıma ilk kez mi geliyo" diyerek düşünmeden girilen ızdırapli bir yoldur. Neden bu kadar zordur ki neden bu kadar zor gelir ?
Belki de en dogru olandir yeni umutlara yelken acmak icin. Eger ayriligi dusunmus ve ayrilmissa sevgililerden biri zaten ask hic olmamistir. Ayrilmak fikri dokunur her insana bilirim ama artik yapacak baska hicbir sey yoksa kalbine zor gele gele ayrilmalisindir.